CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek: AK Parti devleti, depremlerin sorumlusudur

Example HTML page

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, 6 Şubat depremlerinin yıldönümünde AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 3 Şubat’ta söylediği “Merkezi yönetim ile yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez” şeklindeki sözlerini eleştirdi. “Deprem bölgesindeki AKP’li belediyelerde neden afet konutları teslim edilemedi?” diye sordu. Zeybek, “AK Parti devleti, büyük depremlerin sorumlusudur” dedi.

CHP Yerel Yönetimler ve Dirençli Kentlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek birinci yılını dolduran deprem felaketiyle ilgili CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenledi.

Depremdeki kayıplarla ilgili açıklamaların birbirini tutmadığını söyleyen Zeybek, “Depremden sonra seçimlere kadar dönemin İçişleri Bakanı her ay farklı bir sayı açıkladı, İBB Başkan Adayı Murat Kurum, bir televizyon röportajında ‘130 bin yurttaşı kaybettik’ dedi sonra geri aldı, sosyal medyadaki eleştiriler dinmeyince bugünkü İçişleri Bakanımız açıklama yapmak zorunda kaldı. En son kayıp sayımız 53 bin 537. Kayıplar konusunda iktidar hiçbir şey söylemek istemiyor ama cuma günü kayıp ailelerinden bazıları toplanıp 38’i çocuk 147 kişinin deprem sırasında kaybolduğunu belirterek ilgililerin konuya eğilmesini istediler” dedi.

“ENKAZLAR HÂLÂ DURUYOR”

İçişleri Bakanı Yerlikaya geçtiğimiz hafta, 6 Şubat depremleri ile ilgili bir basın açıklaması yaptı. Bu açıklamada “Depremler sonrasında maalesef 38 bin 901 bina yıkılmıştı” dedi. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 6 Mart 2023 tarihli Deprem Sonrası Değerlendirme Raporu’nda yıkık bina sayısı 35.355. Bu durum bile bize sayıların açıklanmasında şeffaflıktan ne kadar uzak olunduğunu göstermektedir. Daha da önemlisi bakan acil, ağır ve yıkık konut sayılarını söylememektedir. Tablo’da da görebileceğiniz gibi 11 ilde toplam 518.009 konut acil, ağır ve yıkık durumdadır. Bu tablonun güncel halindeki rakamlar ise çok daha fazladır.

“10 YILDAN FAZLA SÜRECEK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 3 Şubat’ta yaptığı  ‘Merkezi yönetim ile yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez’ sözlerini değerlendiren Zeybek, “Deprem bölgesindeki AKP’li belediyelerde neden afet konutları teslim edilemedi?” diye sordu.

‘AKP’Lİ BELEDİYELERDE NİYE TESLİM EDİLMEDİ?’

Zeybek konuşmasına şöyle devam etti:

“20 yıl içinde Erdoğan’ın giderek kendisiyle özdeşleştirdiği devlet; AK Parti devleti, rant kaygısıyla; zemin etüdü şartı aramadan, ihaleye girenlerin aynı zamanda denetim yapmasına fırsat vererek, 6 Şubat’ta meydana gelen ve onbinlerce insanı öldüren, daha fazlasını yaralayan, işsiz, evsiz, sakat bırakan, esnafın elinden malzemesini, ekmek teknesini alan, büyük depremlerin sorumlusudur.”

Yine Bakan’ın cümleleri ile ifade edersek: “215 bin 224 konteyner kurulumu yapıldı. Bu konteynerlerde; 691 bin afetzede misafir ediliyor… Depremden etkilenen ve yakınlarının yanlarına gitmek isteyen 3 millyon 549 bin afetzedenin tahliyesini yaptık”. Bu açıklamaya göre, 4 milyondan fazla insan yerinden yurdundan olmuş durumdadır. 4 milyondan fazla insanımız ya bölgeyi terk etmiş ya da konteynerlere sığınmış durumdadır. Konteynerlerde ne kadar süre kalınabilir? Durum çok vahimdir ve afet konutlarının bir an önce bitirilmesi gereklidir.

”33 BİN 800 BİNANIN ENKAZI HALA DURUYOR”

Bakan Yerlikaya enkaz kaldırma işleminin yüzde 88’inin tamamlandığını söylemektedir. Bu bilgilere göre 33 bin 800 binanın enkazı hala duruyor.

Depremlerin neden olduğu yıkımın giderilmesi şehirlerimizin yeniden inşası konusunda son bir yılda neler yaşadığımıza gelince:

Erdoğan depremin hemen sonrasında 8-10 Şubat tarihleri arasında yaptığı açıklamalarda 1 yıl içinde yıkılan tüm konutların yerine yenilerini inşa edip hak sahiplerine teslim edeceklerini vaad etmişti. Daha sonra 15 Mart tarihli grup toplantısında ilk geri vitesini yaptı. Toplamda 650 bin konut ihtiyacı olduğunu ancak 1 yıl içinde 319 bin konutu inşa edeceklerini söyledi.

Geri vites devam etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 31 Ekim’de Kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamada “Afetten zarar gören 11 ilimizde 200 bin konutun inşası hızla devam ediyor. Yapımı biten konutları yakında etap etap teslim etmeye başlıyoruz. Sene sonuna kadar 41 bin konut ve 5 bin köy evinin teslimini planlıyoruz. Diğer konutların teslimatlarını da peyderpey yapacağız.” dedi. Yıl bitti, herhangi bir teslimat yapılmadı.

Gerçekte durum nedir?

Yapılması gerektiği söylenen 680 bin konutun yaklaşık 164 bininin köy evlerinden oluştuğunu hesapladık. Bu durumda kentsel alanlarda TOKİ eliyle yapımı tamamlanması gereken afet konutu sayısı 536 bin civarındadır. TOKİ’nin internet sitesindeki proje bilgilerinin güncel olduğunu farz etmekten başka çaremiz yoktur.

TOKİ’nin yayınladığı afet konutu projeleri bilgilerine göre 11 ilde projelendirilmiş konut sayısı 113 bin 742’dir. Bu durumda inşaatı devam eden konut sayısı ilan edilen konut sayısının %21’dir. Dahası bu projeler arasında henüz tamamlanabileni yoktur. Tamamlanmaları en az bir yılı bulacaktır. Yani, işin beşte birinin tamamlanması iki yıl sürecektir. Bu durumda yapılacağı söz verilen 536 bin konutun tamamlanması için gereken süre 10 yıldan fazla olacaktır.

26 Ocak 2024 tarihinde Bakan Özhaseki, depremlerin yaşandığı bölgede yapımı tamamlanan konutların Şubat ayı başından itibaren teslim edilmeye başlanacağını söylüyor. TOKİ’nin sitesindeki güncel verilere göre fiziki gerçekleşme oranı yüzde 90 ve üzeri olan 20 projede konut sayısı 10 bin civarındadır. Bu veriler doğru ise bugünlerde teslim edilebilir olan konut sayısı 10 bin 007’dir. Neredeyse bir yıl olacak teslim edeceğiz dediğiniz 46 bin adet konut nerede? 10 bin 007 konutun hemen teslim edileceğini kabul etsek dahi vadedilen 536 bin 729 kentsel konutun yüzde 1,9’una denk gelmektedir.

3 Şubat’ta Cumhurbaşkanı açıklama yaptı. Fahiş bir açıklama. Diyor ki “Merkezi yönetim ile yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı”. Sonra da diyor ki, yıl sonuna kadar 200 bin evi teslim etmiş olacağız. Daha önceki açıklamalarında 2023 sonu olan teslim tarihi 2024 sonu oldu. Bütün açıklamalar bir tarafa, deprem bölgesindeki AKP’li belediyelerde neden afet konutları teslim edilemedi.

İlProje Sayısı Toplam Bedel Söz Verilen Konut SayısıYapılmakta  Olan  Konut    Sayısı            Oran
Elazığ63.152.291.66720.261     2.366            % 11,7
Adıyaman107.682.825.05341.171     4.835            % 11,7
Hatay3463.551.212.000220.066     32.891            % 14,9
Adana55.438.150.00018.583     3.191            % 17,2
Malatya1725.649.038.00077.717     13.989            % 18,0
Kahramanmaraş3237.111.752.44582.104     21.702            % 26,4
Diyarbakır68.839.821.00019.351     5.302            % 27,4
Osmaniye76.723.883.33313.646     3.972            % 29,1
Şanlıurfa57.882.700.00013.782     4.469            % 32,4
Gaziantep3033.974.816.06129.315     19.171            % 65,4
Kilis33.498.499.0002.733     1.854            % 67,8
Toplam155203.504.988.559536.729     113.742           % 21,2

Depremin yıkıcılığının yoğun olarak yaşandığı 4 ilden 1 ilçeyi örnek olarak inceleyelim isterim:

Anadolu Ajansı’nda 8 Nisan 2023’te yayınlanan bir habere göre Defne’de 982 bina yıkık, 943 bina acil yıkılması gereken durumda ve 8894 bina da ağır hasarlı durumdaymış.

Maalesef kaç bağımsız bölümün/konutun yıkılmış olduğuna dair veriler paylaşılmamaktadır. Ancak; TRT’nin bir haberine göre Cumhurbaşkanı 12 Mart 2023’te şunları söylemiştir: “Şehirlerimizin yeniden inşası ve ihyası için kolları hemen sıvadık. Bir yıl içinde konut ve köy evi olarak 319 bin haneyi inşa ederek insanlarımızın içine taşınmasını sağlayacağız. Sadece Defne’de yapacağımız konut sayısı 26 bin 261‘dir. Mevcut tespitlere göre deprem bölgesinde toplam 650 bin konut inşa etmemiz gerekiyor. Allah’ın izniyle bunların hepsini de inşa ve ihya faaliyetlerini yaparak bu büyük afetin şehirlerimizdeki izlerini tümüyle sileceğiz.” 

TOKİ’nin yayınladığı verilere göre Defne’de 2 adet afet konutu projesi vardır ve bunlar inşaat halindedir. 1523 konuttan oluşan birinci projenin fiziki ilerleme oranı %30, 1546 konuttan oluşan projenin fiziki ilerleme oranı % 4’tür. Yıkılmış, yıkılmakta olan ve ağır hasarlı binaların toplam sayısının 10.819 olduğu Defne’de, inşaatı devam eden ve bu gidişle bir yıldan önce bitmesi pek mümkün görünmeyen konut sayısı 3.069’dur.

Cumhurbaşkanı diyor ki 26 bin 261 konut yapacağız: TOKİ diyor ki 3.069’una başladık. Çok moral bozucu bir tablo.

İlİlçeProje DurumuKonut SayısıSeviye
HATAYDEFNEİnşaat Aşamasında1.523% 30,0
HATAYDEFNEİnşaat Aşamasında1.546% 4,0
KAHRAMANMARAŞDULKADİROĞLUİnşaat Aşamasında628% 92,0
KAHRAMANMARAŞDULKADİROĞLUİnşaat Aşamasında258% 91,0
KAHRAMANMARAŞDULKADİROĞLUİnşaat Aşamasında862% 77,0
KAHRAMANMARAŞDULKADİROĞLUİnşaat Aşamasında577% 61,0
KAHRAMANMARAŞDULKADİROĞLUİnşaat Aşamasında789% 46,0
KAHRAMANMARAŞDULKADİROĞLUİnşaat Aşamasında623% 39,0
KAHRAMANMARAŞDULKADİROĞLUİnşaat Aşamasında424% 22,0
MALATYABATTALGAZİİnşaat Aşamasında726% 92,0
MALATYABATTALGAZİİnşaat Aşamasında599% 90,0
MALATYABATTALGAZİİnşaat Aşamasında474% 84,0
MALATYABATTALGAZİİnşaat Aşamasında681% 55,0
ADIYAMANMERKEZİnşaat Aşamasında297% 91,0
ADIYAMANMERKEZİnşaat Aşamasında996% 61,0
ADIYAMANMERKEZİnşaat Aşamasında614% 51,0
ADIYAMANMERKEZİnşaat Aşamasında1.075% 43,0
ADIYAMANMERKEZİnşaat Aşamasında253%

Konut projeleri gerçekleştirmeleri ve tamamlanmaları çok yıla yayılabilen projelerdir. Genelde bir projenin bitmesi bir yıldan uzun sürer. Ama TOKi’nin tamamladığı projeler üzerinden yapılan genel hesaplamalar göre kurumun yıllık konut üretme kapasitesi 58-60 bin civarındadır. Ancak; 2023 yılında projelendirilen-sözleşmeye bağlanan 113 bin afet konutunun dışında ayrıca 26 bin civarında da diğer projelerde konut inşaatına başlandığını görüyoruz. Henüz tamamlayamasa da, herhangi bir ödenek sınırlaması, ihale yöntemi sınırlaması olmamasına rağmen TOKİ 2023 yılı içinde toplamda sadece 113 bin afet + 26 bin sosyal = 140 bin kadar konutu projelendirerek sözleşmeye bağlayabilmiştir.

İktidar depremin yaralarını sarmakta sınıfta kalmıştır. Laf kalabalığı, sayısal veri bombardımanı ile kafa karıştırmayı bir kenara bırakmalıdırlar. TOKİ ülkenin kalan kısmında herhangi bir iş yapmasa, komple deprem bölgesine yoğunlaşsa da; bu kadar afet konutunun bu hızla yapılması 10 yılı bulacaktır.

Son bir yılda bu işlerin neden tamamlanamadığına gelirsek:

TOKİ’nin afet konutlarını bitirememesinin nedenleri, artan işçilik ve malzeme fiyatları karşısında müteahhitlerin iş yapamaz hale gelmiş olması, kötü finansal yönetim, yer ve alan seçimlerinde gecikme, karar süreçlerinin tek adama bırakılmasıdır. Dahası, yeterli sayıda vinç operatörü, usta gibi kalifiye elemanın bulunamadığı da sürekli dile getirilmekte.

Projelerin önemli bir kısmına ilave olarak iş merkezi, camii ya da çevre-altyapı inşaatları da yer aldığı için ortalama konut maliyetine ilişkin kesin bir hesaplama ve karşılaştırma yapılamamaktadır.

Ancak; 21 Şubat 2023’te gerçekleşen 3 projeye ilişkin ihalelerde konut başına yaklaşık maliyet 1,7 milyon TL civarındadır.

TOKİ’nin internet sitesinde sözleşme bedeli bilgisi yer alan son ihalelerden birisi olan 21 Eylül 2023 tarihli ve 256. sıradaki “Hatay İli, Samandağ İlçesi, Hıdırbey Mahallesi 424 Adet Konut İnşaatı ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İşi”nin bedeli toplamda 1 milyar 487 milyon ve konut başına maliyet ise yaklaşık 3,5 milyon TL’dir. Yani TOKİ’nin afet konutu sözleşme maliyeti sadece 7 ayda (ŞUBAT İLE EYLÜL 2023 arasında) % 100’ün üzerinde artmış durumdadır.

FAKAT;

TÜİK’in açıkladığı İnşaat Maliyeti Endeksi verilerine göre;

İkamet amaçlı binalar için işçilik maliyeti son ŞUBAT 2023 İLE EYLÜL 2023 ARASINDA % 39,3 ARTMIŞ. Malzeme fiyatları ise aynı dönemde % 28 artmış. Toplam inşaat maliyeti de % 31,7 artmış.

AMA AYNI DÖNEMDE KONUT BAŞINA TOKİ’NİN SÖZLŞME BEDELİ % 100’ÜN ÜZERİNDE ARTMIŞ.

KONUMUZ TÜİK DEĞİL AMA; TÜİK’İN AÇIKLADIĞI VERİLERDE BİR SIKINTI OLDUĞUNU BİZZAT BAŞKA BİR KAMU KURUMU OLAN TOKİ İSPAT ETMEKTE.

Tekrar inşaat maliyetleri konusuna dönersek:

1 metreküp C35-C40 hazır betonun fiyatı şu anda 3 bin TL’yi aşmış durumda. Bu fiyat bir yıl önce 1400 TL civarındaydı. Yani, hazır beton fiyatı % 100’ün üzerinde artmış durumda.

İnşaat demirinin ortalama ton fiyatı şu anda 25 bin TL’ye yaklaşmış durumda. İnşaat demirinin tonu bir yıl önce 15 bin TL civarında idi.

Dahası, önceden fiyatları pek etkilemeyen nakliye maliyetleri, şu anda 40 lirayı aşmış olan dizel fiyatı yüzünden çok artmış durumda. Yani, inşaat malzemesinin inşaat yerine taşınması da artık başlı başına önemli bir maliyet kalemine dönüşmüş durumda.

Son olarak; hem işçilik ücretleri çok artmış durumda hem de TL olarak kazandıkları ile geçinemeyen inşaat ustaları yurtdışında çalışıp döviz geliri elde etmeyi tercih ettikleri için; maalesef ülkemizde yeterli inşaat ustası da bulunamamakta.

Yani AKP’nin makro ekonomik politikalarının enflasyonu ve döviz kurlarını uçurması DEPREMİN HASARLARININ GİDERİLEBİLMESİNİN ÖNÜNDEKİ ANA ENGELDİR.

TOKİ – EMLAK KONUT (İstanbul)

Aralık 2023 tarihinde açıklanan İstanbul’un kentsel dönüşümüne yönelik yol haritasında yarısı bizden kampanyası ile 350 bin konutun dönüşümü hedeflendiği ve 5 yılda 1,5 milyon riskli bağımsız bölümünün dönüştürüleceği söylenmiştir. Rezerv alanlarda 400 bin yeni konut üretileceği belirtilmiştir.

TOKİ ve Emlak Konut’un bu zamana kadar ki dönüşüm karnesine baktığımızda bu sayıların gerçekçi olmadığı görülmektedir:

TOKİ İstanbul’da 21 yılda toplam 59.770 konut tamamlandı, 39.076 konutun yapımı devam ediyor. Bunların 10.282 adedi kentsel dönüşüm amacı dışında üretilen üst segment konuttur.

Emlak Konut ise 21 yılda 80.788 konut üretmiş olup bunların 68.644’ü lüks konut statüsündedir.

Lüks konut ayrımı yapmadan TOKİ ve Emlak Konut’ın ürettiği konut sayılarını dikkate aldığımızda bile yıllık ortalama 6.693 konut üretildiği görülmektedir. Bu performansa göre vadettiği 400 bin yeni konutun üretilebilmesi için 60 yıl gerekmektedir.

KİPTAŞ

1Temmuz 2019’dan itibaren İBB iştiraki KİPTAŞ’ın 23 farklı ilçede tamamladığı ve devam eden sosyal konut ve kentsel dönüşüm projelerinin ulaştığı bağımsız birim sayısı 18.834. KİPTAŞ görev süresi boyunca 8.136 bağımsız birimden oluşan 22 projenin temelini atmış durumda 10.039 bağımsız birimden oluşan 16 projeyi tamamlayarak hak sahiplerine teslim edilmiş durumdadır. Bunların 8’inin temeli KİPTAŞ’ın göreve geldiği dönemde atıldı.

Sahada aktif olarak 8.795 bağımsız birimden oluşan 34 projenin çalışmaları devam etmekte. Bunlardan 15’inin inşaat çalışmaları devam ederken, 19’u yapım, uzlaşı ve proje aşamalarında. 4,5 yılda teslim edilen ve devam eden projelerimizle birlikte 70 binden fazla vatandaşımıza dokunulmuş durumda.

Yeni dönemde kentsel dönüşüm projeleri kapsamında 10 farklı ilçede 16 proje için 2.093 riskli bağımsız birimi yıkımı gerçekleşti. Şimdiyse KİPTAŞ çalışması devam eden 8 ilçedeki 14 proje kapsamında 718 bağımsız birime daha çözüm üretmeyi hedeflemekte. Böylece geçmiş 25 yıllık KİPTAŞ tarihinden daha fazla riskli yapıya çözüm üretilmiştir.

KİPTAŞ’ın yeni döneminde yıllık ortalama 465 yıkım gerçekleşirken, geçmiş dönemde bu ortalama 67 idi. Son 4,5 yılda şeffaflık ilkesi doğrultusunda kentsel dönüşüm projeleri hayata geçirildi. Temeli atılan sosyal konut projelerinin özellikleri anketlerle halka soruldu. Sosyal konut başvuruları ilk kez online yapıldı. Sosyal konutlarda sağlık çalışanları ilk kez ayrıcalıklı grup kategorisine alındı. İlk kez çevreci sosyal konut üretildi, Türkiye’de ilk kez bir sosyal konut projesinde gri su geri kazanım sistemi Tuzla Meydan Evler’de kullanıldı. Sosyal konut ve dönüşüm projelerinde bulunduğu bölgeye hizmet veren kreşler inşa edildi.

Marmara bölgesinin doğusunda 1999 yılında gerçekleşen ve onbinlerce ölüme yol açan depremden kısa bir süre sonra AK partiyi kurarak seçimlerden galip çıkan ve Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan yaşananlardan ders aldığını söylüyordu.

Nitekim 2003 yılının Mayıs ayında Bingöl’de meydana gelen ve 200’e yakın kişinin ölümüne yol açan depremden sonra bölgeye giden Erdoğan şöyle konuştu:

“Buna ihmal denmez, buna olsa olsa kurallara uymama denilebilir. İhale şartlarına uyulmamıştır, kontrolleri iyi yapılmamıştır, malzemeden çalma gibi işler olmuştur. Toplumun bundan ders alması gerekir, bir daha böyle olayların yaşanmaması gerekir”

Böyle konuşan bir başbakanın daha sonra 20 yıldır iktidarı yönetirken deprem kuşağı üzerinde bulunan ülkede atılan her adımda bu hassasiyeti göstermesi beklenir.

Erdoğan’ın bu sözleri söylemesinin üstünden geçen 20 yıl içinde Erdoğanın giderek kendisiyle özdeşleştirdiği devlet; AK Parti devleti, rant kaygısıyla; zemin etüdü şartı aramadan, ihaleye girenlerin aynı zamanda denetim yapmasına fırsat vererek, 6 Şubat’ta meydana gelen ve onbinlerce insanı öldüren, daha fazlasını yaralayan, işsiz, evsiz, sakat bırakan, esnafın elinden malzemesini, ekmek teknesini alan, büyük depremlerin sorumlusudur.

Sonuç olarak, İktidarın bugünkü projeksiyonuyla ne deprem bölgesindeki insanların konut sorunları çözülmesi mümkün ne de yanlış göç politikasının neden olduğu konut sorununun çözülmesi mümkün.

Example HTML page

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir