KESK krize karşı İzmir’de: Haklarımız için bir aradayız

KESK krize karşı İzmir’de: Haklarımız için bir aradayız

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), yoksullaşma ve yüksek enflasyona karşı İzmir’de miting düzenledi. Mitinge İzmir’in yanı sıra, çevre illerden de katılımın oldu.

KESK, toplamda 5 ilde düzenlemeyi planladığı bölgesel mitinglerin ilkini, İzmir Gündoğdu Meydanı’nda yaptı. KESK’e bağlı sendikaların yanı sıra, Birleşik Haziran Hareketi, Emek ve Demokrasi Güçleri Platformu, DİSK ile birçok demokratik kitle örgütünün katıldığı mitinge, CHP milletvekilleri Kani Beko ve HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay da destek verdi. KESK Eş Başkanı Aysun Gezen, binlerce kişinin katıldığı mitingde yaptığı konuşmada, Türkiye’de ekonomik durumunun gizlenmeye çalışıldığını vurgulayarak, “Yıllardır iktidarda olanların ısrarla sürdürdüğü neoliberal politikalar sonucunda her alanda dışarıya bağımlı hale getirilen, küresel kapitalizm her hapşırdığında nezleye yakalanan, her yabancı sermaye hareketinde fındık kabuğu gibi sallanan bir ülkeye dönüştürülen Türkiye’de, kriz artık daha derinden hissediliyor” dedi.


“KRİZİN FATURASI YOKSUL HALKIN SIRTINA YÜKLENMEYE ÇALIŞILIYOR”

“İğneden ipliğe, her şeye ardı ardına gelen zamlar devam ediyor” diyen Gezen, “Kriz bahanesi ile sadece işten çıkarmalar, ücretsiz izinler artmıyor, angarya çalışma, mesai ve nöbet ücreti ödememe gibi uygulamalar da gittikçe artıyor. İflas eden, kepenk kapatan, konkordato ilan eden firmalara her gün onlarcası ekleniyor. Sağlıkta, acil durumlar dışında malzeme kullanılmasını engelleyen sözüm ona ‘tasarruf tedbirleri’ ile hayatımız tehlikeye atılıyor. Bugün sorun, krizin faturasının kim tarafından ödeneceği sorunudur. Bugün bu fatura, yoksul halkın sırtına yüklenmeye çalışılıyor” diye konuştu.

Yaşanılan durumu bir örnekle açıklamak istediğini belirten Aysun Gezen, “Ailenizle birlikte bir restorana gittiğinizi düşünün. Sınırlı bütçenizle, menüden en düşük fiyatlı yemeklerden sipariş veriyorsunuz. Restoranın en güzel manzaralı bölümünde, en büyük masada oturanlar garsonu çağırıp, ‘Ne var ne yoksa getir, donat masayı’ diyorlar.

Tıksırıncaya kadar yiyip, içiyorlar. Sonra restoran sahibi ile tokalaşarak çıkıp gidiyorlar. Biraz sonra siz de hesabı istiyorsunuz. Önünüze bol sıfırlı bir hesap geliyor. ‘Bu hesap bizim değil, biz sadece çorba içtik’ diye itiraz ediyorsunuz. Ama restoran sahibi gelip, hesapta bir yanlışlık olmadığını söyleyip, sizi ödemeye zorluyor” ifadelerini kullandı.

Miting, müzik dinletisiyle sona erdi.


Example HTML page

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir