TİP Sözcüsü Kadıgil’den, Bakan Işıkhan’a: 4 bin 836 insan siz bakanken öldü, bunların tamamından siz sorumlusunuz!

Example HTML page

Sera Kadıgil, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçe görüşmelerinde konuştu.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü Sera Kadıgil, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada iş cinayetlerinden bahsederek, “4 bin 836 insan siz bakanken öldü, bunların tamamından siz sorumlusunuz, sizi atayan Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte sorumlusunuz!” sözleriyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a tepki gösterdi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesini görüşmek üzere bugün AKP Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplandı.

TİP Sözcüsü Sera Kadıgil de komisyon toplantısına katılarak bir konuşma yaptı. Kadıgil konuşmasında, 8 Kasım günü Kocaeli’nin Dilovası ilçesindeki kozmetik fabrikasında 2’si çocuk 6 kadın işçinin yaşamını yitirdiği iş cinayetinden bahsederek, Bakan Işıkhan’a “Savunduğunuz, teşvik verdiğiniz, vergilerini indirdiğiniz, denetlemediğiniz, işçileri ucuz can kalemi olarak önlerine sunduğunuz patronlar böyle zengin oluyor. Mutfağında tüp olmayan kadınların cebinden para çalarak zengin oluyorlar. Siz de buna çanak tutuyorsunuz!” sözleriyle seslendi.

Kadıgil, Bakan Işıkhan’ın görev dönemi içerisinde Türkiye’de her gün 6 işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğini kaydederek, “4 bin 836 insan siz bakanken öldü, bunların tamamından siz sorumlusunuz. Bizzat sorumlusunuz, sizi atayan Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte sorumlusunuz” ifadelerini kullandı.

‘KARŞIMDA OTURANLAR, İŞÇİ SINIFINA İHANET HÂLİNDE OLAN İNSANLAR’

Sera Kadıgil’in komisyon toplantısında yaptığı konuşma şöyle:

“Bu 8’inci bütçem, 8 senedir buraya geliyorum, gidiyorum. Başta çok ciddiye alıyordum Sayın Bakan, bütün cetvelleri okuyordum. Muhalefet vekiliyim ya ben de, hani diyordum ki belki karşımda devlet bürokratları vardır, bir yanlış, bir hata tespit ederiz, onları düzeltirler. Böyle bir saflık deyin, böyle bir naiflik deyin, ilk geldiğim seneler böyleydi. Sonra baktım ki karşımda oturan insanlar kendileri yoksul ailelerden gelseler de, kendileri bu cumhuriyetin imkânlarıyla okumuş olsalar da, kendi sınıflarına, işçi sınıfına ihanet hâlinde insanlar ve zaten o yüzden orada oturma hâli bulabiliyorlar.

‘BU ÜLKEDE HER GÜN 6 KİŞİ ÖLÜYOR’

Bugün bu komisyona tek bir fotoğraf göstermeye geldim ben size. Bakmanızı istiyorum, başka bir yerde göremeyeceksiniz Sayın Bakan. Bu elimdeki Ahmet Şahin, şu anda hâlâ Fatsa’da bir göçüğün altında yatan 75 yaşındaki bir kamyon şoförü. Size şunu soracaktım, cesedi çıkarılamadı hâlâ, devam edemiyor aramalar çünkü güvenlik sıkıntısı varmış. 75 yaşında zaten, bir de fotoğrafını bile basmaya zahmet etmiyorlar artık. Çünkü bu ülkede sadece 9 ayda bin 300 kişi öldü. Bu ülkede her gün 6 kişi ölüyor. Haber değeri yok artık bu ülkede ölenlerin.

‘BİR İNSAN ÖLÜYSE EMEKLİLİKTE KAÇ PARA ALDIĞININ, KIDEM TAZMİNATININ GASBEDİLMESİNİN BİR ÖNEMİ YOK’

Ben milletvekiliyim, buraya gelip size şey falan anlatmak istiyorum. Vallahi 5 dakikam olmasa, EYT anlatmak istiyorum, emeklilerin durumunu anlatmak istiyorum. MESEM anlatmak istiyorum, kıdem tazminatına çökmenizi anlatmak istiyorum, patronlara peşkeş çektiğiniz teşviklerden bahsetmek istiyorum. Bahsedemiyorum, bunların hiçbirinin bir anlamı kalmadı çünkü artık. Hiçbirinin bir karşılığı yok. Çünkü bir insan ölüyse, emeklilikte kaç para aldığının bir önemi yok. Bir insan ölüyse kıdem tazminatının gasbedilmesinin bir önemi yok. Bir insan ölüyse çocuk işçi olmasına artık bir önemi yok. Ve bu insanlar artık ölü. Bu ülkede insanlar ölü.

DİLOVASI’NDAKİ İŞ CİNAYETİNDEN BAHSETTİ: ‘GÜNDE 800 LİRA ALIYORLAR; SİGORTA YOK, YEMEK YOK, YOL YOK, ÇAY YOK!’

Size dedim ya, Ahmet Bey’i soracaktım, ‘25 yaşında bir işçiyle 75 yaşında bir işçi nasıl koyun koyuna gömülebilir’ diye, sormaya gerek kalmadı. 2 gün önce çünkü, Dilovası’nda 65 yaşında bir işçiyle 15-16 yaşında işçiler yanarak can verdiler, birbirlerine sarılmış hâlde bulundular. Koşulları ne bunların biliyor musunuz? 6 insan, hepsi kadın. ‘4 kadın, 2 kız çocuğu’ diye geçiyor. 16 yaşındaki Cansu, 17 yaşındaki Nisa, 18 yaşındaki Tuğba, 65 yaşında 2 kadın daha. Atölyede çalışıyorlarmış. Ne atölyesi? Parfüm. Şişesini 10 bin liraya satıyorlar, bu kadınlara günde 800 lira veriyorlar. Bu yerleşim alanı içinde ‘koku geliyor’ diye şikâyet ediliyor. Yangın alarmı yok, acil çıkış yok, yangın merdiveni yok, sulama sistemi yok. Hiçbir şey yok. İşçilerin koşulları, günde 800 lira alıyorlar, sigorta yok, yemek yok, yol yok, çay yok çay! Ne yapıyorlarmış biliyor musunuz Sayın Bakan? Patronlardan artan çayın dibini işçilere dağıtıyorlarmış, kalırsa. Böyle bir iş yeri burası. Ve bunu biliyorsunuz. Siz bunu biliyorsunuz. Çünkü CİMER’e söylemişler bunu. Defalarca şikâyet etmişler.

‘2022’DE 27 BİN LİRA KAR AÇIKLAYAN PATRONUN KARI 2024’TE 1 MİLYAR LİRAYA ÇIKMIŞ!’

İki yan komşusu İŞKUR, size bağlı. Burada mı müdürü bilmiyorum. Aldınız görevden, iyi yapmışsınız. Güzel. Alın zaten, almanız lazımdı. Ne faydası var Nisa’ya görevden almanızın bu insanın? Patronun koşullarını da anlatayım ben size. Bir şişe parfümü 10 bin liraya satıyor, lüks arabalarla geliyor gidiyor. Pandemide Meclis’e kolonya satanın da yakınlarıymış, bugün Özgür Özel açıkladı. Daha çarpıcı bir şey var. Neler yapmış biliyor musunuz? 3 sene içerisinde müthiş bir ticari başarı, 2022 yılında 27 bin lira kâr açıklamış bu zat-ı muhterem, 2023 yılında 1 milyon liraya çıkmış kârı, 2024 yılında kaç liraya çıkmış Sayın Bakan biliyor musunuz? 1 milyar liraya! Savunduğunuz, teşvik verdiğiniz, vergilerini indirdiğiniz, denetlemediğiniz, işçileri ucuz can kalemi olarak önlerine sunduğunuz patronlar böyle zengin oluyor. Mutfağında tüp olmayan kadınların cebinden para çalarak zengin oluyorlar. Siz de buna çanak tutuyorsunuz ya. Çanak tutuyorsunuz, bakanlıksınız siz!

‘İLİÇ’TE KATLEDİLEN UĞUR YILDIZ’IN BABASI ALİ EKBER YILDIZ’IN SELAMINI GETİRDİM!’

İki sene önce gelmişim, burada konuşmuşum. Bir selam getirdim size. ‘Davalar açıldı’ falan diyorsunuz ya, İliç’in dördüncü duruşması vardı, Ali Ekber Yıldız’ın selamı var size, Uğur Yıldız’ın babası, İliç’te katledilen işçilerden biri. Bir tane kamu görevlisi yargılanmıyor. En yüksek yargılanan taksirle yargılanıyor, en yüksek suçtan hapis cezası alsa 5 yıl hapis yatıp çıkacak orada. Bahsettiğiniz yargı sistemi de bundan ibaret sizin.

‘3 YIL ÖNCE 917 OLAN İŞ MÜFETTİŞİ SAYISI 889’A DÜŞMÜŞ!’

3 sene önce geldiğimde size demiştim ki ‘Siz daha yeni bakansınız. Bu bir sistem sorunudur. Bu şu an sizin sorununuz değildir. Ama bu ülkede sadece 917 iş müfettişi var. Siz bundan utanmıyor musunuz? Bunu artırmak için ne yapacaksınız’. Vaatler vermişsiniz bana. Bugün geldim, sunum dosyanızı aldım. Hakikaten yazıklar olsun diyorum. Size değil, hepinize diyorum. Sizin kendi sunum dosyanızda iş müfettişi sayısı 889’a düşmüş! 3 sene önce ben bu iş cinayetlerini anlatırken, ‘Bu ülkede günde 6 işçi can veriyor’ derken 917 olan iş müfettişi sayısını siz 889’a düşürmüşsünüz. 3 sene önce de günde 6 işçi ölüyormuş, geçen sene de günde 6 işçi öldü, bu sene de günde 6 işçi ölüyor bu ülkede!

‘4 BİN 836 İNSANIN ÖLÜMÜNDEN SİZ SORUMLUSUNUZ!’

Bunun bir sebebi var. 3 sene önce dedim ya, ‘Siz suçlu değilsiniz’ diye. Şimdi sizin yüzünüze söylüyorum: 4 bin 836 insan siz bakanken öldü, bunların tamamından siz sorumlusunuz. Bizzat sorumlusunuz, sizi atayan Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte sorumlusunuz ve şu anda bu verdiğimiz sınıf savaşında sınıfına ihanet içinde olan bir işçisiniz siz Sayın Bakan!

Example HTML page

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir