Saray, ‘cadı avı’na çıktı
İktidarın yönetememe krizi derinleşirken, muhalefete yönelik ‘cadı avı’ başlatan Saray yönetiminin hedefinde yine CHP İzmir İl Örgütü ve belediyelerde görevli isimler yer aldı. Karabağlar Belediye Meclis Üyesi Koyurga’ya 7 yıl önce attığı tweetler nedeniyle ev hapsi verildi
BirGün gazetesi politika servisinin haberine göre; Salgın krizi hemen her alanda etkisini hissettirirken, Saray yönetimi çareyi muhalefete yönelik sistematik saldırılarda arıyor. Adana’nın Yüreğir ilçesinde CHP Gençlik Kolları Başkanı Eren Yıldırım’ın Vefa Destek Grubu’na saldırdığı iddiasıyla, Eski CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Banu Özdemir’in ise cami hoparlörlerinden ‘Çav Bella’ marşı çalınmasına ilişkin sosyal medyada yaptığı paylaşım nedeniyle tutuklanmasının ardından ‘cadı avı’ başlatan Saray yönetiminin hedefinde yine CHP üyesi gençler yer aldı. Erdoğan’ın avukatı Ahmet Özel, CHP İzmir örgütünde ve İzmir’deki belediyelerde görevli 5 isim hakkında suç duyurusunda bulundu. Özel’in suç duyurusunda bulunduğu Karabağlar Belediye Meclis Üyesi Dila Koyurga ise 7 yıl önce attığı tweetler nedeniyle ‘Cumhurbaşkanına hakaretten’ jet hızıyla gözaltına alındı. Koyurga’ya emniyetteki işlemlerinin ardından ev hapsi verildi.
17 YAŞINDA YAPTIĞI PAYLAŞIMLAR…
Erdoğan’ın avukatı Özel’in 1996 doğumlu olan Koyurga’nın 17 yaşındayken attığı paylaşımlar hakkında hazırladığı suç duyurusunda, “Şüpheli, Twitter isimli sosyal paylaşım sitesi üzerinden yazmış olduğu yorumlar ile Müvekkilin kişilik haklarına saldırı kastıyla şeref, haysiyet ve onuruna yönelik alaycı ifadelerle ağır hakaret ve saldırıda bulunmuştur” ifadeleri yer aldı. Erdoğan’ın ayrıca, CHP İzmir İl Başkanı Yardımcısı Yasin Ergül, CHP’li Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, CHP Karabağlar Gençlik Kolları Eski Başkanı ve İl Yönetim Kurulu Üyesi Volkan Gürboğa ve CHP İzmir İl Teşkilatı üyesi Caner Gül hakkında da İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na ‘hakaret’ gerekçesiyle suç duyurusunda bulunulduğu öğrenildi.
TUTUKLULUĞA YAPILAN İTİRAZLARA RET
Öte yandan eski CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Banu Özdemir’in cami hoparlörlerinden ‘Çav Bella’ marşı çalınması provokasyonuna ilişkin sosyal medyada yaptığı paylaşım nedeniyle tutuklanmasına yapılan itiraz ile Adana’da kaymakam korumasının silah çektiği, Erdoğan’ın hedef göstermesi sonrası tutuklanan CHP’li Eren Yıldırım’ın tutukluluğuna yapılan itirazlar reddedildi. CHP’li Eren Yıldırım için 15 Mayıs’ta tutuksuz yargılama kararı veren hakim, dün tutukluluğuna devam kararı verdi.
HAKARET İÇİN SOYLU’YA BAKIN
Suşturmalara tepki gösteren eski Milletvekili Zeynep Altıok Akatlı, “Troller şimdi de genç bir meclis üyemizin 2013’te attığı tweetleri paylaşıp hedef gösteriyorlar. 2013 öncesi RTE’ye yönelik hakaret ve küfür arıyorsanız, Bahçeli ve Soylu’nun konuşmalarına bakın. Bol miktarda bulursunuz” dedi.
BU BASKI TÜM GENÇLİĞEDİR
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan: Türkiye’de gerçek işsizliğin yüzde 26’yı geçtiği, genç işsizliğin yüzde 40’ları bulduğu bir dönemde ekonomik tsunaminin ilk dalgaları kıyılarımıza vururken Saray, sistemli ve düzenli bir şekilde gündemi değiştirmek üzerine kullandığı dili, öfkesini artırarak saldırılarını sürdürüyor. Sadece son 2 haftada yaşananlar bile buna örnektir. Adana Yüreğir Gençlik Kolu Başkanımız Eren Yıldırım’ın yaşadığı olay, ardından İzmir’de camilerden Çav Bella çalınması ve son olarak atılan tweetleri eleştirsek de 17 yaşında bir çocuğun Gezi döneminde attığı tweetten ötürü, aradan 7 yıl geçtikten sonra, sosyal medya hesapları deşilip cadı avına çıkılması iktidarın her anlamda ne büyük bir açmazda olduğunu gösteriyor.
Baskıcı iktidarların en belirgin özellikleri bir tahakküm kurmak ve bunu sürdürmek istemeleridir. Bu yüzden kendilerine sürekli suçlayacakları bir grup bulurlar. Bu iktidar için ise düşman gençlerdir. Bir kuşak yetiştirme derdinde olduklarından gençlere bir misyon biçme hadsizliği de yapıyorlar. Bu misyonun dışına çıkan herkesi de düşman belliyorlar. Ancak bunu sürdürebilmek için düşmanın bir ideoloji de, bir partide vücut bulması şart. O yüzden CHP Gençlik Kolları hedefe konmuş durumda. Böylece geniş kamuoyuna “makul genç olursanız sizinle sorun yaşamayız” mesajı veriyorlar. Ancak gençler şunu bilmeli: Bu baskı CHP Gençlik Kolları nezdinde bütün gençliğedir. O yüzden gençlik kollarındaki arkadaşlarımızın başına gelenler her gencin başına gelme potansiyeli taşıyor.”
MUHALEFETE YÖNELİK SİSTEMATİK SALDIRI VAR
BirGün yazarı, siyaset bilimci Güven Gürkan Öztan: İktidarın muhalefeti tümüyle etkisiz hale getirme stratejisinin ilk emarelerini salgının zirve noktasında görmeye başlamıştık. Bu yönde başvurulan taktikler sağlık krizini siyasi fırsatçılığa çevirme arayışının bir ürünüydü ve daha çok yerel yönetimler hedef alınarak işletilmek istendi. Sürecin bir yanında kayyum atanmasına devam edilmesi diğer yanında ise “paralel devlet” suçlamasıyla CHP’li belediyelerin pasifize edilmek istenmesi vardı. Ancak bugün de sürdürülmek istenen bu politika toplumsal muhalefetin de katkısıyla başarısız oldu. Belediyeler halkı yardımlaşma pratiklerine katacak yeni yöntemler buldular ve takdir topladılar.
İktidar bloku yerelden yükselen itirazı gögüsleyemediği gibi yeni partilerin kamuoyunda tartışılır olmasını da engelleyemedi. Zira kendi içinden çıkan partilerin öyküsünü biraz da AKP’nin Milli Görüş’ten kopma süreciyle benzeştiriyorlar. Hal böyleyken iktidar blokunun %50+1’i bulamama kaygısı muhalefete yönelik saldırıların genişletilmesine yol açıyor.
CHP’li gençlik örgütlerine mensup isimlerin keyfi bir biçimde, sudan bahanelerle gözaltına alınması iktidar kanadının saldırıyı muhalefet tabanına doğru genişlettiğinin bir kanıtı. Bu gözaltı ve tutuklama dalgası aslen CHP’yi hedef alır gibi görünse de tüm muhalefeti susturmayı ve tasfiye etmeyi amaçlıyor. İktidar muhalif tabanın en dinamik unsuru olan ve korunaksız gördüğü gençler üzerinden yeni bir cephe açmak istiyor. Ana muhalefet daha önce benzer bir girişimi Adalet Yürüyüşü ile savuşturmuştu. Tabanın kolektif bir eylemlilik ve talep etrafında siyasal pozisyon alması iktidar blokuna geri adım attırmıştı. Şimdilerde ise süreç daha çok siyasi ittifakı genişletme hamleleri ile sürdürülüyor. Milletvekillerini, belediyeleri, tek tek partilileri hedef alan bu sistematik saldırı karşısında liderler diplomasisi yürütmek tek başına çözüm değil. Aksine tabanda ortak bir kamu fikrinin tesis edilebileceği ve ortak mücadele hattının örgütlenebileceği bir süreç başlatılmalı
ELLERİNDEKİ TEK ÇÖZÜM KABA KUVVET
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yunus Emre: İktidar işlerin iyi gitmediğinin farkında. Türkiye yönetilemiyor, savruluyor. Bu şartlarda iktidarın desteğinde ciddi bir erime görülüyor. Aynı zamanda Cumhur İttifakı içinde ve Ak Parti bünyesinde gerilim tırmanıyor. Klikler arası çatışmalar hız kazanmış durumda. Bu koşullarda dikkatleri başka bir yöne çekmek ve Ak Parti destekçileri için yok olmuş olan “biz” duygusunu inşa etmek gerekiyor. Bu da iktidarın penceresinden ancak CHP’yi kutuplaşmada bir alana sıkıştırmakla mümkün görünüyor. Hem CHP’yi defansif bir alana taşımak istiyorlar hem de dağılmakta olan kendi bloklarını bu yolla toparlayabileceklerini düşünüyorlar. Özetle bulabildikleri tek çözüm kaba kuvvet.”