CHP’den ‘güvenli bölge’ değerlendirmesi: Ünal Çeviköz yine kandırıldılar
Fırat’ın doğusuna ilişkin belirsizlik sürerken, Suriye’ye yönelik başarısız bir dış politika izlendiğini belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Çeviköz, hükümetin ‘güvenli bölge’ konusunda kandırıldığını ifade etti
WashIngton ile Ankara arasında kısmi mutabakatın yaşandığı ‘güvenli bölge’ belirsizliği sürerken CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz, partisinin genel merkezinde konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. “Bugün gelinen noktada, Türkiye ne Suriye’nin doğusunda ne de batısında kendi politikalarını üretememektedir” diyen Çeviköz ‘güvenli bölge’ konusunda bir kandırılmanın söz konusu olduğunu belirtti.
MUTABAKATI NEDEN YAPTINIZ ?
CHP’li Çeviköz, uzun süren tartışmalar sonunda Türkiye’nin önemsediğini ileri sürdüğü güvenli bölge konusunun ABD ile bir mutabakat sağlanması ve bir ortak harekat merkezi kurulmasıyla sonuçlandığını belirterek, “Bu harekat merkezinin kurulması ve mutabakatın sağlanması önce büyük bir zafer olarak takdim edildi. Ancak askeri yetkililerden gelen açıklamalar ile siyasi yetkililerden gelen açıklamalar arasında bir farklılık olduğu herkesin dikkatini çekti. Sormak isteriz, eğer daha önce Münbiç’te ABD ile yaşanan tecrübe olumlu ve Türkiye’nin beklentilerine uygun şekilde sonuçlanmadıysa, o zaman Fırat’ın doğusu ile ilgili mutabakatı neden yaptınız?” şeklinde konuştu.
Başından beri Türkiye’nin “Ortadoğu bataklığına” girmemesi gerektiğini söylediklerini aktaran Çeviköz, “Bugün gelinen noktada, Türkiye ne Suriye’nin doğusunda ne Suriye’nin batısında kendi politikalarını üretememektedir” dedi.
GÖÇ TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ
Çeviköz, Türkiye’nin ülkesinde bulunan 4 milyonun üzerindeki Suriyeli ile ilgili de başarılı bir politika ve yol haritası geliştiremediğini hatırlatarak Türkiye’nin İdlib’de üzerine aldığı ve Soçi Mutabakatı çerçevesinde söz verdiği görevleri yerine getiremediği için bugün sınırlarına dayanan yeni bir göç dalgasıyla karşı karşıya olduğunu belirtti. Göç dalgası tehlikesinin Türkiye için önemli olduğuna vurgu yapan Çeviköz, bu tehlikenin bertaraf edilmesinin yolunun ise AB’ye tehditlerde bulunmak olmaması gerektiğini söyledi.