Mardin’deki bin 700 yıllık tarihi kilise internetten satışa çıkarıldı!
Mardin’de bulunan bin 700 yıllık Mor Yuhanna Süryani Kilisesi, 7 milyon iki yüz elli bin TL fiyat biçilerek satılığa çıkarıldı.
Mardin’de bulunan bin 700 yıllık tescilli kilise binası 7 milyon iki yüz elli bin TL fiyat biçilerek satılığa çıkarıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığının kültür varlığı olarak tescillediği Mor Yuhanna Süryani Kilesesinin satışa çıkarılmasına tepki gösteren Mardin ve Diyarbakır Süryani cemaatinin liderlerinden Deyrulzafaran Manastırı Mertopoliti Saliba Özmen, ilgili kurumların devreye girmesini istedi.
Independent Türkçe’nin haberine göre, Mardin’in Teker Mahallesi Akın Sokak üzerinde bulunan Mor Yuhanna Süryani Kilisesi’nin 4. Yüzyılda yapıldığı belirtiliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığının Kültür varlıkları olarak tescillediği Mor Yuhanna Kilise binası girişi iki ayrı oda ve ibadetlerin yapıldığı bölümlerden oluşuyor. Kilise içinde 3 din adamına ait mezar, iki ayrı da tünel bulunuyor. İbadetin yapılmadığı Kilise uzun süre depo olarak kullanılmış. Kilisenin sahibi olduğunu söyleyen İbrahim Aycun, babasının bu yapıyı depo ve iş yeri olarak satın aldığını, babasından kendisine miras kaldığını söylüyor. Aycun, babasından kendisine miras kalan Kilisenin satılması için Mardin’de emlakçılık yapan Mahsum Altay’a tarihi yapının satılması için yetki verdi. Emlakçı Altay’da kilise ile ilgili bilgileri ve fotoğrafları sahibinden.com adlı internet sitesine yükleyerek, 1700 yıllık tescilli kilise binasını 7 milyon iki yüz elli bin TL’ye satılığa çıkarttı. Kilisenin satışına ilişkin verilen ilanda ‘satılık bina’ ibaresi yer alması dikkat çekti.
SÜRYANİLER TEPKİLİ: YAPI KİLİSE OLARAK KALMALI
Birçok dini aynı çatı altında toplayan, dinlerin ve dillerin kesiştiği hoşgörü kenti Mardin’de bulunan tarihi kilisenin internet üzerinden satışa çıkarılması, Süryanilerin tepkisine neden oldu.
Mardin ve Diyarbakır Süryani cemaatinin liderlerinden Deyrulzafaran Manastırı Mertopoliti Saliba Özmen, Kilisenin tekrardan internet üzerinden satışa çıkarılmasının üzücü olduğunu söyledi. Kilisenin bir kültür varlığı olduğunu belirten Özmen, “Bu Kilisemiz uzun süre depo olarak kullanılmış. Ne olursa olsun buranın bir Kilise olarak kalması lazım. Buranın satışa çıkarılması üzücüdür. Bizler yapının Mardin Deyrulzafaran Vakfına devir edilmesini istiyoruz. Satın alabilecek gücümüz olsaydı alırdık, lakin biz bunu alamayız. Umarız ilgili kurumlar bunun önlemini alır” dedi.
SÜRYANİ CEMAATLERİ İLE GÖRÜŞMELERİMİZ VAR
Mülk sahibi İbrahim Aycun’un konuşmak istemezken, emlakçi Mahsum Altay, tarihi yapının özel mülk olduğunu belirterek, “Bu yapı herhangi bir cemaat ya da kuruma ait değil. Burası özel bir mülk. Geçtiğimiz yıllarda bu kiliseye 12 milyon TL fiyat biçilmişti ancak mülk sahibi 7 milyon TL’ye kadar fiyatı düşürdü, bizde satışa çıkardık. Bir hafta içinde onlarca kişi aradı. Talep çok ancak fiyat konusunda anlaşamıyoruz. Özellikle yurt dışından arayanlar var. Şuan Süryani cemaatleri ile görüşmelerimiz var. Müze Müdürlüğünden tescilli yapı belgesini aldık, gerekli yazışmaları yaptık. Satışa önünde bir sıkıntımız yok. Burayı alan kişi istediği gibi kullanabilir” diye konuştu.
YAPABİLECEĞİMİZ BİR ŞEY YOK
Mardin Müze Müdürlüğü yetkilisi ise, Kilisenin bundan 5 yıl önce yine satışa çıkarıldığını söyledi. Mardin’de 9 tescilli yapı bulunduğunu belirten yetkili, “Söz konusu satılmak istenen Kilise de bu tescilli yapılardan biri. Bunun tekrardan satışa çıkarılması gerçekten üzücü. Bizlerde buranın Kilise olarak kalmasını isteriz. Bu yönlü görüşmelerimiz ve yazışmalarımız oldu. Ancak mülk sahibinin elinde tapu var. Bu nedenle fazla bir şey yapamıyoruz” şeklinde konuştu.
BİR DÖNEM CAMİ OLARAK KULLANILMIŞ
Mardin Kent Müzesi Müdürü Gani Tarkan Kilise ile ilgili daha önce yaptığı bir araştırmayı paylaşmıştı. Tarkan’ın Kilise ile ilgili açıklaması şöyle, “Mardin’de yıllardır depo olarak kullanılan ve 5’inci yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen yapının kilise olduğu belirlendi. Burada patriklere ait mezarlar var. Kilise içinde bulunan bir kapının Deyrulzafaran Manastırı’na gittiğini, bir kapının ise kaleye gittiği söyleniyor. Yaklaşık olarak 400 metrekarelik alana sahip yapının yüksekliğinin ise 15 metre civarında. Çünkü burada patriklere ait mezarlar var. Bildiğiniz klasik bir kilise. Kitabesi olmamasına rağmen yapıdaki süsleme özellikleri, yapının karakteristik özelliklerinden yola çıkarak, bölgedeki yapılarla benzerliği göz önünde bulundurularak yapının 4, 5 ya da 6’ıncı yüzyılda yapılmış olabileceğini tahmin ediyoruz. Bu kiliseye benzer yapıların kitabesi olan yapıların 4-5’inci yüzyılda yapıldığını biliyoruz. Onlarda kitabe var.
Benzer bir örneği Savur’a bağlı Dereiçi Köyü’nde Mor Yohanne Kilisesi, aynı şekilde Deyrulzafaran Manastırı içindeki Azizler Evi bu yapıyla benzerlik arz ediyor. Nusaybin’deki Mor Yakup Kilisesi’nde, bu yapıya benzer süsleme özellikleri var. Duvar örgüsü aynı, mimari olarak plan şeması olarak aynı. Mor Yakup Kilisesi’ne kapıları çok benziyor. Patriklere ait mezarlar da Deyrulzafaran Manastırı’ndaki mezarlıklarla aynı özelliklere sahip. Apsisi ortada hala sağlam. O dönemde Hıristiyanlar tarafından kullanılmış. O dönemin özelliklerini de almış. Özellikle yan yana duran 3 mezar var. Mezarın üstündeki süsleme özelliklerine baktığımızda Selçuklu özelliklerini görmemiz mümkün. İslami döneme ait süsleme özellikleri de var. Onun dışında devasa büyüklükte taşlar var. Bu blok taşlar da yapının erken Bizans döneminde yapıldığını, genç Roma döneminde yapıldığını bize gösteriyor. Yapı karışık üslupta yapılmış bir yapı. Tek bir dönemde yapılmamış. Farklı dönemlerde de restore edilmiş. Cami olarak da kullanılmış. Güneyinde bir mihrap var. Biliyorsunuz kiliselerde güneye bakan mihrap olmaz. Mihrap varlığı da buranın bir dönem cami olarak kullanıldığını bize ispatlıyor.”
Bu arada mülk sahibi İbrahim Aycun yaklaşık 5 yıl önce kiliseyi satışa çıkarmış, Mardin’de yaşayan Süryaniler satışa tepki göstermişti.