Meral Akşener’den ‘Demirtaş’ çıkışı

Example HTML page

Meral Akşener’den ‘Demirtaş’ çıkışı


İYİ Parti’nin cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, partisine yönelik FETÖ iddialarına tepki gösterdi. “İddiaları ispatlamayan şerefsizdir” diyen Akşener, “Meclis Başkanı’nın damadı niye kaçak?” diye sordu. Akşener, cezaevindeki Selahattin Demirtaş’ın kampanyasını dışarıda yapması gerektiğini de ifade etti.

İYİ Parti Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, Kral FM’de programa katıldı. Akşener, merak edilen soruları yanıtladı. Meral Akşener, 15 Temmuz gecesi sosyal medyadan ilk tepki verenlerden biri olduğunu söyledi.

Akşener cumhurbaşkanı olduğunda intikam duygusu gütmeyeceğini belirtti. Akşener kadınlarla ilgili geniş çalışmalar yapacağını ifade etti.

Akşener, HDP’nin Cumhurbaşkanı adayı tutuklu Selahattin Demirtaş ile ilgili olarak da “Sayın Demirtaş sanık, sayın Demirtaş hükümlü değil. Sayın Demirtaş’ın adaylığını YSK kabul etti. Dolayısıyla eşit şartlarda cumhurbaşkanlığı adaylığı kampanyasını yapmalıdır. Diyelim ki bu kampanya bitti, sayın Demirtaş beraat etti. Türkiye bunu nasıl anlatabilir. Bunun yanlışlığını en başından itibaren söyledim. Aynı fikrim de devam ediyor” dedi.

Akşener’in konuşmasından satır başları;

Bana verilen bilgiden bahsediyorum .HDP’nin, İYİ Parti’nin, CHP’nin ve Saadet Partisi’nin çatı adayı olarak Abdullah Gül’ü anlattılar. Ben çatı adaya en başından beri karşıyım. Ben milletime bir söz vermiştim: Cumhurbaşkanı adayımız Meral Akşener’dir diye. Ben o gün adaylığımı çekmiş olsaydım, Sayın Gül ile sayın Erdoğan yarışıyorlardı.

Nasıl bir seçim olurdu. Sayın Erdoğan’ın lider vasfı şu; kendine uygun rakip seçiyor. Muhalefeti kendi tanzim etti. Ver yesin ört uyusun tarzı bir muhalefet oldu. Bu çatı aday sayın Gül değil de Merak Akşener olsaydı da istemezdim.

“DEDİKODUYLA DEVLET YÖNETİLMEZ”

Ben 15 Temmuz’dan beri 37 ile referandumda gittim. Şimdi 72 ile gittim miting yaptım. Ben eski içişleri bakanıyım. Eğer darbecilerin başbakan adayı bendiysem bu devlet gereğini yapmalıydı. Ben değilsem, ki değilim, onu bulmaları gerekir. Dedikoyduyla devlet yönetilmez. Bu iftirafır. Bu devletin iki paralık eden bir tavırdır.

Yurtta sulh cihanda sulh benim değil Atatürk’ün sözüdür. Bana FETOcu iması çok önceden başladı. Çok önceden beri söylediğim bir şey var iddianızı ispatlayın, ispatlayamazsanız şerefsizsiniz.

Ben FETO organizasyonına parti adına katılmıştım. Bizatihi Genel Başkan görevlendirdi. O isnatları beni görevlendirenlere soracaksınız. Bizi kim görevlendirmişse FETOcu odur.

“EN HAZIRLIKLI PARTİ BİZİZ”

Seçime en hazırlıklı parti biziz. Partimiz yeterli bir parti. Ben 72 ilde konuşma yaptım. Milletimizin vereceği karara saygılıyız. Benim şikayet etmek gibi bir huyum yoktur. Medya beni çıkarmıyor ondan sonra da kendileri utanıyor.

Sonra da yazar çizer takımı medyaya çıkarılmadığımıza dair şikayet ettiğimizi yazıyor. Yok öyle bir şey kardeşim. Yüzde 95’i sarayın medyası olmuş bir sistemde niye zorlayayım. Sarayın medyası yerine milletin meydanlarındayım.

Mağdurum ağlamasını ben sayın Erdoğan’a bıraktım. Böyle büyük bir mağdurun yanında mağduriyeti ona bırakıyorum. Ben kendimi mağdur falan da hissetmiyorum ama vatandaş görüyor. Bu karartmanın nasıl bir şey olduğunu vatandaş görüyor o nedenle meydanlar dolup taşıyor. Vatandaş mağdur, bu millet mağdur. Küçük Emrah büyüdü sayın Erdoğan ağlamaktan bıkmadı. Mağduriyet onların olsun.

DEMİRTAŞ’IN TUTUKLULUĞU

Sayın Demirtaş sanık, sayın Demirtaş hükümlü değil. Sayın Demirtaş’ın adaylığını YSK kabul etti. Dolayısıyla eşit şartlarda cumhurbaşkanlığı adaylığı kampanyasını yapmalıdır. Diyelim ki bu kampanya bitti, sayın Demirtaş beraat etti. Türkiye bunu nasıl anlatabilir. Bunun yanlışlığını en başından itibaren söyledim. Aynı fikrim de devam ediyor.

Benim aldığım bilgilere göre HDP yalnız gitmek istedi. Şimdi HDP oylarının seçimi etkileyip etkilemeyeceğini göreceğiz. Seçmen kimsenin cebinde değil. Kimsenin oyu kimseye değil. Her Kürt kökenli kardeşimiz, HDP’ye oy vermiyor. Bizim Güneydoğu’dan aldığımız bilgiler az önce dediğimizi teyit ediyor.

Kimsenin oyu, kimsenin cebinde değil. HDP’nin sorunu PKK’yla arasına mesafe koyamamış olması. Güneydoğu’da şöyle bir şey var: İki yumruk var orada. Biri AK Parti, biriyse HDP’nin üzerindeki PKK. Seçmenin üçüncü bir yola ihtiyacı var. Bu üçüncü yol da İYİ Parti. Hep yerel adaylar koyduk.

Oslo’da ben yoktum. Habur’da Türk bayrağıyla çadırlar kuruldu. Bütün bunların müsebbibi ben değilim. Cari kanunlar esastır. Sayın Erdoğan’ın bakış açısı ve onun yönetim tarzı insanları bir sıcak bir soğuk suya atmaktan geçiyor. HDP milletvekillerinin benim yönettiğim oturumlarda suç olabilecek bir söz çıkmadı ağızlarından.

HDP cumhurbaşkanlığı seçimleri esnasında, “Seni Başkan yaptırmayacağız” diye tavır koyuyor. Ondan sonra sistem değişiyor. Ben olsaydım zaten bu güne gelinmezdi.

FETO’yla mücadeleye ilişkin politikamızı ben çalıştım basınla paylaştım. Şu anda Türkiye’deki en kapsamlı mücadele yöntemleridir. Şu ana kadar üstüne bir metin çıkmadı. FETO mücadelesine ilişkin bu arkadaşların bir şey yapabileceğine dair ümidim kalmadı.

Senin FETÖ’cün benim FETÖ’cün diye ayırırsan. Damatlar kaçarsa. Çaycıyı, çorbacıyı hapsettiyseniz, devletin öğretmenlerini Bank Asya’dan maaş aldılar diye kapı önüne koyduysanız. KHK ile atılmış bu insanların özel sektörde iş bulmaları mümkün değil.

Tepedekiler, bu işi yönetenler kaçak. Borsası kuruldu bu işin. Devlet denilen nesne FETO’yla el sıkışmış mı, bizzat Mehmet Ali Şahin’e gittim bu referandumu yapmayın diye. Dedi ki, Git patronla konuş.”

15 Temmuz’un olmasının nedeni 2010’daki o referandumdur. Sonra ordunun tepesine Balyoz indi. Bir ülke düşünün ki Genelkurmay Başkanı yargılansın. FETO meselesinde aynaya bakacak insanlar. Bugünün sonuçlarını gördüm.

Yargıyı kim teslim etti kardeşim. 17-25 Aralık olmasaydı bu ilişki sürecek mi sürecek. Meclis Başkanı’nın damadı kaçak. Önüne gelene FETÖcü diyor adam. İsmail Kahraman’a sorun bakalım damat neden kaçak. Şimdi turnusol kağıdı şu: kim çok bulaşmışsa bu işe en çok o bağırır. En çok AK Parti’nin bünyesinde kim bağırıyorsa bilin ki FETOcudur, kripto falan değil.

Ben PKK’yı silahlı ve ayrılıkçı bir terör örgütü olarak görüyorum. Bununla ilgili hiçbir şüphe yok. Güneydoğu’da yaşayan insanlar şu anki sistem içerisinde yaşayamıyorlar. Ahlat’ta kalıyorum. Bayramın 1. gününü orada geçireceğim. Ahlat’ta bir büyük sofra kuracağız. Görünenle bilinen arasında çok fazla fark var. Güneydoğu’da yaşayan vatandaşlarımızın kalkıp da PKK savunucusu gibi algılanmasına karşıyım. Arasında fark vardır ve bu farkın da benim tarafımdan bilindiğini ahali biliyor. 14 Mayıs’ta herkese nüfus cüzdanını çıkarttırdım ya mesele odur. Bu çok önemli bir kavramdır ve bunun 81 milyon insan tarafından anlaşıldığını biliyorum.

EKONOMİ POLİTİKASI

Bizim paramız değersizleşiyor şu anda. Siyasetçi değer kaybettiği zaman ülkenin parası değer kaybeder. Yatırım gelmez çünkü demokrasiyle ilgili problem vardır, çünkü adalet yoktur, çünkü rüşvet vardır. Adalet deyince herkes siyasi bir şey zannediyor. Biz sizinle alacak verecek meselesinden mahkemelik olduk, ben haklıyım ama siz AK Parti’yle iltisaklı bir avukat tuttunuz. Dinleyenler bilecektir, o davayı siz kazanırsınız.

Yabancının önüne bir kağıt koymuşlar; ayak bastı parası. 70 milyar dolarlık özelleştirme yapıldı, 2 trilyon lira vergi toplandı. Sanayi kurmadın, şehir hastaneleri yaptın onların da sahibi devlet değil. Hasta garantisi verdin eğer hastalanmazsa insanların vergisinden o yandaş müteahhidin cebine para konuluyor.

Kendisinden evvel iki köprü yapıldı onların sahibi devlet. Bunların yaptığı köprülerin sahibi yandaş müteahhitler. Bir ekonomi bakanı var evlere şenlik. Diyor ki dolarla molarla işimiz yok. Bunun çözümü güvendir güven. 2010’dan sonra bu başladı. 2010’dan sonra bir özgüven ve kibir abidesine dönüşüldü. İtibarı saraylarda görür oldular. Paranın doyurmadığı bir sistem ortaya çıktı.
Şimdi İYİ Parti var.

Birden referanduma gittik. Onun oylamasına gidildi hem de 15 Temmuz’un üzerine olmuştu. Vatandaş sonuçları itibariyle tereddüt taşıyan bir süreçle karşılaştık. Mühürsüz oylar birden sayılmaya başladı. 24 Haziran’da hileye engel olacağım. Oturacağım YSK’nın önüne bakalım oradan jiletle kazıyabilecekler mi beni.

Ben politikacı olarak, siyasi olarak şahsen söylüyorum alengirli işler yapılabilir millet olarak o alengirli işlerin önüne geçmek boynumuzun borcudur.

Cumhurbaşkanı seçilirsem, OHAL’i kaldırmak, şeker fabrikalarının satışlarını iptal etmek gibi yapılacak işlerim var. Ben özelleştirmelere karşı değilim. Şeker fabrikalarının ettiği zarar sarayın 13 günlük masrafı.

Gençlerimizin umudu yok. 15 yaşında evlendirilmiş 18 yaşındaki kadınlar bir kuş olup bu ülkeden gitmek istiyorum diyor. Türkiye’nin Ecole de France gibi bilimin konuşulabildiği bir alana ihtiyacı var külliye böyle kullanılabilir. Orası çok büyük bir yer, bin 100 oda kardeşim.

Engellilerle ilgili önemli çalışmalar yapacağız.

Bedelli askerlikle yoğun bir talep var. Bunlar genellikle zenginlerden değil işe girmişlerden geliyor. Bedelli askerlik isteyenlerin, askerlikten kaçan vatan savunmasından kaçanlar olmadıklarını biliyorum. Onların problemini çözeceğiz inşallah.

Öğretmenin sözleşmelisi olmaz. Öğretmenin kafası rahat o sınıfa girmesini sağlamalısınız. Emanet ettiğiniz kendi çocuklarınız. Öğretmen fazlanız varsa öğretmen mezun eden okul açmazsınız.

Example HTML page

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir