CHP’li Zülfü Çakar: Cumhuriyetimizi mutlaka demokrasi ile taçlandıracağız”

Example HTML page

Eyüpsultan Belediye Meclisi 8’innci seçim, 5’inci toplantı dönemi Ekim ayı 2’nci bileşimi 2’nci Meclis Başkanvekili Metin Çırpan Başkanlığında gerçekleşti.

Gündem maddelerinin görüşülerek onaylandığı meclis toplantısını gündem dışı konuşmalar bölümünde söz alan CHP Eyüpsultan Belediye Meclis Üyesi ve Grup Başkanvekili Zülfü Çakar 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla partisinin ve kendisinin görüş ve düşüncelerini içeren bir konuşma gerçekleştirdi.

Çakar yapmış olduğu konuşmasında; Sayın Başkan, Değerli Meclis üyeleri, saygıdeğer misafirler, bizleri sosyal medya hesabından izleyen çok kıymmetli Eyüpsultan halkı ve basınımızın değerli temsilcileri hepinizi Partimiz CHP’si adına, saygı ve sevgilerimle selamlıyor, Ekim ayı meclisimizin Eyüpsultan İlçemize hayırlı olmasını diliyorum.

”Özgürlük ve bağımsızlığı karakteri kabul eden Atatürk’ün kurucusu olduğu Cumhuriyetimizin temelinde, mevcut anayasamızda da vurgulanan “Demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti” anlayışı vardır. Hukukun üstünlüğüne inanmış bizlerin, bugün verdiği “Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandırma” mücadelesinin de meşru dayanağı budur. Cumhuriyetimizi mutlaka demokrasi ile taçlandıracağız” ifadesinde bulundu.

Başkan Zülfü Çakar sözlerinin devamında şu ifadelere yer verdi:

”CUMHURİYETİMİZİ MUTLAKA DEMOKRASİYLE TAÇLANDIRACAĞIZ”

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ilkesiyle perçinlediği, kimsesizlerin kimsesi Türkiye Cumhuriyetimizin 100. yaşı kutlu olsun.

Özgürlük ve bağımsızlığı karakteri kabul eden Atatürk’ün kurucusu olduğu Cumhuriyetimizin temelinde, mevcut anayasamızda da vurgulanan “Demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti” anlayışı vardır. Hukukun üstünlüğüne inanmış bizlerin, bugün verdiği “Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandırma” mücadelesinin de meşru dayanağı budur. Vatandaşlarımızın kalıcı huzur ve adalet talebine ancak Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandırdığımızda ulaşılabilecektir.

Ulu Önder’in, “Siyasi, askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsunlar ekonomik zaferlerle taçlandırılmazsa, kazanılan zaferler kalıcı olmaz” uyarısı da özgürlük ve bağımsızlığımızın yol haritası niteliğindedir. Oysa ülke ekonomimizin bugün içinde bulunduğu tablo, Atatürk’ün uyarısının aksine üretmeyen, savurgan, liyakatsiz, yandaşları koruyan ve dışa bağımlı bir politika izlenilmesinin sonucudur. Özellikle kadınlar ve geleceğimizin teminatı olarak gördüğümüz gençlerimiz, bu ekonomi politikasının getirdiği ağır yükün altında ezilmektedir.

Ancak Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde ve eşsiz iradesiyle Milli Kurtuluş Savaşı’nı başarıyla tamamlamış ve Cumhuriyeti kurmuş olan ülkemiz, bugün de içinde bulunduğu zor koşulları ortadan kaldıracak birikime sahiptir.

Ulu Önderimizin nitelemesiyle bu “en büyük bayramımızda” geçmişimizle gurur duyuyor, yarınlara güvenle bakıyoruz. Bu anlamlı günde, Ulusumuzun uygar dünyada hak ettiği yeri almasını sağlayan Cumhuriyet’e, Atatürk gibi insanlığın övgüsünü ve sevgisini kazanan büyük bir Önder’e, bağımsız bir yurda, ülkesini gönülden seven kuşaklara sahip olmanın kıvancını yaşıyoruz.

Cumhuriyet, korumamız ve ödün vermeden yaşatmamız gereken en değerli varlığımızdır.

Bunun bilinciyle, bizlere parlak bir gelecek, onurlu bir yaşam, tam bağımsız, çağdaş ve ulusal bir devlet armağan edenlere sonsuz minnet duyuyoruz.

Ulusumuzun ve Ordumuzun Atatürk’ün çevresinde kenetlenmesiyle yürütülen Kurtuluş Savaşı’nın zaferle sonuçlanması ve ardından ülkemizi karanlıktan kurtararak aydınlığa çıkaran Cumhuriyet’in kurulması tarihin ender kaydettiği bir başarıdır.

Kurtuluş Savaşı, Ulusumuzun var olma savaşını, Cumhuriyet ise, yeniden dirilişin simgesidir. Türkiye, Kurtuluş Savaşı’yla düşmandan, Cumhuriyet’le çağdışılıktan kurtulmuştur.

Türk Ulusu’nun özlemlerini, inandığı değerleri, toplumsal dinamiklerini çok iyi bilen Ulu Önder, tam bağımsızlık ve ulusal egemenlik gibi ilkelerin yaşama geçirilmesinin, ancak Cumhuriyet rejimi ile olanaklı kılınabileceğini görmüş; “Türk Ulusu’nun doğasına ve geleneklerine en uygun yönetim biçimi” olduğu için Cumhuriyet’i seçmiştir.

Cumhuriyet, bağımsızlığından ödün vermeyen, dayatmalara boyun eğmeyen, Atatürk öncülüğünde yurduna ve egemenliğine sahip çıkan, O’nun ilke ve devrimlerini gönülden benimseyen Ulusumuzun soylu kişilik özelliklerinin bir yansımasıdır. Bu yönüyle Cumhuriyet, ulusal onurumuzun bayraklaşan simgesi, büyük Türk Devrimi’nin adıdır.

Türk insanı, Cumhuriyet’le birlikte teba olmaktan çıkıp yurttaş konumuna yükselmiş, devletin tek ve gerçek sahibi olmuştur. Ulus istenci, yönetimin kaynağı durumuna getirilmiş, egemenlik kayıtsız şartsız Türk Ulusu’na verilmiştir.

Türk Aydınlanma Devrimi ile büyük bir düşünce değişimi gerçekleştirilmiş, çağdaş bir hukuk düzeni kurulmuş, hukuk dışılığa ve çağdışı kavramlara son verilmiş, toplumun yapısı uygar ilkelerle oluşturulmuştur.

Yüce Atatürk, “çağdaş-yurttaş, çağdaş-toplum, çağdaş-devlet” ülküsüne ulaşılmasını sağlayacak yapılanmaları özenle yaşama geçirmiştir. Cumhuriyet yönetimi herkesi kucaklamış, yurttaşların tümünü eşit haklara sahip kılmıştır. Böylelikle, bireyin özgürleşerek, haklarına kavuşmasının önü açılmış, temel hak ve özgürlükler güvenceye alınmış, herkese yönetime katılma hakkı tanınmış, toplumsal yaşama canlılık kazandırılmıştır. Kadının erkekle eşit duruma gelmesini, toplumsal ve kamusal yaşamda hak ettiği yeri almasını sağlayan Cumhuriyet’tir.

Haklarının ve sorumluluklarının bilincine vararak yurttaş olmanın erdemini yaşayan, çağdaş dünyanın kavram ve değerleriyle buluşan Türk insanı, ülkenin geleceğinde söz sahibi olmuş, yarınların biçimlenmesinde önemli rol üstlenmiştir.

Ulu Önder’in deyişiyle, “Cumhuriyet, bilhassa kimsesizlerin kimsesidir.”

Ulu Önderimizin ve silah arkadaşlarının savaşarak kurtardığı Türkiye’yi, aklın ve bilimin ışığında kurduğu aydınlanma devrimi Cumhuriyet rejimini ilelebet koruyacağımıza ve yaşatacağımıza Ulu Önderimiz Atatürk’ün ve Silah arkadaşlarının yaktığı ışık doğrultusunda hep ileri yürüyeceğimize bir kez daha AND içeriz.

Ebedi önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün eşsiz sözlerini bir kez daha anımsatmak istiyorum:

“Ey yükselen yeni nesil, istikbal sizindir. Cumhuriyet’i biz kurduk, O’nu yükseltecek ve sürdürecek sizlersiniz.”

“Ey Türk gençliği, birinci vazifen Türk istiklalini ve Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir… Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.”

Bu duygu ve inançla 100. yaşını kutladığımız Türkiye Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını ve tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun.

”Yaşasın Cumhuriyet, Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti” ifadesiyle sözlerini bitirdi.

Example HTML page

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir