Gürsel Karaca GÖZLEM Başbakan İlk Kez Savunmada ve Yerel Seçimler
Başbakan İlk Kez Savunmada ve Yerel Seçimler
Başbakan, son 10 yıldır belki de ilk kez savunmaya geçti. Hep o hamle eder, gündem belirler, çerçeveyi çizerdi; diğerleri ona cevap yetiştirirdi. İşler ilk kez tersine döndü.
Gündem, Erdoğan’dan bağımsız hareket eden, başıboş bir mayına dönüştü. Onu ne zaman, nerede vuracağı belli değil. Her gece yeni bir dinleme kaydı, sağlam görünen bir urbayı iplik iplik çözerken Başbakan’ın yeni bir açığını ele veriyor. Ve Erdoğan, cevap veremiyor:
“Hayır, o ses benim değil. Asla oğlumla böyle bir konuşma yapmadım. ‘Paraları sıfırla’ diyen ben değilim” diyemiyor. Telefonda “Tamamen sıfırlandı mı” diye soran kısık sesi izah edemedikçe, meydanlarda yüksek sesle bağırıyor.
O bağırtı, o kısık seste hissettiğimiz suçüstü ürpertisini bastırmaya yetmiyor.
Tersine, “telefondaki kısık ses”in meydandaki her haykırışı, neyi örtmeye çalıştığı sorusunu beraberinde getiriyor. Başbakan, ilk kez gündem yaratmıyor, gündemden kaçıyor.
1989’da yüzde 45’le seçimi kazanan Turgut Özal, tek başına iktidardı. Üç büyük şehrin belediyesi, Anavatan Partisi’ndeydi. Türkiye Kemal Horzum’un tahliyesini ve bankalar krizini konuşuyordu. Yerel seçim, genel seçim kadar önem kazanmıştı, çünkü mart ayında yapılacak yerel seçimin hemen ardından Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacaktı.
Kendisine yönelik suikasttan sonra popülaritesi artan Başbakan Özal, Cumhurbaşkanı olmak istiyordu. Ailesiyle birlikte ülkeyi “hanedan” gibi yönetiyor, yolsuzluk söylentilerine rağmen seçime çantada keklik gözüyle bakıyordu. Son yerel seçimde yüzde 41.5 oy almıştı. CHP’de Erdal İnönü meydanları dalgalandırmakta güçlük çekiyordu.
İstanbul’u Bedrettin Dalan gibi bir efsane yönetiyordu. Karşısına CHP, Nurettin Sözen adında, pek kimsenin tanımadığı bir tıp profesörü koymuştu. Anketlerde Dalan, açık ara önde görünüyordu. Özal, yerel seçimde üç büyük şehri alıp oylarını artırarak Köşk’e çıkmanın hayalini kuruyordu. Sonuç ne oldu? Büyük bir bozgun…
ANAP’ın oyu yüzde 21.8’e indi. DYP ile başa baş noktaya geldi. SHP, yüzde 28.7’ye yükseldi. İstanbul’daki kamuoyu yoklamalarında yüzde 50’leri aşmış görünen Dalan, yüzde 26’da kaldı. Prof. Sözen, yüzde 36’yı buldu. ANAP, Ankara’da Altınsoy, İzmir’de Özfatura ile kaybetti. Üç büyük kent, SHP’nin eline geçti. Dönemin Adalet Bakanı’nın tabiriyle söylersek, “ANAP’ın üzerinden bir silindir geçti.” Bir sonraki genel seçimde de ANAP iktidarı kaybetti, devrildi gitti. Bugün adını bile hatırlayan yok.
Aradan 25 yıl geçti. Bu mart yine yerel seçim var. Yine başımızda o yerel seçimi çantada keklik sayan ve Köşk’e çıkma hesapları yapan bir başbakan var. Yine yolsuzluk ve hanedan söylentileri alıp yürümüş durumda… Yine iktidar partisinin alacağı oy ve 3 şehrin sonucu, Türkiye’nin kaderini belirleyecek durumda… Ve yine iktidardaki partiyi, ummadığı boyutta bir bozgun bekliyor.
1989 seçimlerinin 25. yıldönümü, şanına yaraşır bir şekilde kutlanabilir!