İstanbul Barosu’ndan kadınların Taksim’deki eylemine polis müdahalesine tepki
İstanbul Barosu, aralarında avukatların da bulunduğu kadınların dün “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü” nedeniyle Taksim’de yapmak istedikleri eyleme yapılan polis müdahalesine tepki gösterdi.
“Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” nedeniyle 25 Kasım Kadın Platformu, dün İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde bulunan Tünel’de eylem çağrısı yapmıştı. İstanbul’un çeşitli bölgelerinden Tünel’e ulaşmak isteyen grupları polis ve çevik kuvvet ekipleri, ablukaya alarak müdahaleyle gözaltına almıştı.
“ŞİDDET VE GÖZALTI İŞLEMLERİ HUKUKA AYKIRIDIR, KABUL EDİLEMEZ”
İstanbul Barosu, polis müdahalesine ilişkin bugün yaptığı açıklamada, ‘Anayasal hak’ vurgusu yaptı. Açıklamada, şunlar kaydedildi:
* “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü nedeniyle Taksim’de Anayasal hakları gereğince basın açıklaması ve gösteri yürüyüşü düzenlemek için toplanan, aralarında meslektaşlarımızın da bulunduğu kadınlar, kolluk tarafından hukuksuz olarak gözaltına alınmış ve böyle bir günde kendilerine şiddet uygulanmıştır.
* Baro Başkanları Toplantısı nedeniyle Ankara’da bulunan İstanbul Barosu Başkanı Av. Filiz Saraç, başsavcı ile ve emniyetle görüşerek süreci başından sonuna kadar takip etmiş olup, Başkan Yardımcımız Av. Ali Gürbüz, İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi’nden Av. Vechettin Döldöş ve Kadın Hakları Merkezi’nden Av. Birsen Baş Topaloğlu, Av. Filiz Akyol Akar, Av. Dilara Özaydın, Av. Deniz Şenay Yazgan, Av. Handenur Dayıca, Av. Furkan Doğan, Av. Zafer Yaşlı, Av. Yusuf Akşeker, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü ve Kâğıthane İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne giderek gösterdikleri çabalar sonucunda meslektaşlarımız salıverilmiştir.
* Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde kolluk tarafından, aralarında meslektaşlarımızın da bulunduğu kadınlara yapılan müdahale, Anayasa (m. 34) ile tarafı olduğumuz İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi (m. 20), Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi (m. 21), Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (m. 11) düzenlemelerinde yer alan ‘izinsiz toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını’ ihlal ettiği gibi polis tarafından uygulanan şiddet ve gözaltı işlemleri de hukuka aykırıdır; kabul edilemez.”
