Karamollaoğlu: Türkiye seçim atmosferine girdi
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Türkiye şöyle veya böyle bir seçim atmosferine girmiş bulunuyor, elbet biz seçimlere giderken farklı kanaatleri ortaya koyacağız ama bu kanaatleri birbirimizin hasmı gibi ortaya koymamız yanlış olur. Farklı kanaatlerimize rağmen biz bir bütünüz. Bu bütünün birer parçasıyız, beraber olmak bir olmak mecburiyetindeyiz” açıklamasında bulundu.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, basın açıklamasında gündeme dair konuştu.
Konuşmasında yaşamını yitiren partisinin Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk’ün vefatıyla başlayan Karamollaoğlu, “Değerli büyüğümüz Oğuzhan Asiltürk Bey’e bir kez daha Cenâb-ı Allah’tan rahmet dileyerek başlamak istiyorum. Allah mekanını cennet, makamını âli eylesin. Oğuzhan Bey ile birlikte çok uzun bir süre, yarım asrı aşkın bir süre, hemen hemen bir ömür birlikte yol yürüdük. Nice badireleri birlikte atlattık, birlikte çok çetin imtihanlar verdik… Darbeleri gördük, partilerimizin kapatıldığı ve siyasi yasaklı olduğumuz süreçleri hep birlikte yaşadık, cezaevinde birlikte kaldık” ifadelerini kullandı.
“CİDDİ SIKINTILAR YAŞANMAKTADIR”
“Ülkemizin çözüm bekleyen büyük problemleri ve insanımızın derman aradığı birçok derdi bulunmaktadır” diyen Karamollaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü;
*Bir partinin, bir kesimin, bir grubun tek başına alacağı kararlarla bu problemlerin çözüme kavuşması ise mümkün değildir. İktidar kendi hatalarını görmekte genelde aciz kalır. İnsan kendi hatasını başına bir felaket gelmeden görmez.
*Zaten başına bir felaket geldiğinde o problemi görmenin bir ehemmiyeti kalmaz. Aksine, “ben yaptım oldu” anlayışı sorunlarımızı her geçen gün daha da derinleştirmektedir.
*Ekonominin geldiği durum ortadadır, işte resmi enflasyon rakamları daha geçen gün açıklandı; 19.58! Kaldı ki bu TÜİK’in enflasyonu, insanımızın çarşı-pazarda hissettiği gerçek enflasyon %40-%50’lerdedir.
*Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı, işsizlik, döviz kurları, faizler; ekonomi yönetimi gelip duvara toslamış ve bu durum insanımıza büyük maliyetler üretmektedir. Yine aynı şekilde adalet alanında yaşanan problemler vicdanları yaralamaktadır.
*Öğrenciler yurt bulamayınca onları devlete baş kaldırıyor gibi gösterirsek var olan problemi çözmüş olmayız.
*Geçinemiyoruz diyeni azarlarsanız geçim derdini çözemezsiniz. Tarımda, sağlıkta, eğitimde, dış politikada ve diğer tüm alanlarda ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır.
KUVVETLER AYRILIĞI VURGUSU
“TBMM’nin atıl bırakılması, bakanların Cumhurbaşkanı başdanışmanları gibi konumlanması, milletvekillerinden adeta devlet memuru gibi hareket etmelerinin istenmesi ise problemlerimizin çözümünün önündeki en büyük engellerden birisidir” ifadelerini kullanan Karamollaoğlu, şöyle devam etti:
*Saadet Partisi olarak biz, ülkemizin problemlerinin çözümü noktasında TBMM’nin daha etkin ve güçlü hale getirilmesi elzem bulanıyoruz.
*Bir grubun, bir partinin, bir kişinin değil; toplumun tüm kesimlerinin temsil edildiği TBMM’nin daha sağlıklı kararlar alabileceğine inanıyoruz.
ERDOĞAN’IN PUTİN İLE GÖRÜŞMESİNE DİKKAT ÇEKTİ: ENDİŞE VERİCİ
*Sn. Cumhurbaşkanı’nın Putin ile yaptığı görüşmede bir tane devlet görevlisinin bulunmaması endişe vericidir. Çünkü bu kararlarda gözden kaçan özellikler olabilir. Bilgiler olabilir.
*Sn. Cumhurbaşkanı’nın yanında olan bir insan sadece yeri geldiğinde karşı tarafta olan bir boşluğu doldurmakla görevlidir. Aynı zamanda hafıza da önemlidir. Bunların kaydı yok, 50 sene sonra ne konuşuldu diye birileri araştırsa bilgi yok.
*İki devlet başkanının çok önemli konuları istişare ederken yanında kimsenin olmaması endişe vericidir.
“TÜRKİYE SEÇİM ATMOSFERİNE GİRMİŞ BULUNUYOR”
*Türkiye şöyle veya böyle bir seçim atmosferine girmiş bulunuyor, elbet biz seçimlere giderken farklı kanaatleri ortaya koyacağız ama bu kanaatleri birbirimizin hasmı gibi ortaya koymamız yanlış olur.
*Farklı kanaatlerimize rağmen biz bir bütünüz. Bu bütünün birer parçasıyız, beraber olmak bir olmak mecburiyetindeyiz.
*Türkiye’yi bırakıp başka bir yere gitmek mümkün mü?
*Sözlerimi şu şekilde tamamlamak istiyorum; Biz siyasi partiler olarak birbirimizin ne hasmıyız ne düşmanıyız. Sadece birbirimizin rakibiyiz. Rakipler düşman olmak mecburiyetinde değildirler.