Kılıçdaroğlu Dikkatle Takip Edilmeli!..

Fikri Sağlar

Cumartesi günü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Mersin’e geldi.

Çeşitli açılış ve temel atma törenlerinin yanı sıra başta Mersin olmak üzere, Doğu Akdeniz bölgesinin en önemli derdi olan “Narenciye Çalıştayı”na katıldı.

Muhtarlar, Mersinliler ve bazı STK’ların yetkilileriyle görüşmeler yaptı.

Kısa süre içinde Mersinliler için yararlı olan bir çalışma ortaya konuldu.

•••

Kılıçdaroğlu, Mezitli Açıkhava Tiyatrosunu açarken yaptığı konuşma ile salı gününün anlamını yükseltti, bu günü sabırsızlıkla beklememize neden oldu.

Bugün Mersinliler gibi tüm Türkiye, CHP’nin Ankara Arena Salonu’nda yapacağı toplantıyı dikkatle izleyecek.

Türkiye’nin her yanından gelen Kadınlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin dünyada hayranlık uyandıran devrimlerinden biri olan “Kadınların seçme ve seçilme hakkının” 83. yıldönümünü kutlayacaklar.

Eşit yurttaş hakkını kazanmalarının coşkusunu yaşayacaklar…

Mersin’deki konuşmasında Kılıçdaroğlu bu anma toplantısında önemli açıklamalarda bulunacağına dikkat çekti…
•••

Dünkü Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında sözcü Bekir Bozdağ’ın yaptığı basın toplantısında ülke için yine üzücü bir tabloyla karşılaştık.

Bozdağ, müthiş bir telaşla seviyesi düşük, üslubu devlet yöneticiliğine yakışmayan bir şekilde sözler sıraladı.

Başladığı cümlenin sonunda kendini tekzip eden, düşünceler diyemeyeceğimiz bir dizi laflar sıraladı.
Kurduğu tümceler çelişkilerle doluydu.

Klasik doğruları açıklamayan, her zaman olduğu gibi olayları ve gerçekleri aklınca çarpıtan bir söylev attı.
Çok az basın mensubunun izlediği toplantıda yandaş gazeteciler bile sarf edilen sözleri gülümsemeyle izlediler!..
Bozdağ’ın en çarpıcı iddiası ise; “CHP elindeki Man Adası belgelerini vermekten korktu. Çünkü belgeler sahteydi” sözü oldu.
Oysa CHP Sözcüsü Bülent Tezcan ve milletvekilleri, dün öğle üzeri belgeleri Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim etmişti…

•••
CHP’nin belgeleri hafta sonu teslim etmemesinin nedeni, iktidara güven duyulmadığı için orijinal belgeleri noter tasdikinden geçirmek istenmesiydi!..

Ankara’da bazı noterler iktidarın hışmına uğrayacakları korkusuyla bu belgeleri tasdik etmekten çekinmişlerdir. Sonunda meslek etiğine sahip cesur bir noter tasdik etmiş ve dün saat 13.30’da yargıya belgeler teslim edilmiştir.
Belgelerin teslim edildiğini bile söylemeyen, doğrulardan uzak ve her şeyi tahrif eden anlayış, CHP’nin belgeleri verdiğini saklamayı yeğlemektedir. Neden? Korkudan!..

•••
Çünkü Bülent Tezcan’ın belgeleri Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim ettikten sonra yaptığı açıklamada; “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı ‘Man Adası Belgeleri’ üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yakınları hakkında vergi usul kanununa muhalefetten soruşturma başlattığını” söylemesidir!..
Bundan sonra ne yapılacak göreceğiz!..

•••
Önce “Dekont ve SWIFT” belgelerinin sahte olduğu iddiasında bulunan AKP, bu belgelerin gerçek olduğu ortaya çıkınca ve koro halinde ortaya atılan iddianın iflas etmesi sonrasında yeni bir hamle yaparak, “yurt dışına giden ve gelen para yoktur” söylemine tutunmaya çalışmaktadır.

Oysa SWIFT döviz havalelerinde kullanılan bir kod olduğunu bilen herkes Kılıçdaroğlu’nun ne demek istediği çok iyi anlamıştır!…

•••
Türkiye’deki iki banka arasındaki döviz havalesinde bile işlem, yurtdışındaki muhabir bankanın elektronik yolu (SWIFT) aracılıyla diğer bankanın hesabına girer.

Burada asıl sorulması gereken soru!!

Man Adasında Kurulu 1 sterlin (5 TL) sermayeli Bellway şirketinin, Türkiye’deki Halkbank şubesinden 20 gün içinde RTE’nin oğlu, kardeşi, dünürü, eniştesi ve vekilharcının Al Baraka Türk Bankası’ndaki hesaplarına 15 milyon dolar havale etmesidir!..
Bu para hangi ticari faaliyet sonrasında ödenmiştir?..

Bu parayı gönderen Bellway şirketi Türkiye’de hangi işle iştigal etmektedir?..

Yaptığı işler sonrası ne kadar vergi vermiştir?..

İşin can alıcı noktası burasıdır!..

AKP ve AKP’nin Genel Başkanı RTE bu sorulara cevap vermelidir!..

Halkın duymak istediği de budur!..

Dün Bekir Bozdağ’dan bunların cevabını duymak isterdik!..

•••

Bozdağ tabii ki gerçekleri açıklayamaz!..

Çünkü olayın asıl muhatapları müthiş bir yaygaranın arkasına saklanarak, her zaman olduğu gibi halkı kandırma yolunu deniyor!..

Hafta sonunda ayağına dolaşan bu “Man Adası belgelerinden” kurtulmak için doğu illerinde RTE bir açıklama yaptı. “Yurtdışına çıkarılan sermaye var. Hükümete talimat veriyorum bunu önlesinler!..”

Bu beyan çökmekte olan ekonomiye yeni bir sıkıntı getirdi. Döviz hemen yükseldi!..

Dün hemen klasik çark etme politikası devreye girdi. Böyle bir söz edilmediği açıklandı. Yurtdışına sermaye çıkışına kısıtlama getirilmediği söylendi!..

Yani gözlerimiz ve kulaklarımız olması gerçekten böyle bir söz edilmedi diyebiliriz!..

Neyse ki hiç olmazsa büyük bir çoğunluk, iktidarın her vesileyle kendisini aldatılmaya çalıştığının farkında!..

•••

“Man Adası belgelerinin” açıklamasındaki zamanlama için CHP’ye şöyle bir saldırı yapılıyor.

Tam da Rıza Sarraf olayı varken bu açıklamanın sırası mı?..

Evet, sırası!…

Bu olay Sarraf olayının türevi!..

Şayet Sarraf rüşvetleri olmasa, siyasetçilerin devleti soyması Sarraf’la belirgin bir yöntem haline dönüşmese, bu kadar büyük hacimli paralar ortalıkta dolaşır mı?..

•••
Bakın, AKP Hükümeti Sarraf’ın ‘çok basiretli’ bir Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olduğu için ABD’ye iki kez nota verdi.
Ancak Rıza Sarraf, Türkiye’deki yolsuzlukları açıklayan itirafçı olduğunun ikinci günü; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “önemli belgeleri ve askeri sırları yabancı ülkeye açıklayarak casusluk yaptığı” gerekçesiyle tüm mal varlığına el konularak hakkında soruşturma açıldı!..

Sarraf’ın Türkiye’ye getirilmesi için Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Adalet Bakanları tarafından defalarca ABD’ye başvuru yapılmıştı!..

•••

Kılıçdaroğlu, Mezitli Açıkhava Tiyatrosunu açarken yaptığı konuşma ile salı gününün anlamını yükseltti, bu günü sabırsızlıkla beklememize neden oldu.

Bugün Mersinliler gibi tüm Türkiye, CHP’nin Ankara Arena Salonu’nda yapacağı toplantıyı dikkatle izleyecek.

Türkiye’nin her yanından gelen Kadınlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin dünyada hayranlık uyandıran devrimlerinden biri olan “Kadınların seçme ve seçilme hakkının” 83. yıldönümünü kutlayacaklar.

Eşit yurttaş hakkını kazanmalarının coşkusunu yaşayacaklar…

Mersin’deki konuşmasında Kılıçdaroğlu bu anma toplantısında önemli açıklamalarda bulunacağına dikkat çekti…
•••

Dünkü Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında sözcü Bekir Bozdağ’ın yaptığı basın toplantısında ülke için yine üzücü bir tabloyla karşılaştık.

Bozdağ, müthiş bir telaşla seviyesi düşük, üslubu devlet yöneticiliğine yakışmayan bir şekilde sözler sıraladı.

Başladığı cümlenin sonunda kendini tekzip eden, düşünceler diyemeyeceğimiz bir dizi laflar sıraladı.
Kurduğu tümceler çelişkilerle doluydu.

Klasik doğruları açıklamayan, her zaman olduğu gibi olayları ve gerçekleri aklınca çarpıtan bir söylev attı.
Çok az basın mensubunun izlediği toplantıda yandaş gazeteciler bile sarf edilen sözleri gülümsemeyle izlediler!..
Bozdağ’ın en çarpıcı iddiası ise; “CHP elindeki Man Adası belgelerini vermekten korktu. Çünkü belgeler sahteydi” sözü oldu.
Oysa CHP Sözcüsü Bülent Tezcan ve milletvekilleri, dün öğle üzeri belgeleri Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim etmişti…

•••
CHP’nin belgeleri hafta sonu teslim etmemesinin nedeni, iktidara güven duyulmadığı için orijinal belgeleri noter tasdikinden geçirmek istenmesiydi!..

Ankara’da bazı noterler iktidarın hışmına uğrayacakları korkusuyla bu belgeleri tasdik etmekten çekinmişlerdir. Sonunda meslek etiğine sahip cesur bir noter tasdik etmiş ve dün saat 13.30’da yargıya belgeler teslim edilmiştir.
Belgelerin teslim edildiğini bile söylemeyen, doğrulardan uzak ve her şeyi tahrif eden anlayış, CHP’nin belgeleri verdiğini saklamayı yeğlemektedir. Neden? Korkudan!..

•••
Çünkü Bülent Tezcan’ın belgeleri Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim ettikten sonra yaptığı açıklamada; “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı ‘Man Adası Belgeleri’ üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yakınları hakkında vergi usul kanununa muhalefetten soruşturma başlattığını” söylemesidir!..
Bundan sonra ne yapılacak göreceğiz!..

•••
Önce “Dekont ve SWIFT” belgelerinin sahte olduğu iddiasında bulunan AKP, bu belgelerin gerçek olduğu ortaya çıkınca ve koro halinde ortaya atılan iddianın iflas etmesi sonrasında yeni bir hamle yaparak, “yurt dışına giden ve gelen para yoktur” söylemine tutunmaya çalışmaktadır.

Oysa SWIFT döviz havalelerinde kullanılan bir kod olduğunu bilen herkes Kılıçdaroğlu’nun ne demek istediği çok iyi anlamıştır!…

•••
Türkiye’deki iki banka arasındaki döviz havalesinde bile işlem, yurtdışındaki muhabir bankanın elektronik yolu (SWIFT) aracılıyla diğer bankanın hesabına girer.

Burada asıl sorulması gereken soru!!

Man Adasında Kurulu 1 sterlin (5 TL) sermayeli Bellway şirketinin, Türkiye’deki Halkbank şubesinden 20 gün içinde RTE’nin oğlu, kardeşi, dünürü, eniştesi ve vekilharcının Al Baraka Türk Bankası’ndaki hesaplarına 15 milyon dolar havale etmesidir!..
Bu para hangi ticari faaliyet sonrasında ödenmiştir?..

Bu parayı gönderen Bellway şirketi Türkiye’de hangi işle iştigal etmektedir?..

Yaptığı işler sonrası ne kadar vergi vermiştir?..

İşin can alıcı noktası burasıdır!..

AKP ve AKP’nin Genel Başkanı RTE bu sorulara cevap vermelidir!..

Halkın duymak istediği de budur!..

Dün Bekir Bozdağ’dan bunların cevabını duymak isterdik!..

•••

Bozdağ tabii ki gerçekleri açıklayamaz!..

Çünkü olayın asıl muhatapları müthiş bir yaygaranın arkasına saklanarak, her zaman olduğu gibi halkı kandırma yolunu deniyor!..

Hafta sonunda ayağına dolaşan bu “Man Adası belgelerinden” kurtulmak için doğu illerinde RTE bir açıklama yaptı. “Yurtdışına çıkarılan sermaye var. Hükümete talimat veriyorum bunu önlesinler!..”

Bu beyan çökmekte olan ekonomiye yeni bir sıkıntı getirdi. Döviz hemen yükseldi!..

Dün hemen klasik çark etme politikası devreye girdi. Böyle bir söz edilmediği açıklandı. Yurtdışına sermaye çıkışına kısıtlama getirilmediği söylendi!..

Yani gözlerimiz ve kulaklarımız olması gerçekten böyle bir söz edilmedi diyebiliriz!..

Neyse ki hiç olmazsa büyük bir çoğunluk, iktidarın her vesileyle kendisini aldatılmaya çalıştığının farkında!..

•••

“Man Adası belgelerinin” açıklamasındaki zamanlama için CHP’ye şöyle bir saldırı yapılıyor.

Tam da Rıza Sarraf olayı varken bu açıklamanın sırası mı?..

Evet, sırası!…

Bu olay Sarraf olayının türevi!..

Şayet Sarraf rüşvetleri olmasa, siyasetçilerin devleti soyması Sarraf’la belirgin bir yöntem haline dönüşmese, bu kadar büyük hacimli paralar ortalıkta dolaşır mı?..

•••
Bakın, AKP Hükümeti Sarraf’ın ‘çok basiretli’ bir Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olduğu için ABD’ye iki kez nota verdi.
Ancak Rıza Sarraf, Türkiye’deki yolsuzlukları açıklayan itirafçı olduğunun ikinci günü; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “önemli belgeleri ve askeri sırları yabancı ülkeye açıklayarak casusluk yaptığı” gerekçesiyle tüm mal varlığına el konularak hakkında soruşturma açıldı!..

Sarraf’ın Türkiye’ye getirilmesi için Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Adalet Bakanları tarafından defalarca ABD’ye başvuru yapılmıştı!..

Şimdi bu soruşturma gösteriyor ki Sarraf’ın söyledikleri doğru!..

Daha fazla açıklama yapmasıyla ülkeye ama daha da fazlasıyla iktidara büyük zararlar verecek!..

•••
Bugün CHP’nin yapacağı açıklamalarını dikkatle dinlemeliyiz!..

Laik demokratik Cumhuriyeti ve sosyal hukuk devletini 2019 seçimlerinde korumak için daha da duyarlı olmalıyız!..

Example HTML page

2 Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir