Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Doğu Akdeniz açıklaması
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KKTC’nin 37’inci kuruluş yıldönümü çerçevesinde gerçekleştirdiği ziyarette Doğu Akdeniz ile ilgili net mesajlar verdi. Erdoğan, “Doğu Akdeniz’de ülkemizin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin adil bir şekilde yer almadığı hiçbir denklem barış ve istikrar üretemez” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) başkenti Lefkoşa’da düzenlenen 15 Kasım Cumhuriyet Bayramı Töreni’ne katıldı.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC’nin 37’nci kuruluş yıl dönümünde bulunmaktan duyduğu bahtiyarlığı dile getirerek Türkiye’den KKTC halkına selam getirdiğini söyledi.
“BÜYÜK BİR UMUTLA, GÜVENLE BAKIYOR”
“Türk milletinin, Türkiye Cumhuriyeti’nden sonraki ikinci bağımsız devleti Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, hepimiz için iftihar kaynağıdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Anadolu’dan Akdeniz’deki ufka, buradan Anadolu’ya bakarak nazlı nazlı dalgalanan ay yıldızlı bayraklarımız, millî davamızın ulaştığı noktayı gösteriyor. Varlıklarına yönelik sayısız saldırıya rağmen Kıbrıs Türkleri, hamdolsun kendi topraklarında başı dik, onurlu ve özgür bir şekilde yaşıyor. Kıbrıs Türk’ü kardeşlerimiz, artık geleceklerine daha büyük bir umutla, güvenle bakıyor.”
KKTC’nin bugünlere kolay gelmediğini, nice şehitler vererek istiklalini kazandığını, onca zulme, işkenceye, ihanete rağmen mücadele sancağını asla yere düşürmediğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mücahitlerimizin ve Mehmetçiğin destansı mücadeleleri sayesinde, hamdolsun zafere ulaştık. Bu vesileyle, Kıbrıs Türkü’nün özgürlük mücadelesinin lideri Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş başta olmak üzere, Kıbrıs Türk halkının kıyamında emeği geçen herkese Allah’tan rahmet diliyorum” dedi.
“KIBRIS’LA İLGİLİ SİYASİ SORUNLAR HÂLÂ DEVAM EDİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs’ın tarihin her döneminde cazibesini korumuş, her toplumun rüyalarını süslemiş kadim bir coğrafya olduğuna işaret ederek şöyle konuştu:
*Medeniyetimizin bin 400 yıla, Osmanlının 450 yıla yakındır mührünü taşıyan Kıbrıs, maalesef son 1,5 asırdır belirsizliğin hâkim olduğu çalkantılı bir süreç yaşamıştır. Rumların artan katliam ve saldırılarının ardından gerçekleştirdiğimiz 1974 Barış Harekâtı ile fiilen istikrara kavuşan Kıbrıs’la ilgili siyasi sorunlar hâlâ devam ediyor.
*Kıbrıs meselesinin, Kıbrıs Türk halkının meşru haklarını ve güvenliğini temin edecek şekilde; adil, kalıcı, sürdürülebilir bir çözüme kavuşturulması önceliğimizdir. Türk tarafı olarak en başından beri bu doğrultuda çok güçlü irade ortaya koyduk; yapıcı fikirler sunduk; iyi niyetle çaba gösterdik.
*Ancak, sadece bir tarafın çabası çözümün kilidini açmaya yetmiyor. Kıbrıs Türk’ü 2004 yılında çözüm için, barış ve demokrasi uğruna, dünyayla bütünleşmek adına Annan Planı’na ‘evet’ dedi.
*Rum tarafı ise, masada planı kabul eden liderlerinin bizzat yürüttüğü ‘hayır’ kampanyası sonucunda Kıbrıs Türkü’yle ortak bir gelecek kurmayı reddetti. 2017’de İsviçre’de Rum tarafı, ‘Kıbrıs Türkü’yle bırakın siyasi gücü, refahı, hastaneleri bile paylaşmam’ diyerek yine masadan kaçtı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk tarafının attığı adımlara rağmen Avrupa Birliği’nin verdiği sözleri yerine getirmediğini, idari ve mali noktada vermesi gereken desteği KKTC’ye vermediğini vurguladı.
“KIBRIS’TA İKİ AYRI DEMOKRATİK DÜZEN VE İKİ AYRI DEVLET VARDIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kıbrıs’ta, 1963’te silah zoruyla bozulan, 1974’te ise Yunan cuntasının düzenlediği darbeyle tamamen ortadan kalkan ortaklığı, Rumlarla birlikte yeniden tesis etmek mümkün değildir. Eskilerin dediği gibi, ‘dünün güneşiyle, bugünün çamaşırı kurutulmaz’. Bugün Kıbrıs’ta iki ayrı halk, iki ayrı demokratik düzen ve iki ayrı devlet vardır. Çözüm çabaları da bu gerçeklere dayanmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.
Rumların, iktidarı ve refahı, adanın ortak sahibi Kıbrıs Türkleriyle eşit olarak paylaşmak istemediklerini ve bunu da açıkça söylediklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hidrokarbon kaynakları konusunda Kıbrıs Türkleriyle masaya oturmaktan sürekli kaçmalarının sebebi de budur. Garantör ülke olarak bizim de, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de, bu diplomasi oyunlarına artık tahammülümüz kalmamıştır” açıklamasında bulundu.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı ve KKTC Hükûmetini 46 yıldır kapalı olan Maraş’ın kullanıma açılması yönünde aldıkları cesur karardan dolayı bir kez daha tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Maraş kısa sürede yeniden hayat bularak çözümsüzlüğün sembolü olmaktan kurtulacağına inandığını söyledi.
Bu adımdan rahatsız olanların şimdi mağduriyet edebiyatı yaptığını, oysa Kıbrıs meselesinde tek mağdur tarafın yıllardır yok sayılan, hakları sürekli gasp edilen Kıbrıs Türk’ü olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Maraş’ta atılan adımın amacı, yeni mağduriyetler oluşturmak değil, bilakis mevcut mağduriyetlerin giderilmesini sağlamaktır. Mülkiyet haklarına riayet edilerek yürütülecek çalışmalar sonucunda, Maraş’ta herkesin yararına olacak yeni bir dönem başlayacaktır” diye konuştu.
“DİPLOMASİ VE MÜZAKERE, BİZLERİ ORTAK FAYDAYA ULAŞTIRACAK EN KISA YOLDUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllardır Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarının iş birliği için fırsat olması gerektiğini söylediklerini anımsatarak iyi niyetli çabalarının karşılığını bir türlü alamadıklarını, Avrupa ülkelerinin diplomasi fırsatlarını değerlendirmediği gibi Yunanistan’ın ve Kıbrıs Rum kesiminin şımarıklıklarına boyun eğdiğini kaydetti.
Verilen sözlerin hilafına, Kıbrıs meselesi çözülmeden Avrupa Birliği’ne üye yapılan Rum tarafının, Kıbrıs Türklerini yok sayarak 2003’te Mısır’la, 2007’de Lübnan’la ve 2010’da İsrail’le deniz yetki alanlarının belirlenmesi için anlaşmalar imzaladığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rum tarafının bununla da yetinmeyip, 2007 yılında sözde ruhsat sahaları belirleyerek, uluslararası ihaleler açtığını, 2011 yılında da ilk sondajı gerçekleştirdiğini anlattı.
“Doğu Akdeniz’de ülkemizin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin adil bir şekilde yer almadığı hiçbir denklem barış ve istikrar üretemez” uyarısını yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
*Doğu Akdeniz’deki haklarımızı korumakta kararlıyız. Geride bıraktığımız dönemde yaşananlar, bu konudaki güçlü irademizin nişanesidir. Elbette anlaşmazlıkların diyalogla, uluslararası hukuk temelinde ve hakkaniyete uygun biçimde çözümü öncelikli tercihimizdir. Biz kimsenin hakkına, hukukuna el uzatmıyoruz, sadece Rum-Yunan ikilisinin haklarımızı gasp etmesine engel olmaya çalışıyoruz.
*Sorunun çözümünün gerilimi daha da tırmandırmaktan değil, müzakere masasından geçtiğine inanıyoruz. Diplomasi ve müzakere, bizleri ortak faydaya ulaştıracak en kısa yoldur. Kıbrıs Türklerinin de yer alacağı Doğu Akdeniz Konferansı önerimiz, bu irademizin samimi bir ifadesidir.
*Arzumuz, Avrupa Birliği’nin uzattığımız eli havada bırakmaması, Avrupa dayanışması adına çözümü zorlaştıracak adımlardan imtina etmesidir. Karadeniz’de keşfettiğimiz 405 milyar metreküplük doğal gaz rezervi, enerjiyi iş birliği vesilesine dönüştürme irademizi daha kuvvetlendirmiştir.
*Karadeniz’de olduğu gibi inşallah Doğu Akdeniz’deki araştırma faaliyetlerimizden de müjdeli haberler alacağımıza inanıyoruz. Doğu Akdeniz’deki sismik araştırma ve sondaj faaliyetlerimize, belirlediğimiz çerçevede adil bir anlaşma sağlanana kadar kararlılıkla devam edeceğiz.
“HİÇBİR ZAMAN BİZ KUZEY KIBRISIMIZI YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC’yi daha da güçlendirecek çalışmaları, büyük çaplı projeleri hayata geçirmeye devam edeceklerini belirterek 2015 yılında KKTC’nin içme suyu sorununu çözdüklerini, Su Temin Projesi’nin tarımsal sulama kısmının çalışmalarının da devam ettiğini açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şimdi de denizin altından doğal gaz hattı çalışması ve yine deniz altından kabloyla elektrik enerjisi getirme çalışmalarının sürdüğü müjdesini verdi.
“Hiçbir zaman biz Kuzey Kıbrısımızı yalnız bırakmayacağız, desteksiz bırakmayacağız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarımdan turizme, küçük esnaftan sosyal yardımlara kadar farklı alanlarda finansman desteği içeren 2,3 milyar liralık mali iş birliği anlaşmasının imzalandığını da bildirdi.
“DAHA ÇOK ÇALIŞACAĞIZ”
Covid-19’la mücadele çalışmaları için KKTC’ye 149 milyon lira ayni ve nakdi destek sağladıklarını, çok kısa bir zamanda inşa edilen Lefkoşa Acil Durum Hastanesinin açılışının da bugün gerçekleştirileceğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Eğitim Bakanlığının Eğitim Bilişim Ağı uygulamasını, kademeli olarak KKTC’deki öğrencilerin kullanımına açtıklarını, “ARMA” olarak adlandırılan iş birliği modeli ile de 18 sanayi altyapı projesini hayata geçirdiklerini söyledi.
KKTC’nin altyapı projelerine bu yıl 162 milyon lira aktardıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı;
*Sürdürülebilir bir ekonomik yapının inşası yönündeki gayretlerimizi artırarak devam ettiriyoruz. Önümüzdeki zorluklara rağmen, Kıbrıs Türk halkının hayat kalitesini daha da üst düzeye çıkaracak imkâna ve iradeye sahibiz.
*Anavatan ve Garantör Türkiye, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ve Kıbrıs Türk halkının yanında olacaktır. Kendi canımızdan bir parça olarak gördüğümüz Kıbrıs Türkleriyle, güçlü ve müreffeh bir ortak gelecek kurmak için daha çok çalışacağız.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’ın Ermenistan’ın 28 yıldır işgal ettiği topraklarını 44 günde kurtardığını hatırlatarak, “Buradan Azerbaycanlı kardeşlerime, kardeş Kuzey Kıbrıs’tan selam gönderiyoruz. İnşallah en yakın zamanda Sayın Cumhurbaşkanımız buradan Azerbaycan’a bir ziyaret yapmak suretiyle inşallah bu adımı çok daha farklı bir duruma getirecektir” diye konuştu.
“GELEMEYECEĞİMİZ ZORLUK AŞAMAYACAĞIMIZ ENGEL YOKTUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizler tek yürek, tek bilek olduğumuz müddetçe, Allah’ın izniyle üstesinden gelemeyeceğimiz zorluk, aşamayacağımız engel yoktur. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni bugünlere ulaştıran aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, kahraman mücahit ve gazilerimizi şükranla anıyorum. Daha nice yıl dönümlerini birlikte kutlamayı Rabbimden niyaz ediyorum. Cumhuriyet Bayramınız Kutlu Olsun” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tören öncesinde, KKTC’de Atatürk Anıtı’nı ziyaret ederek çelenk bıraktı. Atatürk Anıtı’nda saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, anıt özel defterinin imzaladı. Törenlerde; Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de eşlik etti.