DİSK’ten ”Hayat pahalılığına karşı somut önlem çağrısı”
DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “2022 kışına pahalılık ve işsizlik damgasını vuracak” diyerek iktidarı somut önlemler almaya çağırdı. 5 maddelik öneri de sunan Çerkezoğlu, “Elektrik, su, doğalgaz faturaları vergiden muaf tutulsun. Tüm gıda ürünlerinde KDV sıfırlansın” dedi.
Dün toplanan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Başkanlar Kurulu’na artan hayat pahalılığı damgasını vurdu.
“2022 kışına pahalılık ve işsizlik damgasını vuracak. Ülkeyi gerçek anlamda bir karakış bekliyor” diyen DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, iktidarı somut önlemler almaya çağırdı.
Çerkezoğlu, 5 maddelik önerisini şöyle sıraladı:
• Asgari ücret ve bütün ücretlerin asgari ücret kadarı için tüm vergi ve kesintiler sıfırlansın ve net ödensin. Böylece tüm ücretler yaklaşık 750 lira artırılsın.
• Asgari ücret sonrası ilk vergi dilimine uygulanan tarife oranı yüzde 20’den 10’a indirilsin. Vergiye esas gelir dilimleri milli gelire göre artırılsın.
• En düşük emekli aylığı asgari ücret düzeyine yükseltilsin.
• Elektrik, su, doğalgaz ve internet faturaları vergi ve kesintiden muaf tutulsun.
• Tüm gıda ürünlerinde KDV sıfırlansın.
‘GEÇİNEMİYORUZ’ DİYENLER ÇÖZÜM İSTİYOR
Çerkezoğlu, “Pembe tablolar çizmeyi alışkanlık haline getiren siyasi iktidarı uyarıyor, 2022 bütçesi ve asgari ücreti belirlenirken “geçinemiyoruz” diye haykıran halkın ekmeği için somut önlemler almaya çağırıyoruz” diye konuştu.
Ayrıca, Türkiye’nin salgın süresince milli gelirine oranla kendi halkına en az nakit desteği veren ülkelerden biri olduğunu anımsatan Çerkezoğlu, “İşçilerin patronundan daha yüksek oranda vergi ödediği bir ülke haline geldiğimiz gerçeği gizlenmek isteniyor” dedi.
“Pandemide halk işsizlikle ve geçim zorluklarıyla mücadele ederken bir avuç ayrıcalıklı şirketin vergi borçlarının sıfırlanmasını, İŞKUR ve SGK kaynaklarından yapılan kıyakları kimse görmüyor zannediyorlar” diyen Çerkezoğlu, şöyle devam etti:
“İşsizlik rekor kırarken, işçilere ait olan İşsizlik Sigortası Fonu kaynaklarının çoğunun büyük bölümü patronlara aktarılıyor. Türkiye, uluslararası sermaye için ucuz ve güvencesiz işçilik cenneti haline getirilmek istenirken, elimiz kolumuz bağlı izleyelim, örgütlenmeyelim, sendikalı olmayalım, hakkımızı arayıp sormayalım istiyorlar.
Bizi yoksullaştırarak, bize hayatı zehir ederek bir avuç şirket ile beraber ‘şahlanmak’ istiyorlar. İşçiler, emekçiler, işsizler, emekliler, küçük esnaf, çiftçiler, dar gelirliler, yani bu halkın çok büyük bir çoğunluğu ise bu masallarından bıktı artık: ‘Geçinemiyoruz’ diyenler çözüm istiyor.”