Eyüp Müteahhitler Derneği (EMÜDER); CHP Eyüpsultan İlçe Başkanlığı ile kahvaltılı toplantıda buluştu…

Eyüp Müteahhitler Derneği (EMÜDER) Başkanı İrfan Tutacak ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Sektörün sorunlarının çözümü için geçtiğimiz günlerde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İstanbul Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğün de Müdür yardımcısı Murat Giray Moralı ile görüşerek içinde bulundukları sorunları içeren raporu sunmasının ardından 07.12. 2022 Çarşamba günü CHP İlçe Başkanı Doğan Sarıtaş ve CHP Eyüpsultan ve İBB Meclis üyeleriyle, düzenlemiş oldukları kahvaltılı toplantıda bir araya gelerek sektörün içinde bulunduğu sorunların çözümü için katkı istedi.

HABER ETKİN / HABER MERKEZİ: EYÜPSULTAN / İSTANBUL

Barınma ihtiyacının giderilmesinde önemli rol üstlenen EMÜDER Başkanı İrfan Tutacak ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Perşembe günüde AK Parti İlçe Başkanı ve Eyüpsultan ve İBB Belediye Meclis üyeleriyle de kahvaltılı toplantıda buluşarak sorunlarını içeren raporlarını sunacaklar.

Toplantıya CHP Eyüpsultan Belediye Meclis Grup Başkanı Zülfü Çakar, CHP Eyüpsultan ve İBB Meclis üyesi, Grup Sözcüsü Ali Haydar İşkar, Eyüpsultan ve İBB Meclis Üyesi Gülsüm Polat, CHP Eyüpsultan Belediye Meclis Üyeleri Binali Özgül, Sema Balcı, Mustafa Tüysüz, Nilgün Esentepe, Ramazan Güven, Emine Çelik’de katıldı.

Toplantıda Başkan İrfan Tutacak ve CHP Eyüpsultan İlçe Başkanı Doğan Sarıtaş birer konuşma yaptılar.

Düzenlenen kahvaltılı toplantıda Başkan İrfan Tutacak sektörün sorunlarını içeren raporu sunarken yapmış olduğu kısa bir hoş geldin konuşmasında misafirlerini selamlarken; Biz EMÜDER ailesi olarak devletimizin yerel ve genel kurumlarıyla, aynı zaman da siyasi partilerimizin değerli temsilcileriyle sürdüreceğimiz istişareler ve kurulan diyaloglarla çözeceğimiz inancını taşıyoruz. Bu nedenle de uzun zamandır başlattığımız istişarelerin bir yenisini de Cumhuriyet Halk Parti’mizin değerli Başkanı Doğan Sarıtaş ve Eyüpsultan ve İBB Meclis gurubunun seçkin temsilcileriyle yapıyoruz. Bizler Müteahhitlik sektörünün temsilcileri olarak bu toplantıların önemini biliyoruz. Sorunlarımızın çözümünde sizlerin katkılarınızı bekliyoruz ifadesinde bulundu.

CHP Eyüpsultan İlçe Başkanı Doğan Sarıtaş’da yapmış olduğu selamlama konuşmasında; Biz siyasetçiler STK’larımızın ve Meslek örgütlerimizin yaşamımızın önemli bir tarafı olduğunu biliyoruz. Sizler EMÜDER ailesi olarak özellikle barınma konusunda ciddi projelere imza atıyorsunuz. Toplumun barınma ihtiyacının giderilmesi konusunda yapmış olduğunuz çalışmalar, katkılar yadsınamaz. Sizlerin de bildiği gibi İBB’de yerelde iktidarız ama meclis grubu ve ilgili komisyonlarda AK Parti çoğunluğu hakim dolayısıyla da sizin önemli sorunlarınızdan biri olan imar durumu komisyonlarda uzun zaman beklemesi bu nedenle meydana gelmektedir. Fakat İBB meclis üyesi arkadaşlarımız geliştirdikleri diyaloglar sayesinde sizlerin bu alanda ki sorunlarınızı en aza indirme konusunda gayret ediyorlar. Eyüpsultan yerelinde ise komu yararına olan tüm işlerde toplum yararına olan kararlara katılarak katkı sunuyorlar. Bundan sonra ki çalışmalarımızı da bu doğrultuda gayretlerimizi yoğunlaştıracağız ve toplum yararına önergelerimizi meclis üyesi arkadaşlarım sunmaya devam edecekler. Bizlerde bu diyaloglar önemini biliyoruz STK’larımızla ve meslek örgütlerimizle yakın çalışmalarımıza büyük bir titizlikle devam edeceğiz. Allah’ın izni ile vatandaşlarımızın da oylarıyla 2023 de yapılacak seçimleri Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu öncülüğünde ‘’Millet İttifakı, Altılı Masa’’ olarak kazanıp içinde bulunduğumuz tüm sorunları iyi bir planlama çözüme kavuşturacağız ifadesinde bulundu.

EMÜDER Başkanı İrfan Tutacak sunmuş olduğu; İstanbul’da yaşanan hazır beton fiyatlarındaki yüksekliğin sebeplerine ilişkin mukayeseli maliyet analizinde şu ifadelere yer verdi:

İSTANBUL ve BURSA MUKAYESESİ 

Ülkemizin ve özellikle de İstanbul ve çevresinin deprem kuşağı üzerinde bulunduğu hepimizin malumudur.

Bilim insanlarının, gerçekleşmesine güçlü ihtimal verdikleri Büyük İstanbul depremi için öngörülen sürenin de maalesef sonlarına yaklaşıyoruz.

Bu durum İstanbul’daki riskli yapıların acilen dönüşümünü zorunlu kılmaktadır.

Dönüşümü gerekli olan yapıların büyük çoğunluğu özel sektörün alanına giren konut alanlarıdır.

Özel mülkiyete tabi konut ve ticari alanların üretilip satılması işi serbest piyasa koşullarında gerçekleşen ekonomik faaliyetler olduğundan; yapılan inşaat talebi arzı, ekonomik gelişmelere birebir bağlıdır.

Ticari alanları bir yana bırakacak olursak; konut inşası meselesinin, fiyat istikrarının önemli ölçüde bozulduğu bu son bir senelik periyodda büyük bir ekonomik ve sosyal probleme dönüştüğünü görüyoruz.

Hemen her alandaki girdi maliyetlerindeki artışların, bu son zamanlardan sonra konut fiyatlarına da önemli ölçüde yansıdığını söyleyebiliriz.

Satın alma gücünün düşmesiyle birlikte de, üretilen konutlara olan yerli talep durma noktasına gelmiş durumdadır.

Ne var ki konut inşa eden müteahhitlerin düşen bu talebi dengeleyecek makul bir fiyat azalışına gitmeleri mümkün bulunmamaktadır. Çünkü konut sektöründeki girdi maliyetlerinde artık yüzdelik artışlar yerine 3-5, hatta 7-8 kata kadar astronomik artışlardan söz eder bir hale gelmiş durumdayız.

İnsanımız bizden, kendilerine daha uygun fiyata konutlar satmamızı bekliyorlar. Kendilerine sonuna kadar hak veriyoruz. Ancak maliyet artışlarından kaynaklı nedenlerle bunun pek mümkün gözükmediğini söylemek durumundayız.

Bir konutun ortalama metrekare (m²) birim maliyetini etkileyen faktörler; konut üreticilerinin katlandığı hazır beton, demir, kum, çimento, belediye ve yapı denetim harcı ile elektrik, su, doğalgaz vb. tesisat masrafları gibi temel girdilerin fiyatlarıdır.

Bunlar içinde, konut maliyetlerinde en ağırlıklı yere sahip olan girdi hiç şüphesiz Hazır Betonun maliyetidir.

Diğer girdilerin maliyetlerindeki artışlar bir yana; hazır betonda karşılaştığımız fiyat artışları konut inşaat maliyetlerindeki en önemli sebeptir.

Bu arada, fiyat artışlarında yaşadığımız genel manadaki bu sorunlar, hazır betonda karşılaştığımız sorunların sadece bir boyutundan ibarettir.

İstanbul’da iş yapan inşaat müteahhitleri olarak, hazır betonun fiyatı konusunda yaşadığımız sorunun diğer bir yönü ise; İstanbul’daki ortalama hazır beton alış fiyatının Bursa ve Sakarya gibi, coğrafi olarak çok yakın, ekonomik yapısı itibariyle de buradakine benzer çevre illerdekinin neredeyse iki katına varan rakamlarda olmasıdır.

Bu konuda yaptığımız araştırmalar göre İstanbul genelinde 1 m³ hazır betonun, döküldüğü şantiye alanına teslimi ortalama 2.000 TL+KDV iken; aynı miktar hazır beton Bursa’daki teslim fiyatının ise, en son gelen zamlardan sonra bile sadece 1.100 TL + KDV olduğunu görüyoruz.

Komşu iki ildeki bu büyük fiyat farkının, piyasadaki normal arz talep dengesi sonucu oluşmadığını düşünüyor ve bunun hazır beton sektöründeki ciddi bir çarpıklık ve suiistimali işaret ettiğini değerlendiriyoruz.

Hızlı yapılaşmayla deprem algısını ve gerçekleştirilen yoğun kentsel dönüşüm faaliyetlerini fırsat bilen kimi sektör oyuncularının İstanbul’daki hazır beton fiyatlarını belirlemede keyfi ve hatta belli bir ölçüde organize hareket ederek fiyatların bilinçli bir biçimde yukarı çektiklerinden şüpheleniyoruz.

Halbuki hazır betonun üretiminde hangi temel girdilerinin kullanıldığını ve bu girdilerin birim fiyatlarının İstanbul ve Bursa gibi komşu illerdeki ortalama teslim fiyatlarının ne olduğu üç aşağı beş yukarı bellidir.

Hazır betonun son derece basit bir üretim reçetesi ve imalat muhasebesi formülü vardır.

Her şey gözler önünde olduğu halde, nasıl oluyor da İstanbul’daki hazır betonun m³ satış fiyatı Bursa’dakinin %80’inden daha yüksek olabilmektedir?

Eyüpsultan ilçesi ve çevre bölgelerinde önemli projelerde konut üreten tecrübeli müteahhitlerin bir araya gelerek oluşturduğu EMÜDER bünyesinde yer alan müteahhitler başta olmak üzere; ilişkide bulunduğumuz, İstanbul genelinde iş yapan hemen hemen bütün müteahhitlerin muzdarip olduklarını bildiğimiz bu hazır beton fiyatlarındaki keyfiliğin giderilmesinin şart olduğunu düşünüyoruz.

Bunun için de Çevre ve Şehircilik ve Ticaret Bakanlıkları ile gerekirse Maliye Bakanlığı ile İstanbul Büyük Şehir Belediyesi başta olmak üzere; İstanbul’daki müteahhit birlikleri ile hazır beton sektör temsilcilerinin bir araya gelerek, İstanbul’daki hazır beton fiyatlarında yaşanan  bu kaosun giderilmesi noktasında ortak bir iradenin ortaya konulması gerektiğini düşünüyoruz.

İstanbul’daki konut fiyatlarının dizginlenmesi isteniyorsa; işe, üretilen konutun en yüksek maliyetli girdisi olan hazır betonun satış fiyatında karşılaşılan kaosa ve suistimale etkili bir neşter vurmakla başlanması gerekmektedir.

Hatta, sorunun köklü çözümü için, hazır betonun imalatında rol oynayan çimento, mıcır ve kum tedarikçilerinin de bu çalışmalara katılmasının da yararlı olacağını düşünüyoruz. Böylece konu bütün boyutuyla ele alınabilecek ve soruna kalıcı bir çözüm bulunabilecektir.

EMÜDER olarak “biz bu işe varız” diyoruz.

İstanbul’daki diğer önde gelen müteahhit birliklerini de hareket ettirebileceğimizi belirtiyoruz.

 Yeter ki ilgili resmi makamlar da topluma vaatleri olan ‘uygun fiyatlı konut arzını sağlama’ noktasında önemli bir girişim olacak olan bu hususta elini taşın altına koysun ve hazır beton ve diğer ilgili sektör temsilcileriyle bizleri adil ve etkili bir platformda bir araya getirsinler.

Son olarak, hazır betonun bünyesine giren temel girdilerle, katlanılan diğer işletme giderlerinden hareketle; 1 m³ hazır betonun İstanbul’daki ve Bursa’daki birim maliyetlerine ilişkin yaptığımız mukayeseli analiz çalışmamızı ilgili kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz.

Ortalama rakamları baz alarak yaptığımız hesaplamalara göre; İstanbul’da toplam 1.221,45 TL+KDV’ye, Bursa’da ise toplam 879,32 TL+KDV’ye mal edilen 1 m³ hazır betonun Bursa’daki şantiyeye teslim fiyatı, en son yapılan zamlardan sonra bile azami 1.100 TL+KDV’yi bulabilirken; İstanbul’da ise bu rakam 2.000 TL+KDV’nin altına düşmemektedir.

Rakamlar şaşmaz!

Benzer şartlar taşıyan komşu iki ilde oluşan fiyatlar arasındaki bu denli bariz fark hazır beton sektöründe yaşana ve çokça şikayet edilen fahiş konut fiyatlarının da bizatihi sebebi olan kronik bir soruna işaret etmektedir. Bu sorun görmezden gelinemez.

Çözüm için de, ilgili kamu otoritelerinin bu işe acilen el atması gerekmektedir.