CHP’li Egemen Cantimur: Güvenliğimiz yok, iş yok, gelecek karamsar, hukuk ve anayasa kalmamış…

Example HTML page

CHP’li Şanal Egemen Cantimur, güvenlik ve madde bağımlılığına dikkat çekti: Güvenliğimiz yok, is yok, gelecek karamsar, hukuk ve anayasa kalmamış…

Eyüpsultan Belediye meclisi 9’uncu seçim 1’inci toplantı dönemi Eylül ayı 1’inci bileşimi Meclis Başkanvekili Av. Özgür Nemutlu Başkanlığında Eyüpsultan Belediyesi yerleşkesinde bulunan meclis salonunda geçekleşti.

Gündem maddelerinin görüşülerek ilgili komisyonlara havalesinin yapıldığı Eylül ayı 1’inci bileşiminde Gündem dışı konuşmalar bölümünde söz alan CHP Eyüpsultan Belediye Meclis Üyesi Şanal Egemen Cantimur, Güvenlik, sosyal çürüme ve madde bağımlılığına dikkat çeken konuşmasında. ‘’Güvenliğimiz yok, is yok, gelecek karamsar, hukuk ve anayasa kalmamış.’’ Yaşıyoruz fakat yasamak bu yasamak değil. Adil, onurlu, güvenli bir yaşam olmadıktan sonra sadece nefes alıp vereceksek fotosentez yapan canlılardan ne farkımız kalacak ifadesine yer verdi.

Cantimur konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:

Bütün dünyada sanayi devriminden sonra kabul gören iktisadi gerçeklik ülkemizde de ortalama 10 yılda bir ekonomik kriz olarak hayatlarımızdaki yerini almaktadır.

Ancak Türkiye’de asıl sorun iktisadi gerçekler de değildir.

Ülkemiz günden güne yaşam felsefesinden uzaklaşmaktadır.

”GÜVENLİK ÇÖZÜLMESİ GEREKEN ASIL MESELE OLDU”

Yaşam felsefesini sadece iktisadi gerçekliklerde bırakamayız. Ekonomik krizler tüm dünyada yaşanan global bir sorun ancak kapital (her zaman kendine bir çıkış yolu bulmuş,) hiçbir zaman dağınık kalmamıştır.

Asıl sorunumuz olan Sosyal çürümeyi her yurttaş iliklerine kadar yaşamakta hissetmektedir. Ülkemizde yaşam felsefesinin farkında olmadan değişmeye başladığı günlerde, dönemlerdeyiz.

Etik değerlerimizden hızla uzaklaşıyoruz. Türk sinemasından, edebiyatından, tiyatrosundan, sanatından hızla koparılıyor, toplum olarak TV dizilerine angaje ediliyoruz. Kara para, madde kullanımı, kolay paraya ulaşma, mafya özentilerinin izlettirilmesinden bir hal olduk.

İnsanlığın varoluşundan bugüne temel ihtiyaçların başında beslenme, barınma ve güvenlik endişesi geliyor. İlkel insandan buyana değişmeyen gerçekler.

Zaman makinesi icat olmuş olsa ve ilkel insani 2024 Türkiye’sine getirsek ne yazık ki aynı endişelerin devam ettiğini görecek. Tas devri sorunları hala günlük hayatimizin önemli bir kısmını oluşturuyorsa büyük sorunlarımız var demektir. Başımıza gelmese de duyduklarımız, gördüklerimiz hakkında şaşıramaz hale geldik.

İnsanlarımız (mutsuz) , insanlarımız (umutsuz) , gelecek kaygısıyla yaşıyor, aile hayatından hızla uzaklaşılıyor.

Göçmen ve mülteci kültürünü de konu eden yayınların boy göstereceğini düşündüğüm eserlerle günden güne Güney Amerika ülkelerine dönüşmekteyiz.

Vatandaşlarımızın, ailelerinin, çocuklarının can ve mal güvenliği için de tehlike çanları son ses çalıyor. Yurttaşın endişesi sokağın tavanını aşmış durumda. Toplumumuz tedirgin.

”NEREDEYSE SANİYEDE BİR CANIMIZI KAYBEDİYORUZ”

Mayıs ayında kaybettiğimiz İbrahim öğretmen hayata neden veda etmişti?

Temmuz ayı içerisinde Akşemsettin Barış Manço parkında mafya dizilerinden bir karakteri kendine rol model edinen 17 yaşında bir çocuk, kendisiyle akran 2 arkadaşına silahla ateş etti.  Üstelik ifadesinde bunu planlayarak ve tasarlayarak yaptığını söyledi. Doğrudan öldürmeye yönelik ve Komando eğitimi almışçasına yaptı bunu. Gencecik evladımız kardeşimiz Muhammet Berat Baykuş daha 17 yaşında hayatının baharına yeni yeni adım atarken (ailesinden) koparıldı, ne için?

Hiç uğruna dahi olmayacak bir sebeple. Üstelik hangi sebep 17 yaşında bir gencin hunharca ailesinden, sevdiklerinden, geleceğinden, hayattan koparılmasının açıklaması olabilir? 17 yaşında bir başka kardeşimiz saldırıyı yaralı atlattı. Sonucu olmayan nedenlerle boğuluyor gençlerimiz.

Ece Nilay Gül adındaki kızımızı kaybetmenin açıklamasını yapabilecek olan var mı? Ne suçu var kandırılmak dışında?

Bu çocukların ailelerinin acısı feryadı nasıl dinecek? Yurttaşın en temel haklarından güvenliğini sağlayamadıktan sonra görevini layığı ile yerine getirdiğini düşünebiliyor mu sayın içişleri bakanı?

”HER KÖŞE BAŞINDA MADDE SATICILARI”

Eyüpsultanın hemen her köşe başında madde satıcıları varken başını yastığa rahat koyabiliyor mu sayın devlet yetkilileri?

Radyo televizyon üst kurulundaki merciler, toplumsal değerler silindi, örf adet gelenek anane kalmadı, ne zaman mafya dizilerine dur demeyi düşünüyorsunuz?

neden kolay para kazanmayı silah taşımayı özendiren filmleri destekliyorsunuz, ne zaman bu hale geldi bu memleket

20 yılı aşkın zamandır mafya dizileri ülkemizde reyting rekorları kırıyor, her sezon yenileri çekildiği yetmiyor gibi tekrarları da boy boy ekranlarda. Gençliğin, bu ülkenin ihtiyacı madde kullanımı, silah taşımanın insan vurmanın normalleştirildiği yayınlar değildir. Sayın RTÜK başkanını bu açıdan göreve davet ediyorum.

”GÜVENLİK YOK EVLATLARIMIZI GÖNÜL RAHATLIĞIYLA SOKAĞA GÖNDEREMİYORUZ”

Yaşamak, tüm canlıların en temel hakkı, Allah’ın yeryüzünde canlılara sunduğu en kutsal emanet, nefes alabilmek. İnsanca yaşamak, fırsat eşitliğinden yararlanmak, kadın erkek eşitliği, çocuk hakları, hayvan hakları, gelecek kaygısı olmayan adil bir düzen. Bu saydıklarımdan vazgeçtim, sokağa evladını gönül rahatlığı ile çıkarabilen kaldı mı artık?

Güvenliğimiz yok, is yok, gelecek karamsar, hukuk ve anayasa kalmamış.

Yaşıyoruz fakat yasamak bu yasamak değil.

Adil, onurlu, güvenli bir yaşam olmadıktan sonra sadece nefes alıp vereceksek fotosentez yapan canlılardan ne farkımız kalacak

Yitirdiğimiz genç kardeşlerimizi rahmetle anıyor,  meclisimizi saygıyla selamlıyorum dedi

Example HTML page

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir