Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı Çelik’ten Özel’e 2 Temmuz teşekkürü

Example HTML page

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile birlikte Zeytinburnu Erikli Baba Cemevi’nde Alevi yurttaşların tuttuğu Muharrem Matemi orucunun ardından pişirilen aşure lokmasına ortak oldu. Çelik burada yaptığı konuşmada “İlk defa bu yıl 2024 yılında Sivas’ta Madımak Oteli’nin önünde bir Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı vardı ve orada Genel Başkanı Sayın Özgür Özel ‘Madımak Utanç Müzesi olana kadar burada olacağız ve mücadelemiz devam edecek’ dedi. Toplum adına sayın genel başkanımıza sonsuz ve yürekten teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik Zeytinburnu’nda bulunan Erikli Baba Cemevi Cemevi’nde Muharrem Matemi orucunun ardından yapılan aşuresine katıldı. Özel ve Çelik’in yanı sıra aşure dağıtım töreninde CHP 2. Bölge Milletvekili Yunus Emre, Zeytinburnu İlçe başkanı Metin Doğan, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe, Şişli Belediye Başkanı Emrah Şahan, İl başkan yardımcıları, parti meclis üyeleri, DEM Parti Milletvekili Celal Fırat ve sanatçı Tolga Sağ yer aldı.

Açılış konuşmasını Erikli Baba Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Dursun Aydoğdu’nun yaptığı törende bir konuşma yapan Özgür Çelik,  “Muharrem ayının içerisindeyiz. On iki gün boyunca yassı matem oruçları tutuldu. Öncelikli olarak tutulan yası matem oruçlarının hak katında kabul edilmesini diliyorum. Bugün de aşure lokmaları pay ediliyor. Aşure lokmalarının da hak katında kabul edilmesini diliyorum” dedi.

“KERBELA’NIN ACISI YÜREKLERİMİZİ YAKMAYA DEVAM EDİYOR”

Kerbela’da Hazreti Hüseyin’in katledilmesinin üzerinden 1344 geçtiğini belirten Çelik, Alevilere dönük katliamları unutmayacaklarının altını çizerek şunları söyledi:

“Kerbela’nın acısı yüreklerimizi yakmaya, yüreklerimizi kavurmaya devam ediyor. Unutmayacağız Kerbela’yı, bin üç yüz kırk dört yıldır unutmadık, hiç unutmayacağız. Maraş’ı da unutmayacağız, Çorum’u da unutmayacağız. 1993’te Sivas’ta, Madımak’ta hayatını kaybeden canlarımızı da unutmayacağız. Bu katliamların karşısında bu katliamların karşısında her zaman Kerbela’daki İmam Hüseyin’in direnciyle İmam Hüseyin’in kararlılığıyla katliamların karşısında duracağız.”

“BUGÜN KERBELA FİLİSTİN’DİR”

İmam Hüseyin’in 1344 yıl önceki  “ben de susarsam artık hiç kimse konuşamaz, hiç kimse ayağa kalkamaz” sözlerini hatırlatan Çelik, Filistin’de süren katliama dikkat çekerek sözlerine şöyle devam etti:

“Bizler Pir İmam Hüseyin’in yolundan gidenler olarak dünyanın neresinde olursa olsun haksızlıklar karşısında susmayacağız ve kararlılıkla mücadele edeceğiz. Dünyanın canı neresinde yanıyorsa başkenti orasıdır derler. Bugün dünyadaki Kerbela Filistin’dir. Bugün dünyadaki Kerbela Orta Doğu’dur. Bugün de ne yazık ki dünyanın çeşitli yerlerinde savaşlarda masum insanlar, mazlumlar katlediliyor. Bu katliamların karşısında da olacağız.”

İL BAŞKANI ÇELİK’TEN ÖZEL’E 2 TEMMUZ SİVAS TEŞEKKÜRÜ

Tutulan oruçların ve dağıtılan aşurelerin kabul edilmesini dileyen Çelik, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e de 2 Temmuz’a katıldığı için özel bir teşekkür ederek konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Ben bu duygu ve düşüncelerle tekrar tutulan yas-ı matem oruçlarının kabul edilmesini, dağıtılan aşure lokmalarının kabul edilmesini dilerken sizlerin huzurunda Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’e çok özel bir teşekkür etmek istiyorum. 2 Temmuz 1993’ten beri çocukluk günlerimizden beri biz Sivas’a gideriz. Partinin çok çeşitli temsilcileri orada olur. Ancak ilk defa bu 2024 yılında Sivas’ta Madımak Oteli’nin önünde bir Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı vardı ve orada Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’di. Madımak Utanç Müzesi olana kadar burada olacağız ve mücadelemiz devam edecek dedi. Toplum adına sayın genel başkanımıza sonsuz ve yürekten teşekkür ediyorum.”

“ALEVİLERİN SORUN VE ÇÖZÜM YOLLARINI KURUMLARIMIZLA KONUŞUYORUZ”

“Dedelerimizle kurum temsilcilerimizle çok çeşitli toplantılarda Alevilerin sorunlarına yönelik sorunları ve çözüm yollarını konuşuyoruz” diyen Çelik “Hem yerel yönetimler düzeyinde konuşuyoruz, hem merkezi yönetim düzeyinde ve buna göre yol haritamızı şekillendiriyoruz. Bundan sonra da kurumlarımızla birlikte ortak masalarda sorunları konuşmaya, çözüm yollarını aramaya ve hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı

Çelik’ten sonra söz alan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Erikli Baba Cemevi’nde şunları söyledi:

“Erikli Baba’nın şahsında, o günden bugüne bu ocağın ateşini tüttürenlere, çorbasını kaynatanlara, aç olanı doyuran, susayanı kandırtan, günü geldiğinde dayanışmanın en iyi örneklerini gösteren ve asla ve asla kan davası gütmeyen, kan davaları bir gün biter ama sizin davanız bizim davamız, can davasıdır. Kan davasını silahla sürdürürler, günü gelince de bitirirler. Can davası silahla sürmez. Can davası kalemle sürer. Can davası yürekle sürer. Can davası inançla, sevgiyle sürer. Canlarını Maraş’ta, Çorum’da, Sivas’ta, Kerbela’da canlarını kaybedenleri ve can davasını yüreklerinde insan sevgisiyle sürdürenleri yürekten selamlıyorum, hepinizin önünde saygıyla eğiliyorum. Hazreti Hüseyin’in de beraberindeki 72 şehidin şehadet günü olan 10 Muharrem’i geride bıraktık. Bir kez daha Kerbela’da yaşanan acıları anıyor, Yas-ı Muharrem oruçlarınızın kabul olmasını niyaz ediyor, tüm canların tuttukları oruçlar, paylaştıkları lokmalar, ettikleri duaların hak katında kabul olmasını yürekten diliyorum. 

“KERBELA’DAN GEZİ’YE ACILARIN SONUÇLARINI YÜREĞİNE GÖMENLERLE BİRLİKTEYİZ”

Tarih boyunca yaşanılan bütün haksızlıklara rağmen ‘Gelin canlar bir olalım’ diyenlerle bugün birlikteyiz. Kurtuluş Savaşı’nda şüphesiz Mustafa Kemal Paşa’nın yanında dimdik duranlarla, onu ilk ziyaret ettiğinde Hacıbektaş’ı madden ve manen destekleyenlerle, arkasında duranlarla, yanında duranlarla, önünden koşanlarla birlikteyiz. Kerbela’dan Çorum’a, Maraş’a, Sivasa, Gazi’den Gezi’ye yaşanan tüm acıların acı sonuçlarını yüreklerine gömen, acılarını unutmayan ama kini değil, yüreklerinde insan sevgisini büyütenlerle birlikteyiz. Çocuklarınıza tarihteki acılarınızın feryadı yerine gelecek güzel günlere seslenen bir turna havası bırakan güzel canlarla birlikteyiz. Herkesi berrak zihninizle, tatlı dilinizle bu topraklardaki tüm eşitsizliklerle yüzleştirediniz. Bizi, deyişlerinizin içindeki o büyük felsefe ile zenginleştirdiniz. Kimseye ‘Bize borcunuz var’ demeden sizlere olan borcumuzu en naif şekilde, söylemeden hepimizin dimağına işlediniz.

“CEMEVLERİ DEVLET NEZDİNDE İBADETHANE KABUL EDİLİNCEYE KADAR MÜCADELEYE DEVAM”

Cemevleri ile ilgili talepleriniz yıllardır ortadayken, bir yandan bu ülkede Anayasaya göre her yurttaş eşitken, Sünni ve yurttaşın ibadethanesi camilerin her ihtiyacı karşılanırken, aynı vergiyi ödeyen, vergi verirken eşit ama hizmet alırken eşit olmayan Alevi yurttaşlarımızın ibadethaneleri, cemevleri devlet nezdinde ibadethane kabul edilip camiye ne yapılıyorsa cemevine de aynısı yapılacağı güne kadar bu talebinizin sonuna kadar arkasındayız. Tabii anayasaya rağmen camiye ibadethane sayan, ki öyledir, cemevinin ibadethane saymayan, gün gelince ‘Cemevi cümbüş evi’ diye küstahlaşan, sonra o söylemleri terk eden ama cemevlerini bağlayacak bir birim ararken Kültür Bakanlığı’na bağlayan yani Alevilik inancını bir inanç, semahı bir ibadet değil de Alevilik inancını bir kültürel faaliyet, bir renk; semahı ibadet yerine sanki bir eğlenceymiş gibi gören, o ibadetin yasını hissetmek yerine onu cümbüşle, müzikle eş tutan, eğlenceyle eş tutan anlayış, ÇEDES projeleriyle güzelim, gencecik, biricik, küçücük evlatlarımızın zihinlerine kendi -dindar olmalarına bir diyeceğimiz yok- ama kendi ifadeleriyle ‘kindar bir nesil yetiştirme’ hevesiyle ortaya koydukları ÇEDES projesine, sadece Alevilere ayrımcılık olduğu için de değil, onu da görerek ama hakkı zâtında gericilik olduğu için, hakkı zâtında akıldışı, bilim dışı küçücük çocuklara okulun ortasına maket koyup ağlatmak, mezar koyup korkutmak; eğitmek yerine o çocukları travmalara tanıştıran bu zihniyete sonuna kadar hep beraber direneceğiz. Bu mücadele bir yerde bitecek. 

“SİZİN YOLUNUZ BİZİM YOLUMUZDUR”

Her birimizin görevi eşitliği haykırmaktır. Her birimizin görevi birlik, beraberlik, özgürlük demektir. Her birimizin görevi aydınlıktan, çağdaşlıktan, laiklikten yana tavır almaktır. Her birimizin görevi nayasada yazan eşitlik ilkesinin gerçekten hayata geçene kadar, siz baş ettiniz diye Türkiye’de herkes eşittir, Türklerle Kürtler eşittir. Kürtler, ‘Eşit hissetmiyorum’ diyorsa o hissedene kadar eşit anayasal yurttaşlık için, Aleviler, ‘Eşit hissetmiyorum’ diyorsa senin demenle eşit olmayacak, burasında hissedecek. ‘Ben eşittim, ayrımcılığa tabi tutulmuyorum, ötekileştirilemiyorum, şeytanlaştırılmıyorum, birileri kırılırken ben bir kenarda dezavantajlı bir grup olarak devletin kontrolünde sanki himaye edilirmiş gibi tecrit edilmiyorum, ben eşitim’ dedikleri güne kadar Alevilerin eşitliği için hep birlikte mücadele edeceğiz. Sizin yolunuz bizim yolumuzdur. Sizin aşkınız bizim aşkımızdır.”

Özel’in konuşmasının ardından Kurum dedesi Binali Doğan’ın okuduğu dua sonrası aşure dağıtımına geçildi.

Example HTML page

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir