CHP İBB Meclis üyesi Av. Kıymet Kaya Koçak: Katliamları utmamak ve unutturmamak için toplumsal hafızayı diri tutmak gerek

Example HTML page

İBB Meclisi 9’uncu seçim, 1’inci toplantı dönemi, Temmuz ayı 1’inci bilesimi İBB Meclisi Başkan Vekili Nuri Aslan başkanlığında gerçekleşti.

Gündem maddelerinin görüşülerek ilgili komisyonlara gönderildiği Temmuz ayı ilk bileşiminde CHP Eyüpsultan ve İBB Meclis Üyesi ve Temel Haklar Komisyonu üyesi Av. Kıymet Kaya Koçak gündem dışı konuşmalar bölümünde söz alarak 2 Temmuz Madımak Katliamı, 5 Temmuz Erzincan Başbağlar Katliamı ve 11 Temmuz Srebrenitsa Boşnak Soykırım Anma Günü, 15 Temmuz Darbe Girişimini de içeren bir konuşma gerçekleştirdi.

CHP İBB Meclis üyesi Av. Kıymet Kaya Koçak yapmış olduğu konuşmasında ; ”2 Temmuz Madımak, 5 Temmuz Başbağlar, 11 temmuz Srebrenitsa, 15 temmuz darbe girişimlerini utmamak için toplumsal hafızayı diri tutmak gerek dedi

Av. Kıymet Kaya Koçak sözlerinin devamında şu ifadelere yer verdi;

Sayın Başkan , Değerli Meclis Üyeleri ,Bizleri izlemekte olan çok kıymetli İstanbullu hemşerilerimiz ve Değerli Basın Mensupları Sizleri Saygı ve Sevgiyle Selamlıyorum.

Cumhuriyet Halk Partisi İBB Meclis Üyesi ve İBB Temel Haklar Komisyonu üyesi Kıymet KAYA KOÇAK olarak Madımak, Başbağlar ve Srebrenitsa Katliamı ile 15 Temmuz Darbe Girişimi hakkında gündem dışı konuşma yapmak üzere söz almış bulunmaktayım.

Sayın Başkan Değerli meclis üyeleri sevgili İstanbullular:

İnsanlık tarihi; bir yönüyle aydınlığın karanlıkla mücadelesinin tarihidir. Düşüne düşüne , araştıra araştıra , kuşkulardan geçe geçe ulaştığı doğruyu , bütün tehlikeleri göze alarak sonuna dek savunma inadıdır aydın olmak. Her şeye rağmen İNSAN OLMAK ve namuslu kalabilmektir. Kendini, halkına ve dünya barışına karşı borçlu hissetmektir aydın olmak. İnsanlık onurunu korumak ve YURDUNDA İNSANCA yaşama mücadelesidir. BARIŞI TESİSTE inatçı olmak, akıntıya karşı kürek çekmektir . Güzel Ülkemde aydın olmak , kimiz zaman mahpusta geçirilen bir ömür, kimi zaman da ATEŞTE SEMAHA DÖNMEKTİR.

Bundan 31 yıl önce 2 Temmuz 1993 günü insanlık tarihine bir UTANÇ EKLENDİ. Dönemin Kültür Bakanlığının desteği ve dönemin valisinin özel davetlisi olarak Pir Sultan Abdal Şenlikleri’ ne katılmak için gittikleri Sivas’ ta kaldıkları Madımak Otelinde , etraflarını çeviren kayıtlara göre 15 bin ile 20 BİNİ bulan kalabalığın içinde GÖZÜ DÖNMÜŞ GURUPLARIN oteli ateşe vermesi sonucu 33 AYDINIMIZ, şair ,yazar ,müzisyen ile 2 otel görevlisi olmak üzere 35 can YAKILARAK KATLEDİLDİLER.

Cumhuriyetin Kuruluşuna tanıklık eden Kent Sivas ; ne yazık ki bu sefer Cumhuriyeti ortadan kaldırmaya kararlı olanlar tarafından, insanlığa karşı işlenen suçlarla TARİHİNİN en acı olaylarından birinin yaşanmasına tanıklık etti.

Sivas’ ta insanlık ölürken, Ülkemde aydınlık, bilim, sanat, kültür, adalet ve vicdanı da öldürülmüştü. Bir kez daha, karanlık güçler eliyle, karanlık düşüncenin çorak topraklarına mahkum edilmişti Ülke ,

8 saat süren yangını ve yaşanan vahşeti bütün dünya televizyonlar aracılığıyla seyretti ve SADECE SEYRETTİ.

İnsanlığa karşı suçlar ,insanlık vicdanını zedeleyerek tüm insanlığı etkiler ve insanların değerlerini hedef alır.

Sivas katliamı; insanların düşüncelerine, kimliklerine, farklılıklarına düşman olmanın yarattığı bir insanlık suçudur.

Tıpki daha önce 1978 ‘ de Maraş’ ta ve 1980 ‘ de Çorum’ da ki katliamlarda olduğu gibi bu kez de Sivas’ ta işlenmişti insanlık suçu.  MADIMAKTA , toplumdaki ayrıştırmanın nelere yol açtığının en acı örneğini yüreğimizin en derinlerinde yaşadık.

Dönemin siyasi sorumlularının, siyasi sorumluluk gereği her hangi bir soruşturmaya uğramamaları, Etkili ve adil yargılanmanın yapılmadığı yönündeki toplumsal inanç, İnsanlık suçu işleyen Sivas Katliamı davası sanıklarının zaman aşımından yararlandırılması.

Bir kısım sanıkların yurt dışına kaçmalarının önlenememesi / önlenmek istenmemesi ve SUÇLULARIN YARGILANMASININ POLİTİK AMAÇLARA KURBAN EDİLEREK, Bir kısım sanık ve hükümlülerin AFDAN yararlandırılması ile MADIMAK toplum vicdanında HALEN kanayan bir yara olmaya devam etmektedir.

Sivas Katliamını gerçekleştirenlerin KARANLIK emellerine inat, ülkemizde ve

dünyada bilimi, sanatı, barışı, kardeşliği, demokrasiyi, insan hakları ile hukukun üstünlüğünün esas olduğu, farklılıkların tehlike değil, zenginlik olarak kabul edildiği AYDINLIK DOLU YARINLAR YARATMA MÜCADELEMİZDE Sivas’ da yitirdiğimiz canların ışığı yolumuzu aydınlatmaya devam edecektir.

Onlar ki ateşe verilen bedenleriyle semah dönenler, aydın olmanın ağır bedelini ödeyenlerdir.

Onlar ki Pir Sultan gibi darağacına çekilse de, Nesimi gibi derisi yüzülse de İNSANLIK İÇİN BARIŞI DİLEMEKTEN vazgeçmeyenlerdir.

Ataol Behramoğlu’nun Yangın Yeri Adlı şiirinden iki dizeyle Sivas’ta yitirdiklerimizi saygı ve rahmetle anıyorum:

” Yaşamak görevdir yangın yerinde / Yaşamak insan kalarak” BİRDAHA YAŞANMAMASIİÇİN KATLİAMLARIN, SİVASI UNUTMADIK ! UNUYMAYACAĞIZ!

”5 TEMMUZ ERZİNCAN BAŞBAĞLAR KATLİAMI”

Temmuz ayı bizler için sadece takvim yapraklarında adı geçen bir aydan ibaret değildir. Yaşadığımız toplumsal acıların sosyal hafızamızda yarattığı travmanın derin izlerini taşır. Temmuzda Acılarımıza acı ekleyen olaylardan biri de 5 Temmuz 1993’de Erzincan’ın Kemaliye İlçesine bağlı Başbağlar Köyü’ nde gerçekleştirilen katliamda hunharca katledilen 33 vatandaşımızı saygı ve rahmetle anarken , barışın ve kardeşliğin hüküm sürdüğü bir dünya için hep birlikte mücadele etme kararlılığımızı bir kez daha tekrarlıyorum.

”15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ”

15 Temmuz 2016 , bundan tam 8 yıl önce Türkiye’de demokrasimize ve ortak geleceğimize yönelik hain bir darbe girişimi planlandı ve yürürlüğe konuldu. Bu darbe girişimini önlemek için hayatlarını kaybeden yurttaşlarımıza, askerlerimize ve polisimize Allah’tan rahmet diliyorum. Darbeye göğüs geren Yüce Meclisimizi ve önleme faaliyetlerinde bulunan yurttaşlarımızı şükranla anıyor, Ulusumuza bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum. Türkiye’nin bir daha bu sürece doğru sürüklenmemesi, geçmişte ne yaşandıysa aynısını yaşamamak için BİR AN ÖNCE tarihten ders çıkartılmasını, darbeye karşı ETKİLİ mücadele edilmesi ile bu mücadelenin EVRENSEL HUKUK İLKELERİNE UYGUN BİR ŞEKİLDE yapılmasını diliyorum.

”11 TEMMUZ SREBRENİSTSA BOSNAK SOYKIRIMI ANMA GÜNÜ”

Yugoslavya İç savaşında Temmuz 1995 ‘ de yaşanan ve kaynaklara göre en az 8.372 Boşnaklı’ nın Bosna Hersek ‘in Srebrenitsa kentinde Bosna Sırp ordusu tarafından öldürülmesine verilen addır Srebrenitsa . BM Srebrenitsa’yı güvenli bölge ilan etmiş olmasına karşın 400 silahlı Hollanda Barış Gücü askerinin varlığı katliamı ne yazık ki önleyememiştir. Srebrenitsa Katliamı 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’ da gerçekleşen EN BÜYÜK TOPLU İNSAN KIYIMI olması ve Avrupa’ da hukuksal olarak ilk kez belgelenmiş olması açısından önemlidir.

BM ‘in 23 Mayıs 2024 tarihinde alınan bir kararla 11 Temmuz Srebrenitsa Soykırım Anma Günü nedeniyle Srebrenitsa’ da hayatlarını kaybedenleri saygıyla anıyor, bu tür acıların bir daha yaşanmamasını diliyorum. İnsanlık tarihine kara bir leke olarak geçen Çameria ( Kuzey Makedonya) ve Kotaşın (Karadağ) katliamların da yaşamlarını yitirenleri saygıyla anıyorum.

Katliamların yol açtığı acıların bir daha yaşanmaması için UNUTMAYA KARŞI KOYARAK, TOPLUMSAL HAFIZAYI DİRİ TUTMAYA DEVAM ETTİK, Yine bu vesileyle yaşadığımız acılara her gün yenisinin eklendiği, bütün dünyanın gözü önünde Orta Doğu’ da Gazze’ de yaşanan vahşet ve katliamların,  Avrupa’ nın orta yerinde Ukrayna’ da yaşanan savaşın bir an önce sona ermesini diliyorum dedi.

Example HTML page

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir