Can Atalay: Yurttaşlarımız öldürülmesin, insanca yaşasınlar diye ayırdığınız bir bütçe var mı?

Example HTML page

Atalay, Silivri Cezaevi’nden TBMM Genel Kurulu’na seslendi.

Türkiye İşçi Partisi (TİP), 14 Mayıs seçimlerinde Hatay Milletvekili seçildikten sonra milletvekilliği hukuka aykırı biçimde düşürülen Can Atalay’ın, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda görüşmelerine başlanan 2025 yılı bütçesi üzerine görüşlerini içeren bir video yayınladı. Videoda Genel Kurul’a seslenen Atalay, “Yurttaşlarımız öldürülmesin, insanca yaşasınlar diye ayırdığınız bir bütçe var mı?” ifadelerini kullandı.

2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin görüşmeleri TBMM Genel Kurulu’nda bugün başladı.

TİP, Genel Kurul’da AKP Grup Başkanı Abdullah Güler ve AKP Genel Başkan Vekili Efkan Ala’nın konuşma yaptığı sırada, 14 Mayıs seçimlerinde TİP Hatay Milletvekili seçilmesine rağmen hukuka aykırı biçimde milletvekilliği düşürülen Gezi tutuklusu Can Atalay’ın sesiyle bir video yayınladı.

Atalay’ın bütçe görüşmeleri üzerine görüşlerini dile getirdiği videoya ilişkin TİP’in sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, “Şu anda TBMM Genel Kurulu’nda AKP’liler konuşuyor. Halkımızı onların yalanlarını değil, emekçilerin haklarını savunduğu için Silivri’de esir tutulan Can Atalay’ı dinlemeye davet ediyoruz” notu yer aldı.

‘BU ÜLKEDE GÖRÜŞTÜĞÜNÜZ BÜTÇE DAHİL HER TÜRLÜ KARAR VE İŞLEMİN DAYANAĞI OLAN GEÇERLİ BİR ANAYASA VAR MI?’

TBMM Genel Kurulu’na seslenen Can Atalay’ın videoda yer alan konuşması şöyle:

“Sayın Milletvekilleri,

Hatırlamak istemeseniz de, yok sayarak unutmak ve unutturmak isteseniz de halkın oylarıyla seçilmiş, sizlerden hiçbir farkı olmayan bir milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’na Silivri Cezaevi’nden sesleniyorum.

Sayın Genel Kurul, sorum şu: Şu anda bu ülkede görüştüğünüz bütçe dahil her türlü karar ve işlemin dayanağı olan geçerli bir anayasa var mı? Bütçeden hangi kuruma ne kadar pay ayrılacağıyla ilgilenirken, ülkemizde her işin meşruiyet kaynağı olan anayasanın ayaklar altına alınmasına ne kadar ilgi ve alaka gösteriliyor acaba? Anayasa Mahkemesi, milletvekilliğim hakkında Türk hukukunda yeri olmayan bir yazının TBMM Genel Kurulu’nda okunması suretiyle fiili durum oluşturulduğu hükmünü vermiştir. Buna karşın anayasayı korumakla görevli Türkiye Büyük Millet Meclisi ve bu görev için şerefi üzerine yemin etmiş olan üyeleri fiili duruma boyun eğmiştir. Durum budur, tevil götürmeyecek kadar açıktır. Saray rejimi anayasayı askıya almıştır. Yaptığınız anlamsız görüşmeler bu düzende yapılmaktadır.

‘YURTTAŞLARIMIZ ÖLDÜRÜLMESİN, İNSANCA YAŞASINLAR DİYE AYIRDIĞINIZ BİR BÜTÇE VAR MI?’

Sayın Genel Kurul, meclis çalışmalarına katılabilseydim detaylı somut konuşmalar yapmak isterdim. Örneğin Çevre veya Kültür Bakanlığı üzerine epeyce sözüm olurdu. Gezi Parkı, Taksim Meydanı, Sulukule, Validebağ, Emek Sineması, Galataport, Kuzey Ormanları gibi ilk elden sıralayabileceğim, avukatlığını yaptığım vakalar üzerinden kamu kaynaklarının nasıl talan edildiğini anlatmak isterdim. Çorlu Tren Katliamı’nda olduğu gibi özelleştirmelerin nasıl bir cinayet silahına dönüşebildiğini, Soma’da, Kınık’ta, Savaştepe’de insanların canını değil patronların karını koruyan düzeninizle verdiğimiz kavgayı, Sakarya Hendek Havai Fişek Fabrikası patlamasının hemen ertesinde, daha ölen işçiler defnedilmemişken iş yeri sahibine moral vermek için davet veren patronların dayanışma yemeğini kimse unutmasın diye tekrar tekrar anlatmak isterdim.

Milli Eğitim Bakanlığı denetlenmeyen onlarca cemaat ve tarikat yurtları varken belediye kreşlerinin peşine düşmüş. Aladağ’da bir yurtta yanan çocuklarımızın ailelerinin avukatı oldum. Laikliğin altını oymak için, gençliği tarikatlara ve cemaatlere teslim etmek için bakanlık, vilayet, kaymakamlık, cemaat, tarikat işbirliği ile kurdukları sistemi yakından tanıdım. Sorumluların yüzüne bu suçlarını haykırmak isterdim ve sormak isterdim: Yurttaşlarımız öldürülmesin, insanca yaşasınlar diye ayırdığınız bir bütçe var mı? Misal çocuklar okullarda bir öğün sağlıklı beslensin diye, kadınların özgürlüğüne, yeni doğan bebeklere para için el uzatamayacakları bir sağlık sistemine, 6 Şubat depremiyle yıkılan, yanı başında savaş olan bir kentin, yani Hatay’ın yeniden toparlanmaya çalışan insanlarına? Yok! Ama bizler olsun diye mücadele etmeye ve direnmeye devam ettik. Ne yaparsanız yapın biz bu ülkeyi de insanlarını da tek kutsalı para olanların ellerine terk etmeyeceğiz. Genel Kurul’u saygıyla selamlıyorum.

Example HTML page

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir