Davutoğlu, Bahçeli’nin, “Erken seçim yok” çıkışına “Mutlaka olacak”
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Bahçeli’nin, erken seçime yönelik ifadelerine, “Eğer Bahçeli bir dönemde erken seçim olmayacak demişse bilin ki mutlaka olacak demektir. 2001’de ‘erken seçim yok’ dedi, Ecevit’e hürmetini ifade etti, ülke erken seçime gitti” sözleriyle yanıt verdi.
Partisinin Kurucular Kurulu Toplantısı’nda konuşan Davutoğlu, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in “Yakında devlet Abdullah Öcalan’ı bırakacak. O da silahları bırakma çağrısı yapacak” demesine rağmen ne MHP lideri Bahçeli’den, ne de AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’dan tepki gelmediğini savundu.
Davutoğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:
“BAHÇELİ ERKEN SEÇİM YOK DERSE, SEÇİM VAR DEMEKTİR”
“Bahçeli bugün erken seçim olmayacağını söylemiş. Eğer Bahçeli bir dönemde erken seçim olmayacak demişse bilin ki mutlaka olacak demektir. 2001’de ‘erken seçim yok’ dedi, Ecevit’e hürmetini ifade etti, ülke erken seçime gitti. Şimdi Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı ilan ediyor, 2023 yılında bir sonraki seçimde ve erken seçim olmayacak diyor. 2018’de Bahçeli ve Erdoğan milletin huzuruna gidip, ‘Erken seçime bahsetmek vatana ihanet’ derken, Mayıs’ta erken seçim kararı aldılar. Bu demektir ki Bahçeli ne zaman erken seçim yok derse, bir erken seçim olur bu memlekette.”
“TÜRK LİRASINA GÜVENİ KAYBETTİRDİNİZ”
“Milleti avuttukları bir yalan dünyasında yaşatıyorlar. Propaganda makinelerini işletiyorlar, ama halktan kopuklar. Bir millet niye altına koşar. Bahçeli’ye ve Erdoğan’a soruyorum, Hazine ve Maliye Bakanı’na sormaya gerek yok, o umursamıyor. Doları da altını da umursamaz ama en önemlisi Türk lirasını umursamaz. Doları umursamamasını anlarım ama Türk lirasını umursamıyor bunlar. Erdoğan yastığınızın altındaki altınları getirin, ülke ekonomisine katın diyor, Erdoğan milletinin yastığının değil artık yorganının yatağının her yeri altın. Niye? Çünkü, size güvenmiyor. Türk Lirasına güveni kaybettirdiniz siz.”
“PRİME MİNİSTER” SÖZLERİ
“Bahçeli geçen hafta bize “Serok Ahmet” diye hitap etmiş, bugün de devam etmiş. ‘Serok Ahmet çok gürültü çıkarıyor’ demiş. Serok Ahmet diye bize ne zaman denildi, biliyor musunuz? Siz rahat yatağınızda Ankara’da yatarken, biz terörle mücadeleyi alanda yaptığımız günlerde Diyarbakır’da daha o yiğit askerlerimiz, teröre karşı mücadele verirken Diyarbakır’a giderken 10 binlerce Diyarbakırlı bizi hitap etmeye davet etmişti, hazırlanmış bir miting değildi. Biz orada dönüp kendilerine şunu söyledik. Biliniz ki ‘Torosların zirvesinde bir Türkmen obasında doğmuş bir çocuk olarak, benim bu ülkede hakkım ne ise, Hakkari dağlarında ve Diyarbakır’da doğmuş Kürt aşiret çocuklarının hakkı odur’ dediğimde bütün bir Diyarbakır, bütün o meydan Serok Vezir diye inlemişti. O zaman da eleştirmiştiniz ben de o zaman size demiştim ki ben yurt dışında konuştuğumda ecnebi lisanıyla bana ‘prime minister’ denildiğinde rahatsız olmuyorsunuz da memlekette bu toprakların has çocuklarının ana dilleriyle bana hitap etmesine niye rahatsız oluyorsun demiştim.”
“BİR KESİMİN DİLİNE HAKARET EDEMEZSİNİZ”
“Ülkemizde milyonlarca insanın kullandığı bir dili nasıl hakaret unsuru olarak kullanırsınız? Bana hakaret etmenizi dahi affedebilirim, ama bu ülkenin vatandaşlarının bir kesiminin diline, örfüne hakaret etmenizi asla kabul etmeyiz.”
“KÜRTÇE DE TÜRKÇE DE AZİZDİR”
“Horasan’dır bizim ilimiz diyerek, bana ninniler okuyan babaannemin o güzel ninnisindeki Türkçe ne kadar azizse, Dicle kenarından ki kadınların çocuklarına söyledikleri ninnilerdeki Kürtçe de o kadar azizdir. Aziz Türkiye Cumhuriyeti’nin eşit vatandaşlarıyız, eşit vatandaşlara kimse hakaret edemez.”
“İKTİDAR’IN 3 ORTAĞI VAR”
“İktidarda görünüşte Cumhurbaşkanı tek hakim ama 3 ortak var. Bahçeli bir taraftan görüş beyan ederken, dün Perinçek de bir görüş beyan etti. Dedi ki ‘yakında devlet Abdullah Öcalan’ı bırakacak o da silahları bırakma çağrısı yapacak’”
“ÜLKEYİ PERİNÇEK YÖNETİYOR”
“Perinçek’in bu ifadesinden sonra da ne Bahçeli’den ses çıktı, ne Erdoğan’dan bir ses çıktı. Demek ki bu ülkeyi onlar değil de Perinçek idare ediyor. Bahçeliye sorma vaktidir, bize karşı o gür çıkan sesiniz bu küçük ortağınıza karşı niye hiç çıkmaz? Kim sizi neye ikna etti? Hangi pazarlıkları yaptınız şehitlerimizin kanı üzerinden ve Doğu’daki vatandaşlarımızın yaptığı fedakarlıklar üzerinden?”
“BAHÇELİ SES ÇIKARAMAZ”
“Gürültü çıkarmak demiş Bahçeli ses çıkaramadığı için bizim sesimizi gürültü zannediyor. Neye ses çıkaramıyor? Öcalan’ı televizyona çıkardılar, ses çıkarmaz. Bir akademisyen Abdullah Öcalan’dan mektup getirir, yasalara aykırı olarak ses çıkarmaz. En küçük ortak Abdullah Öcalan televizyonlara çıkacak diyor, ses çıkarmaz.”
“NEDEN AZERBAYCAN MASADA YALNIZ BIRAKILDI”
“Bahçeli’ye ve Erdoğan’a soruyorum, bütün Dünya Azerbaycan’a verdiğimiz askeri destekten bahsederken, neden Türkiye masada yok? Niye masa Moskova’da kuruluyor ve niye Aliyev orada yalnız bırakılır?”