KILDAN TÜYDEN KILLANIR OLDUM

Behman MENTEŞOĞLU

Bence Eylül ayına kadar işid ve osmanlı usulü tüm sakal ve saçlar kesilecek. Gerçekten de sakallı ve arkadan toplanmış saçlı birini gördüğümde ya işidci ya da homoseksüel diye düşünüyorum. 

Sakalı ve uzun saçı erkekliklerinin bir göstergesi sanan ve öne çıkardığı yönünde ilkel bir duyguya kapılmaları gençler için tam da bir yanılgıdır. Aslında günümüzde erkekliğini şu yada bu şekilde ortaya koymakta zorlananların gizli homoseksüel eğilimlerini sakladıkları da ayrı bir gerçekliktir.

Bakın Allan Peterkin  “1001 Sakal ve Bıyık” adlı eserinde ne diyor:

Bilgelikle, babalıkla, güvenle özdeşleştirilen bu kıl kümeleri ( aklıma kıvır kıvır sakallarıyla Persepolis’teki Tanrı geliyor) nasıl oluyor da hem şeytaniliğin ve kadınsılığın bir sembolü olarak görülürken hem de barbarlığı, homoseksüelliği, deliliği de akla getirmiş?

Yazar, girişte bu kitabı yazmasının amacını şöyle açıklıyor: “Sakal bırakmamızın altında yatan bilinçaltı sebepler nedir? Sakal, bıyık neden karanlıkla, sapkınlıkla ve şeytani şeylerle ilişkilendirilir? Tıraş olmanın törensel sembolizminin altında yatan nedir? Ya gey sakalına ne demeli’’.

Kanuni’ye yönelik iddialar ise pargalı damat ibrahim paşa’yı kapsar. bu adamın bir anda yükselip bir anda öldürülmesi de buna delil olarak gösterilir. Bazı geceler aynı yatakta yattıkları söylenmesine rağmen ortada bir kanıt, kesinlik yoktur. pargalı’nın ani ölümüne sebep olarak hürrem’in kıskançlık krizi gösterilir bazen. muhteşem yüzyıl dizisi de buna gönderme yapmıştı ilk bölümlerinde. neden benden çok senle zaman geçiriyor diye kızmıştı hürrem. 

SON BAHARI AMERİKA GETİRMİŞTİ İLK BAHARI DA AMERİKA GETİRİYOR

Sonuç olarak Eylül ayına kadar akla kara, işidli sakalla homo sakal ortaya çıkacak. Olaylar çok hızlı bir şekilde gelişiyor. Amerika Ortadoğu’da başlattığı Arap baharında son noktaya gelmiş gözüküyor. Ben Eylül ayına kadar Ortadoğu’da yeni bir baharın, ilk baharın başlayacağı inancındayım. 

Bu da şu demektir ki Türkiye Eylül ayına kadar bu iktidardan kurtulacak. Hem de Amerika’nın öncülüğünde. Evet, ne yazık ki bu defa da Türkiye’nin iç dinamikleri olan proleter sınıf ve aydın kesim bu değişime öncü olamıyor. Ama olsun, Facebook üzerinde aydınlarımızın nasıl yaratıcı olabildiklerini, Sultan Süleyman’ın çarpık cinsi eğilimlerine bakmadan saç ve sakalını nasıl da benzettiklerini öğrenmiş olduk.

Şimdi sıra Amerika’nın bize biçeceği yeni yaşam biçimine geldi. İnanıyorum ki bu yaşam biçiminde saç ve sakal out olacak aydın ve parlak yüzler in olacak. Erkeklerimiz de içlerindeki erk ve beğenilme dürtülerini başka meziyetlerde arayacaklar. Eylül ayından sonra çarşaflar out olacak ve eşarplar in olacak. 

Kısaca önümüzdeki dönem çağdaşlığa ve yarım kalmış aydınlanma hareketlerine gebe olacağız. 

Amerika, Rusya ve İran yeni bir düzen için anlaştı. Ne yazık ki bu dönem içinde biz Türkiye olarak yer alamayacağız. Ama çağdaşlaşma yolunda bir fırsatımız daha olacak. Yeni sınr çizgileri içinde başka sınırlarla uğraşma yerine kendimizi geliştirmek için bolca zamanımız olacak.

Hadi şimdiden saç ve sakalları keselim ve öz yeteneklerimize yoğunlaşalım. Hem bu işten eminim ki en çok kadınlar memnun kalacaktır. Nedir o, bir ton kıl tomarıyla yatağa girilir mi hiç?

Behman R. Menteşoğlu