Kadıgil AKP sıralarına seslendi: Siz burada çocukları değil, onların sırtından zengin olanları temsilen bulunuyorsunuz!

Example HTML page

Sera Kadıgil, Meclis Genel Kurulu’nda konuştu.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü Sera Kadıgil, Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada “Vekili bulunduğunuz bu ülkede sadece bu sene 87 çocuk çalışırken katledildi. Siz burada bu çocukları, emeğiyle, alın teriyle çalışarak yaşayan milyonları değil, onların sırtından zengin olanları temsilen bulunuyorsunuz!” ifadelerini kullandı.

TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda bir konuşma yaparak, Mesleki Eğitim Merkezlerinde (MESEM) çalışırken katledilen çocukları ve “MESEM’e Hayır” dedikleri için tutuklanan TİP’li gençleri Meclis gündemine taşıdı.

Milletvekillerine “Vekili bulunduğunuz bu ülkede sadece bu sene 87 çocuk çalışırken katledildi” sözleriyle seslenen Kadıgil, “Biz mesleki eğitime karşı değiliz, biz çocukların patronları 3 kuruş masraf edip iş güvenliği önlemi almadılar diye, devletleri, iktidarları o patronları denetlemediler diye öldürülmesine karşıyız!” şeklinde konuştu.

MESEM’lerde katledilen çocukların ölümünde sorunluluğu bulunanlara ödül gibi cezalar verildiğini kaydeden Kadıgil, “Bu çocuklar oralarda bir yerlerde ölürken yatağında rahat uyuyamayan, başına gelebilecekleri bile bile ‘MESEM’e hayır’ demek için eylem yapan 18-19 yaşındaki yoldaşlarım tutuklu” ifadeleriyle yaşananlara tepki gösterdi.

‘VEKİLİ BULUNDUĞUNUZ BU ÜLKEDE SADECE BU SENE 87 ÇOCUK ÇALIŞIRKEN KATLEDİLDİ!’

TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, Genel Kurul konuşmasını şunları dile getirdi:

“Komisyonda bütçe üzerine konuşurken ‘Bu sene 84 çocuk çalışırken öldürüldü’ diye söze başlamışım, o konuşmadan bugüne, yani sadece son 10 günde 3 çocuğun daha canına kıydılar. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kıymetli üyeleri, size sesleniyorum: Vekili bulunduğunuz bu ülkede sadece bu sene 87 çocuk çalışırken katledildi! Okulda olması gerekirken inşaattan düşüp öldü, Dilovası’nda yanarak öldü, tarlada elektrik çarpılarak öldü, arıtma havuzuna düştü, boğularak öldü. Bu çocuklardan 17’si, burada her sözü açıldığında çılgınca alkışladığınız MESEM kapsamında çalışıyordu. Yani kendi okullarının, müdürlerinin ‘staj’ adı altında gönderdiği işlerde çalışırken öldüler. Biz bundan buralarda her bahsettiğimizde ‘Siz mesleki eğitime, bu ülkenin gelişmesine karşı mısınız?’ diye kükrüyorlar, çocukların ölmesine çıtlarını bile çıkaramıyorlar!

‘MESLEKİ EĞİTİME KARŞI DEĞİLİZ, YOKSUL ÇOCUKLARININ KÖLE GİBİ ÇALIŞTIRILMASINA KARŞIYIZ!’

Bakın sayın vekiller, biz mesleki eğitime falan karşı değiliz. Biz zengin çocukları lüks kolejlerde en iyi eğitimleri alırken, yoksul çocuklarının ‘staj’ adı altında haftada 6 gün, günde 10 saat, asgari ücretin üçte birine köle gibi çalıştırılmasına karşıyız! Biz el kadar çocukların, istedikleri için değil yoksulluktan mecbur oldukları için, başka bir şansları olmadığı için kelle koltukta ucuz işçilik yaptırılmasına karşıyız. Biz o çocukların patronları 3 kuruş masraf edip iş güvenliği önlemi almadılar diye, devletleri, iktidarları o patronları denetlemediler diye öldürülmesine karşıyız! Biz buna karşıyız!

‘14 YAŞINDA BİR ÇOCUĞUN GÜNDE 10 SAAT ÇALIŞMAK ZORUNDA KALDIĞINI KİMSE GÖRMEMİŞ!’

Mesela sayın vekiller, bir baret kaç para biliyor musunuz? En kabadayısı, açın bakın, bin TL’ye satılıyor. Ama Arda daha 14’ünde, kafasında o bin liralık baret olmadığı için pres makinesine kafasını sıkıştırarak öldürüldü. Kendi isteğiyleymiş, kendi istemiş! Babasının deyimiyle ‘Üniversite okumanın bir anlamı kalmadı’ diye istemiş. Kafası pres makinesine sıkışmış, tam 16 dakika kalmış o makinede. Kimse görmemiş, kimse sesini duymamış. Bir gün okula, 4 gün işe gidiyormuş, biliyor musunuz? Ne müdürü, ne okulu ne onu oraya gönderen sözde Milli Eğitim Bakanı, ne o iş yerlerini denetlemekle görevli Çalışma Bakanı, ne burnunun dibindeki tacizi görmekten aciz milletvekilleri, ne de ‘Dicle’de bir koyunu kurt kapsa hesabını benden sorun’ diyen Cumhurbaşkanı… Kimse görmemiş ya! 14 yaşında bir çocuğun başında kimsesi olmadan, bin liralık bir bareti olmadan günde 10 saat çalışmak zorunda kaldığını bu ülkede kimse görmemiş!

‘BÖYLE BAKMIYORSUNUZ İHMALİ OLANLARIN GÖZÜNÜN YAŞINA!’

Şimdi söyleyin bana sayın vekiller; bu çocuk ölmüş mü, yoksa öldürülmüş mü? ‘Bunun bir bedeli olmalı’ diye ağlıyordu cenazesinde babası. Bakalım neymiş bedeli? Gelin, mükemmel hukuk sistemimizde bu çocukların katillerine neler olmuş, bakalım. Daha bu hafta Eren Dağ’ın duruşması sonuçlandı mesela. 16 yaşındaydı Eren, tarlada bir elektrik panosunu tek başına tamir etmeye göndermişler; orada elektrik akımına kapıldı, öldü. 3 kişiyi yargıladılar. Birine 3 yıl ceza verdi mahkeme, yetmedi indirim uyguladı. Öbürüne 2 yıl verdi, ne yaptı biliyor musunuz? 106 bin TL para cezasına çevirdi. Yetti mi? Yetmedi, 10 tane de taksit yaptı! Üçüncüsüne 2 yıl ceza verdi, onu zaten hepten erteledi. Hani diyorlar ya, ‘İhmali olanların gözünün yaşına bakmayacağız’ diye… Böyle bakmıyorsunuz ihmali olanların gözünün yaşına!

‘‘MESEM’E HAYIR DEMEK İÇİN EYLEM YAPAN YOLDAŞLARIM TUTUKLU!’

Eren’in ölümüne sebep olanlar bir ay bile hapis yatmadı! Tıpkı üstünde bir güvenlik kemeri bile olmadan çıkartıldığı inşaattan düşen Enes’in ya da Alperen’in faillerinde olduğu gibi, o failler de bu çocukların daha kırkı çıkmadan hapisten yürüyerek çıktı. Ama geldiğimiz gün itibarıyla kim hapiste biliyor musunuz şu anda? Sizin yaptığınızı yapamayan, yani bu çocuklar oralarda bir yerlerde ölürken yatağında rahat uyuyamayan, başına gelebilecekleri bile bile ‘MESEM’e hayır’ demek için eylem yapan 18-19 yaşındaki yoldaşlarım tutuklu benim şu anda cezaevinde!

Şimdi buradan açık açık hepinizin yüzüne sormak istiyorum: Siz neden bu gençler kadar cesur olamıyorsunuz? Ya siz neden bizim Ilgaz’ın, Atakan’ın dertlendiği kadar bu çocukların ölümüyle dertlenmiyorsunuz? Ya buraya bakanınız geldi, bu çocuklar için bir ‘Üzgünüm’ demedi arkadaşlar, bir taziye dilemedi! Bakın iktidarsınız, bütçe görüşüyoruz, değil mi? Şu bütçeden sadece yüzde 1,5 pay ayırsanız, tüm okuldaki çocuklara bir öğün ücretsiz yemek verebilirsiniz. Ama yapmıyorsunuz!

‘SİZ BURADA BU ÇOCUKLARI DEĞİL, ONLARIN SIRTINDAN ZENGİN OLANLARI TEMSİLEN BULUNUYORSUNUZ!’

Ne yapıyoruz mesela şu anda? Asgari ücret görüşülüyor, değil mi? Milyonlarcasının ana babasına insanca bir ücret verebilirsiniz, bu çocukları iş yerlerinden alıp ait oldukları okullara geri oturtabilirsiniz. Yapmıyorsunuz, yapamazsınız da! Nedenini siz çok iyi biliyorsunuz. Nedenini siz çok iyi biliyorsunuz ama söyleyelim de herkes bilsin: Çünkü siz burada bu çocukları, emeğiyle, alın teriyle çalışarak yaşayan milyonları değil, onların sırtından zengin olanları temsilen bulunuyorsunuz!”

Example HTML page

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir