HABER ETKİN YAZARI ”GÜRSEL KARACA” ANISINA; ‘’YÜREĞİMDEN İZLER’’ KİTABI TANITIMINA DAVET

Gazetemiz Haber Etkin Yazarı Gürsel Karaca anısına ”YÜREĞİMDEN İZLER” kitabı tanıtımına davet…

Gazetemiz Haber Etkin Yazarlarından Sevgili Gürsel Karaca’nın aramızdan ayrılışının 6’ncı yılı anısına ailesi tarafından toplanan yazıları ve şiirlerini içeren ‘’YÜREĞİMDEN İZLER’’ Kitabının Tanıtımı 24 Nisan 2022 Pazar günü Saat 15. 00 – 18.00’da Eyüpsultan Belediyesi Kültür Sanat Merkezi ve Nikah Salonunda yapılacaktır. Okurlarımızı aramızda görmekten onur duyarız.

Günler ne de çabuk geçiyor.

Gazetemizin 12. yılına geldiğimiz şu günlerde yüreğimize iki koca ömür sığdırmışız bir Sevgili Gürsel Karaca diğeri Selahattin Sorucu. Ömrün kısa hayatın ise bir maraton ve sonsuz olduğunu buradan çözebiliyoruz.

Kah acılara tutunarak kah anlık sevinçlerle yaşayıp gidiyoruz.

Hayat dediğimiz şeyde bu değil mi zaten şunun şurası üç günlük dünya belki de birimiz daha sıradayız.

Tam da bu neden le gelecek yüreklere güzel izler bırakmaktır yaşamak.

Tıpkı yüreklerimizden izleri silinmeyen Gürsel Karaca ve Selahattin Sorucu can kardeşlerim gibi.

Sevgili Gürsel Karaca Gazetemiz Haber Etkin’de Gözlem Adlı Köşesinde Kaleme aldığı yazısında şöyle diyordu;

 ‘’Bu Yazı Bir 19 Şubat Yazısıdır’’

Yapraklara dallara

Yeşillere allara

Sudan bir bahaneyle aradım seni.

Sonra, sudan bahanelerle seni görmek istemek.

Oysa sana bayrağı verdiğim o ilk gün görmüştüm seni!

Sudan bahaneler yaratıyordum sana.

Seni, sana bayrağı verdiğim o ilk gün görmüştüm.

Ve ben seni bir milyon kişinin içinde bulmuştum!

Elinde o bayrak…

Pierre Loti’de içtiğimiz çayın sıcaklığında, bir sıcaklık vardı yüzünde.

Sıcaktın.

Saatlerce konuştuk memleket meselelerinden, dünyanın gidişatından, biraz senden, biraz benden.

Sıcaktın.

Sıcacık bir dünyanın kapılarını araladın o gün. Ürkek güvercin halini sevmiştim senin.

Ürkek bir güvercin gibiydin insanların içinde.

Sürekli bir tedirginlik hali! Oysa semt bizim aşk bizim kime ne!

Sıcaktın.

Dolmabahçe’de, masadan alel acele kalkıp içemediğimiz çay gibi.

Denize amors durup yüzüne cepheden bakmak gibi!

Bella’da Jacob’a az çektirmedi hani. Edward’ın peşinden sürüklendi gitti.

Jacob göklerde bir kartal gibi kanatlarını açarken Bella’ya kalkan olmak için, Edward’da Edward diye tutturdu kız!

Bella en sonunda çekti gitti Edward’ın peşinden. Jacob kala kaldı filmin Alacakaranlık’ında!

Sonra ne oldu bilmiyorum.

Bella Edward ile mutlumu, peşlerine takılan vampirlerden kurtuldular mı, Jacob ne yapıyor hiç haberim yok.

Ben mi, ben de senden sonra Alacakaranlık’ın bütün serisinini hatim indirdim!

İncir Reçeli güzeldir biliyorsun.

Metin, Duygu’ya bağlanmıştı bir kere.

Tatlı bir gülüşüne, olur olmaz bir sözüne,

Duygu’nun kendisinin bile farkında olmadan yaptığı saçını şöyle bir geriye atışına, hatta her defasında yaptığı gibi evden habersizce ayrılışlarına,her ayrılışında bıraktığı küçük küçük notlara.

Bir kere tutkuyla bağlanmıştı, Metin’i Metin yapan kadına.

Ama her defasında habersizce uzaklaşmalar ve küçücük notlar miras kalan geriye.

Filmde ne esas oğlan bendim, ne de esas kız sen.

Hem zaten illa ki “bir şey” olacaksam ben, aynı mısır kovasının içinden paylaştığımız mısır olmak isterdim!

Ne demiş üstad, “kavuşursan meşk olur, kavuşmazsan aşk olur” Metin ile Duygu’da kavuşamadı.

Aşk oldu işte.

Filmin özü buydu Aslı’nda! Ve Metin’in İsyanı boşuna değildi.

Ve şimdi bir kutu çikolata miras kaldı senden bana!

Kırmızı tek bir gül ve simit.

Gezi Parkı’nda öğle yemeğinde yediğimiz simitin kokusu burnumda.

Simitin sıcaklığı sarmıştı parkı, mutluluk kokuyordu ağaçlar!

Küçücük bir simit kocaman bir dünyayı değiştiriyordu ve Gezi Parkı bir aşkın ana fikri oluyordu!

Senden sonra, bir gece vakti yıkmaya geldiler parkı.

Direndi gençler, yıktırmadı parkı, kestirmedi ağaçları!

Farkında olmadan bir aşkın anısına sahip çıkıyordu gençler!

Ve gerçekten kocaman bir dünyayı değiştiriyorlardı.

Farkında olmadan aşklara, aşıklara sahip çıkıyordu gençler.

Zaten, aşk olmadan devrim olmaz ki!

Ve sonra sen çok katlı plazalara taşındın.

ve ben çok fazla sigara içmekten muzdarip, çuval dolusu kelimelerin ağırlığı sırtımda merdivenlerde tıkandım!

Nice nice yıllara..

Doğum günün kutlu olsun

Gürsel Karaca

Anısına saygıyla…

Ramazan Yiğit

Example HTML page

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir