Kayyuma karşı; ”Boğaziçi Demokratik Direnişinin Zaferi”
Akademisyenler ve öğrencilerin aylardır süren direnişinin ardından Melih Bulu, Boğaziçi Rektörlüğü görevinden alındı. Bulu’nun görevden alınmasına yönelik kararın, aylardır bekletildiği iddia edildi.
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kararıyla 2 Ocak 2021 tarihinde Boğaziçi Üniversitesi’ne Rektör olarak atanan Prof. Dr. Melih Bulu, dün yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile görevinden alındı. Bulu’nun görevden alınması, atamaya karşı aylardır mücadele eden öğrenci ve akademisyenleri sevindirse de “Akademik ve idari görevlere üniversite dışından atama yapılmasın” talebi bir kez daha dile getirildi. Kendisine karşı başlayan direnişe “6 ayda biter” diyen Bulu’nun, 6’ncı ayında görevi sona erdi.
Bulu’nun akademik intihal yaptığı gerekçesiyle görevinden alındığı görüşü öne çıksa da “Boğaziçi’ndeki direniş İktidara karşı kullanılıyor, zarar veriyor” gerekçesiyle görevinden alındığı değerlendirmeleri de yapıldı.
GENEL KURUL TOPLANDI
YÖK Genel Kurulu önceki gün sabah saatlerinde, “Boğaziçi Üniversitesi” gündemiyle toplandı. Melih Bulu’nun rektörlükten alınması oybirliğiyle kararlaştırıldı. Karar, akşam saatlerinde Cumhurbaşkanlığı’na iletildi. Aynı gece Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında Bulu’nun görevden alınmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yayımlandı. Ardından da Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne, Bulu’nun rektör yardımclığını kabul ettiği için öğrencilerin ve akademisyenlerin tepkisini çeken üniversite öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mehmet Naci İnci vekaleten atandı. Bu arada rektör adaylığı için başvuru ilanı da yayımlandı. Başvuruların 2 Ağustos’a kadar süreceği açıklandı.
Edindiğimiz bilgiye göre Bulu, göreve gelmesinin ardından yaşananlar AKP içinde de huzursuzluk yarattı. Erdoğan’ın, Bulu’ya ilişkin kararı çok daha önceden verdiği ancak, “Muhalefetin yaratacağı ‘Zafer’ atmosferinden duyulan endişe” nedeniyle görevden almanın geciktirildiği iddia edildi. AKP kurmayları, “Bunun muhalefetin başarısıymış gibi gösterilmesine izin vermemeleri” konusunda uyarıldı.
Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne, üniversitenin öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Naci İnci vekalet edecek. YÖK’ün yayımladığı rektörlük ilanına başvurular 2 Ağustos’a kadar sürecek. Başvurular arasından uygun koşulları sağlamadığı belirlenen adaylar elenerek kalan liste, alfabetik sırayla Cumhurbaşkanlığı’na gönderilecek. Boğaziçi Rektörü yine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından belirlenecek. Bulu’nun görevden alınmasının hemen ardından mezunların kampüse giriş yasağı sona erdi.
TAHRİBATA KARŞI DİRENİŞ
Melih Bulu yönetimine karşı sayısız dava açtıklarını söyleyen Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zeynep Gambetti, “Hukuki zeminde yapılan usulsüzlükler ve yetki aşımları o kadar fazla ki geri adım atılmadan nasıl yürüteceklerini biz de merak ediyorduk” dedi.
Açılan bazı davaların lehte sonuçlanma olasılığının yüksek olduğunu vurgulayan Gambetti, şunları dile getirdi: “Melih Bulu ‘6 ayda direniş sönümlenir’ diye bekliyordu. 6 ay geçti direniş sönümlenmedi yankılanarak sürüyor. Herkesin gözü Boğaziçi’nde. Sadece Boğaziçi’yle ilgili bir direniş değil, demokratik iradenin gaspına karşı yapılan da bir direniş. 2015’ten itibaren hızını ve şiddetini artıran bu gaspla birçok kayyum atandı, seçilmişler yerinden edildi, birçok kuruma tabiri caizse çöküldü. Boğaziçi haricinde üniversitelerin tamamı pasifize edildi. Boğaziçi direnişi tüm bu tahribata karşı bir direniş olageldi.”
Gambetti, “Boğaziçi’nde seçim olana ve verilen hasar telafi edilene kadar bu direniş durmaz” dedi ve ekledi: “Bundan sonra Boğaziçi’nin kaderini ne Beştepe ne de YÖK belirleyebilir. Bu karar bizim gücümüzün göstergesi. Boğaziçi’nin geleceğini tepeye bırakmayacağız tabandan öreceğiz. Tüm üniversitelerde rektör ve yöneticilerin seçilmesi gerekiyor, biz bu konuda ısrarcı olacağız.”
BİRBİRİNE KATIP GİTTİ
Boğaziçi Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alpar Sevgen ise görevden alınmanın arkasından neyin geleceğinin bilinmediğini söyledi. “Melih Bulu’nun niye geldiği belli değildi, niye gittiği de belli değil” diyen Sevgen, Bulu’nun Boğaziçi’yi birbirine kattığına da dikkat çekti.
Bulu ve yardımcılarının 6 ayda üniversiteye sayısız zarar verdiğini söyleyen Sevgen, şöyle konuştu: “Dünyada kimse üniversiteyi kamçıyla yönetemez. İyi öğretim ve araştırma kamçıyla yapılamaz. Yöneticilerin yapacağı üniversitedeki çalışma ortamını iyileştirmek, öğrencilerin yaratıcılığına fırsat vermek. Bu devletin verdiği, milletin vergileriyle beslediği başka türlü bir iş bu. Üniversite toplumu ileriye götürsün, diye var. Benim adamım olsun, bana itaat etsin şeklinde atama yaparsanız, bu kişiler akademi camiasına kabul edilmek için bir ton saçmalık yaparsa, üniversiteyi öldürürsünüz.”
48 yıldır Boğaziçi’nde görev yapan Sevgen, “Bulu’nun üniversiteye zararı çok büyük oldu. Boğaziçi’nde 48’inci senemdeyim, her zaman öğrencimize eşit bir insan olarak davrandık. Öğrencinin yaka paça kampüs dışına atıldığını ilk defa görüyorum. YÖK, 2 Ağustosa kadar rektör kadrosu için müracaat ilanı çıkarmış. Burası iş ve işçi bulma kurumu mu?” diye sordu.
NACİ İNCİ GELMEMELİ
Rektör yardımcılarının büyük hayal kırıklığı yarattığının altını çizen Sevgen, şunları söyledi: “Daha önceki davranışlarında gayet demokratiktiler. Pek çok kişi bu kişileri artık tanıyamadığını söyledi. Bu arkadaşlar herkesin nezdinde güven ve kredilerini tükettiler. Rektör yardımcıları, rektörün kendisine yardımcı olarak kişilerdir. Rektör gidince yardımcıları da gider. Ama Naci İnci şuan vekaleten rektörlük görevine getirildi. Rektör yardımcılarını da gitti diye görmek lazım. Naci İnci vekalet eder, diğer yardımcılara da ‘Siz bana yardım edin’ diyebilir. Naci inci, YÖK’e müracaat ederse bu sistemde rektör olarak atanabilir. Müracaat ederse ne olur? Talebeler neler söylüyor, hocalar neler söylüyor Naci İnci, kırbaç kuvvetiyle tepede oturabilir ama o zaman burası üniversite olmaz.”
DİRENİŞ GÖREVDEN ALDIRDI
Bulu’nun gitmesini direnişin sonuçlarından biri olarak değerlendiren Boğaziçili öğrenciler ise tüm talepleri karşılanana kadar direnmeyi sürdüreceklerinin altını çizdi.
Okulöncesi öğretmenliği son sınıf öğrencisi Türkü Sakarya, yönetim krizi çıktığını aktararak şu ifadeleri kullandı: “Görevden alınmasının sebebini yönetememesi olarak düşünüyorum. Belki daha sert yönetmesi bekleniyordu ama Melih bunu beceremedi. Bunun sebebi de öğrencilerin direnişiydi. Yaptığı her hamlenin ne kadar tahribat içeren şeyler olduğunu gördük. Kayyum ve kadrosu her şeye savaş açmıştı. Bu bir kazanımdır. 6 ayı aşkın süredir direnmeseydik böyle olacağını düşünmüyorum. Seçilmiş rektör göreve gelse de devam edecek çünkü verilen zarar birkaç günde toparlanacak gibi değil. Boğaziçi direnişi böyle bir kazanımla kapanırsa, diğer üniversitelerdeki öğrencilere de umut olacaktır. Stratejimiz direniş.”
“Belki daha yüzsüz biri atanabilir” diyen Sakarya, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Böyle bir şey olursa direniş ikinci seviyeye atlayacak ve devam edecek. Seçilmiş biri gelirse bu da bir kazanım olacak. Bir rektör seçilse de yapılan tahribatların iyileştirilmesi gerekir. Kurum içinden birinin atanması söz konusu olabilir. Sus payı gibi ama biz bunu değil başından beri seçim istiyoruz.”
ZAFER YOLUNDA BİR ADIM
Elektrik elektronik mühendisliği bölümü öğrencisi Berkay Yamaner ise şöyle konuştu: “Melih Bulu’nun atandığı zaman olduğu gibi görevden alındığını öğrendik. Gece kararnamelerine o kadar alıştık ki… Melih gitti, yerine kim gelecek, diye düşündük. Yerine de zaten daha önce onunla işbirliği yapmayı kabul eden Naci İnci geldi. En azından Melih gittiği ve hükümet geri adım attığı, bir talebimiz kısmen de olsa gerçekleştirildiği için mutlu olduk.”
Direniş sürecinde oldukça büyük bir destek aldıklarını hatırlatan Yamaner, aynı zamanda diğer öğrencilere de destek olduklarının altını çizdi ve şunları dile getirdi: “Sonuç olarak Verşan Kök de bir kayyum Mahmut da. Melih Bulu’nun gitmesi aslında bir son değil. Akademisyenler nöbetlerini sürdürdü. Biz yine nöbet çadırımızı açtık çünkü tüm üniversitelerde rektörler seçimle gelene kadar direnişimizi devam ettireceğiz. Melih Bulu’nun gitmesi de zafer yolunda bir adım bizim için.”
Önce inanmadı
Bulu, daha önce hakkında çıkan istifa haberlerini yalanlarken söylediği “Peki bundan şeyin haberi var mı, mesela benim” yazdığı postuna göndermeye bulunarak “Hakkımda şu an Twitter gündeminde olan konuya cevabım yine eskiden çıkan asılsız haberle aynıdır” dedi. Prof. Bulu, paylaşımını kısa bir süre sonra sildi. Bulu, ardından Tayyip Erdoğan’ın bir fotoğrafını yorumsuz olarak paylaştı. Bulu görevden alınmasıyla ‘Boğaziçi mezunu’ statüsüne geldi. giremeyecek.
Direnişin kronolojisi
• 2 Ocak: AKP milletvekili aday adayı Prof. Dr. Melih Bulu, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararıyla Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atandı. Atamanın Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından öğrenciler ‘Kayyum Rektör istemiyoruz’ diyerek eylemlerine başladı.
• 4 Ocak: Kampusta ve çevresinde eylemler başladı. Dışarıdaki öğrenciler giremesin diye üniversitenin kapısına ilk kez kelepçe vuruldu. Öğrenciler Bulu’nun istifa etmesini istedi.
• 5 Ocak: Polis, eylemlere katılan öğrencilerin evlerine şafak operasyonları düzenledi. 16 öğrenci gözaltına alındı. Boğaziçili akademisyenler ilk kez rektörlüğe sırtlarını döndü.
• 6 Ocak: Yüzlerce öğrenci Boğaziçi kampüsünden Beşiktaş’a yürüdü daha sonra Kadıköy’de bir araya geldi. Eyleme binlerce kişi katıldı.
• 14 Ocak: Bulu’nun 2003 tarihli doktora tezinde intihal yaptığı ve bilimsel araştırma etiği açısından sorunlu olduğu ortaya çıktı.
• 30 Ocak: Bir grup Boğaziçili öğrencinin atanan rektörü protesto etmek amacıyla üniversite kampüsünde organize ettiği resim sergisindeki bir resim nedeniyle iki öğrenci tutuklandı, iki öğrenci için de ev hapsi kararı verildi.
Boğaziçi LGBTİ+ kulübü kapatıldı. Ardından defalarca gökkuşağı bayrağı taşıyan öğrencilere şiddet uygulandı, soruşturma açıldı.
• 6 Şubat: Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Boğaziçi Üniversitesi’nde hukuk fakültesi ve iletişim fakültesi kuruldu.
• 8 Şubat: Melih Bulu’nun yüksek lisans tezinde de intihal yaptığı ortaya çıktı. Bulu’yu Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne atamasından beş hafta sonra yeni rektör yardımcıları göreve başladı.
• 2 Nisan: Boğaziçi Üniversitesi Cinsel Tacizi Önleme Komisyonu’nun ofis koordinatörü Cemre Baytok ücretsiz izne çıkarıldı.
• 28 Mayıs: Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) ve üniversitenin yeni yönetimince alınan kararların yürütmelerinin durdurulması için üç yeni dava açtı..
• 29 Mayıs: Melih Bulu’nun yardımcısı Prof. Dr. Naci İnci, kendisini Fen Bilimleri Enstitüsü’ne vekaleten müdür olarak atadı. İnci, Burs Ofisi Koordinatörü olarak da üniversiteden bir başka memuru görevlendirdi.
• 3 Temmuz: Rektörlük, direnişi engellemek amacıyla ‘güvenlik ve sağlık riski’ bahanesiyle kampüse girişleri yasakladı. Kampüse alınmayan akademisyenler, tutanak tuttu. Üniversitenin kapısının önüne gelen öğrencilere, polis müdahale etti. Bazı öğrenciler gözaltına alındı.