CHP’li Ebru Demir Özdemir: Kültür, sanat, toplumsal kalkınmanın ve bir ülkenin medeniyet seviyesinin en güçlü göstergesidir…

CHP’li Ebru Demir Özdemir: Kültür, sanat, toplumsal kalkınmanın ve bir ülkenin medeniyet seviyesinin en güçlü göstergesi demektir…

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi 9’uncu seçim 1’inci toplantı dönemi Aralık ayı 1’inci bileşimi Meclis Başkan Vekili Nuri Aslan Başkanlığında Saraçhanedeki İBB Meclis salonunda gerçekleşti.

Toplantıda Yazılı ve Sözlü Önergelerin Başkanlık Makamına ve Gündem maddelerinin görüşülerek ilgili komisyonlara havalesinin yapıldığı toplantıda CHP Eyüpsultan ve İBB Meclis Üyesi Ebru Demir Özdemir, son günlerde bilinçli bir şekilde İBB’nin kültür ve sanat alanındaki yürüttüğü çalışmaları yapılan haksız eleştirilere cevaben bir konuşma yaparak İBB’nin çok yönlü kültür sanat faaliyetleri hakkında bilgi paylaştığı konuşmasında ‘’ Kültür, sanat, toplumsal kalkınmanın ve bir ülkenin medeniyet seviyesinin en güçlü göstergesidir’’. İBB bu ilkesel bakış açısıyla çalışmalarına en güçlü şekilde yılmadan devam edecek ve tüm toplumun kesimlerinin kültür ve sanata erişimini sağlayacaktır dedi.

Ebru Demir Özdemir konuşmasınına şu ifadelerle devam etti:

**Sayın Başkan, Değerli Meclis Üyeleri ve çok sevgili İstanbul halkı hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum.

Bugün, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kültür ve sanat alanında halkımıza yönelik gerçekleştirdiği çalışmaların önemine dikkat çekmek ve bu çalışmalara yöneltilen haksız eleştirileri değerlendirmek üzere söz almış bulunuyorum. 

Kültür ve sanat, bir toplumun kimliğini, birliğini ve ruhunu yansıtan en güçlü araçlardır. Aynı zamanda bireylerin sosyal, ruhsal ve entelektüel ihtiyaçlarını karşılayan temel bir insan hakkıdır. Ne yazık ki, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik kriz ortamında, birçok temel ihtiyacın dahi karşılanması zorlaşırken, kültür ve sanata yapılan yatırımlar bazı kesimler tarafından gereksiz bir lüks olarak algılanabilmektedir. Ancak bu görüşlerin, toplumsal gelişim ve dayanışmanın vazgeçilmez unsurlarını göz ardı ettiğini belirtmek isterim. 

‘’İBB, KÜLTÜR SANAT’DA TOPLUMSAL EŞİTLİK SAĞLANDI’’

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bu anlayışın tam aksine, her yaştan ve her kesimden vatandaşımızı kültür ve sanatla buluşturmayı, bir sorumluluk ve görev bilinciyle sürdürmektedir. Düzenlediğimiz konserler, tiyatro oyunları, sergiler ve festivaller, yalnızca birer etkinlik olmanın ötesinde; toplumsal dayanışmayı artıran, insanların ruhuna dokunan, kriz dönemlerinde bile umut yeşerten çalışmalardır. 

Özellikle çocukların, gençlerin ve kadınların kentin kültür ve sanat hayatının canlılığına bağlı olarak gelişen tüm unsurlarına yani sosyal içerme, sağlıklı çevre, kaliteli eğitim ve birlikte eğlenme süreçlerine erişebilmesi temel amaçtır.

Belirtilen temel hedefler doğrultusunda İstanbul’un her köşesine yayılan ve kentte yaşayanların kültüre erişim ve katılımını kolaylaştıracak yeni mekanlar kuruldu. Gezici festival, mahallelere ve köylere uzanan tiyatro ve sinema gösterileri planlanırken tüm İstanbullulara ulaşmak için her türlü araç yaratıldı. Kültür sanat sadece ayrıcalık bir sınıfın ulaşabileceği bir lüks olmaktan çıkarılıp tüm sanatseverlerin hizmetine açıldı.

İBB kültür olarak, sadece kültür üretiminin ve tüketiminin yoğun yaşandığı İstanbul’un merkez ilçelerinde değil, onların dışında kalan tüm ilçeler ve mahallelerde kültürel çalışma ve sanat etkinlikleri yapıldı ve yapılmaya da devam edecek.

Kültürü, mahallere ulaştırmak amacıyla sanat etkinlikleri için her türlü donanıma sahip cumhuriyet otobüslerinin yanı sıra Gezici çocuk şenlikleri, semt festivalleri, gezici film festivali, kadınlar matinesi, semtimde orkestra, şehir tiyatroları gezici sahne ile semt semt mahalle mahalle geziyor ve İstanbulluları yaşadıkları bölgelerde sanatla ve kültürle buluşturuyoruz. 

Böylelikle İstanbulluların kültüre ve sanata erişimini zaman ve mekan bakımından kolay ulaşabilir hale getiriyoruz.

‘’İBB MİRAS YENİLEYECEK İBB KÜLTÜR YAŞATACAK ŞİARIYLA’’

Tüm İstanbulluların kültür ve sanat etkinliklerine erişmesi için yeni ve birleştirici bir yaklaşımla oluşturulacak kültür bölgeleri, kentte yok olmak üzere olan ya da bakımsızlığa terk edilmiş durumdaki tarihi, kültürel, endüstriyel miras yapılarının ve alanlarının yenilenmesiyle şehir hayatına kazandırıldı.

Bugüne dek bu tür 15 kültürel bellek alanı İBB miras ekiplerince titizlik ile restore edilmiş ve halkın kullanımına açılmıştır.

Bunlarda birkaç örnek verecek olursak;

Feshane art İstanbul

Beykoz çubuklu siloları

Yere batan sarnıcı verilebilir.

Bugün karşımızda duran tablo, bu çabaların bazı kesimlerce yanlış bir şekilde hedef alındığını göstermektedir.

Özellikle son zamanlarda, İBB’nin düzenlediği konserler ve etkinlikler üzerinden, bu tür hizmetlere yönelik ciddi bir haksız eleştiri kampanyası yürütüldüğüne şahit oluyoruz.

Burada özellikle İBB kültür-sanat çalışmalarını eleştiren zihniyetin, İstanbul’da ve ülkemizde bu alanda yaptıklarına en iyi örnek aslında Şehrin merkezinde, çok çeşitli sınıf ve kültürel arka plandan insanın yaşam alanı olan Beyoğlu’nun, özellikle son on beş yılda şiddetli ve planlı bir dönüşüme maruz kalması ve kamusal yaşamı ve hafızayı kültür-sanat etkinlikleri aracılığıyla tasfiye etmeye çalıştığı birçok çalışma örnek verilebilir.

‘’BU ZİHNİYET HER ŞEYE RANT OLARAK BAKIYOR’’

Örneğin ardı ardına açılan ve kamusal olduğu iddia edilen yeni AKM ve Galataport gibi projeler ile yalnızca itaatkâr, hafızadan arındırılmış ve tüketime dayalı bir kamusal performansa mahal verilmiştir. Rant odaklı şehircilik anlayışı, kültürel hayatı zedelemiş ve kültürel zenginliğin turistik tüketime feda edilmesini sağlamıştır. Bunun gibi örnekleri İstanbul’da birçok ilçe için maalesef verebiliriz.

Ancak bizler şunu çok iyi biliyoruz: Kültür ve sanat, sadece bireysel bir tercih değil, toplumsal kalkınmanın ve bir ülkenin medeniyet seviyesinin en güçlü göstergelerinden biridir. 

‘’KÜLTÜR VE SANAT HALK İÇİN ERİŞİLEBİLİR OLDOĞUNDA DEĞERLİDİR’’

Özellikle bu kriz ortamında, halkın tüm kesimlerine hitap eden, fırsat eşitliği sağlayan etkinliklerin hayata geçirilmesi, sadece bireysel mutluluğu değil, toplumsal dayanışmayı da güçlendirmektedir. Örneğin ücretsiz veya düşük ücretli konserler, tiyatro oyunları ve sergiler ile toplumun her kesiminden insanın kültürel faaliyetlere erişimi mümkün kılınmaktadır. Kültür ve sanat, halk için erişilebilir olduğu ölçüde anlam kazanır. Bizler de bu anlayışla çalışmaya devam edeceğiz.

Eleştirileri bir kenara bırakıp, şunu unutmamalıyız: İstanbul, dünyanın göz bebeği bir metropoldür. Bu şehrin ruhunu besleyen en önemli unsurlardan biri, onun zengin kültürel ve sanatsal mirasıdır. Eğer bu mirası gelecek nesillere taşıyacak güçlü bir altyapı inşa etmek istiyorsak, bu tür çalışmaların kıymetini bilmek ve desteklemek hepimizin ortak sorumluluğudur. 

‘’KÜLTÜR VE SANAT TOPLUMU BİR ARADA TUTAN ORTAK DEĞERLERDİR’’

Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bizler bu konuda oldukça net bir duruş sergiliyoruz. Kültür ve sanat, ekonomik krizler dâhil her türlü zorluğun içinde, toplumu bir arada tutan ve ortak bir geleceğe taşıyan vazgeçilmez değerlerdir.

Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘’ Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir’’ sözü, bu alandaki rehberimizdir. Bu bilinçle, İBB’nin kültür ve sanat alanındaki çalışmalarını kararlılıkla desteklemeye devam edeceğiz. 

Son olarak, burada bulunan herkese, kültür ve sanatın toplumsal gelişimimizdeki önemini bir kez daha hatırlatarak, bu alandaki hizmetlerimize sahip çıkma çağrısında bulunuyorum. Çünkü kültür ve sanat, sadece bir şehrin değil, bir ülkenin geleceğini aydınlatır. 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kültür ve sanat alanındaki hizmetleri artarak devam edecektir. Diğer tüm alanlarda olduğu gibi kültür ve sanatta gelişecek ve güzelleşecek dedi.