BDP'nin boşa çıkarılmasının sırrı bu mu?
Kürt siyaseti, önümüzdeki 3 ay boyunca ciddi değişimlere gebe. KCK yönetiminde yapılan değişikliğin ardından legal siyaset kanadında da revizyona gidiliyor.Anayasa Mahkemesi kararlarıyla parti kapatma dönemlerinin geride kaldığı Türkiye’de bir ‘Kürt partisi’ ilk kez kapatılmadan siyaset sahnesinin gerisine çekildi. Daha önce DTP’nin yedeği olarak kurulan ve DTP kapatılınca selef partiler gibi siyaset sahnesine çıkan , dün milletvekillerinin çok büyük bir bölümünün ’ye geçmesiyle grup kurma yeterliliğini kaybetti. Zaman Gazetesi’nde yer alan analiz habere , BDP’ye yeni dönemde biçilen misyon, 8 Haziran’daki olağanüstü kurultayda ismini Demokratik Bölgeler Partisi ( ) olarak değiştirip Doğu ve Güneydoğu’da yerel siyaset sürdürmek. Daha açık ifadeyle, bölgede özerkliğin altyapısını oluşturmak için gerekli faaliyetleri yürütmek. Yasal olmayan KCK’nın da çalışmalarını bu bünye içinde yürütmesi öngörülüyor. Partide ‘nöbetçi vekil’ olarak kalan iki isim, Genel Başkan Selahattin Demirtaş ve Muş Milletvekili Sırrı Sakık. Demirtaş’ın, HDP projesine soğuk baktığı ve bu deneyimin bugüne kadar sarf edilen siyasi emeklere zarar verebileceği görüşünde olduğu biliniyor. Sakık ise 1 Haziran’da yenilenecek olan Ağrı seçimlerinde yine BDP adayı olarak yarışacak.HDP de 22 Haziran’da yapacağı olağanüstü kurultayda parti yapısını ve politikasını Türkiye kamuoyuna daha yakından anlatma fırsatı bulacak. Mevcut eş başkanlar Ertuğrul Kürkçü ve Sebahat Tuncel’in koltuğu yeni isimlere bırakması bekleniyor. Ancak genel prensipler sürecek; yine eş başkanlık sistemi olacak. Eş başkanlardan birinin Türk birinin Kürt kökenli olması, hatta birinin Sünni diğerinin Alevi kökenden gelmesi gibi simetrik bir yapı bekleniyor. HDP, söylem ve programıyla sayıları çok ancak oy toplamları yüzde 1’i aşamayan ‘marjinal sol’ olarak adlandırılabilecek partilere benziyor. Mevcut tabloda, oy yüzdesinin çok büyük bir bölümünü BDP tabanını oluşturan Kürt kökenli vatandaşlar oluşturacak. Hedef ise daha çok kendini solda gören ancak Türkiye’de kendini temsil edeceğine inandığı parti bulamayan kesimleri bir araya getirmek. Bu gelişmeler tabanda da ciddi bir tartışmaya yol açtı. Kürt kimliğinin öne çıkmasını, dindar muhafazakar halkın dikkate alınmasını isteyenler, HDP’yi ‘Türk solunun liderliğinde sosyalist kimlikli bir siyaset yürütmekle’ suçluyor. Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, yüzde 90’ı sol sosyalist gruplardan oluşan bir HDP’nin Türkiye toplumunda ciddi bir karşılığı olmadığını, Kürt seçmen tabanı açısından da karşılığı olmadığını vurguluyor. Tan, yeni HDP’nin kadrolarının en az yarısının dindar muhafazakar Türk ve Kürtlerden oluşması gerektiğini kaydediyor.Yeni dönemde BDP, HDP ve DTK yönetimlerinin kimlerden oluşacağı da ayrı bir tartışma konusu. BDP’nin Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, kongrede görevi bırakacağını, HDP’de eş başkan olma gibi bir planı olmadığını ilan etti. Demirtaş, milletvekili olarak siyasete devam edecek. Ancak kritik zamanlarda başarılı bir siyaset yürüten, geniş kitlelerin takdirini kazanan Demirtaş’ın liderlik pozisyonunda kalması gerektiğini savunanların sayısı az değil.HDP ve BDP kongrelerinin ardından Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK), yönetimi belirlenecek. Mardin Büyükşehir Belediye başkanı olan Ahmet Türk, DTK eş başkanlığı koltuğunu yeni bir isme bırakacak. En güçlü adaylar ise Selahattin Demirtaş ile Osman Baydemir. Mevcut DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk’un da görevini sürdürmesi bekleniyor. Hangi yapının yönetimine kimlerin geleceği henüz netlik kazanmadı ama Kandil ve Öcalan’ın tavrının yeni döneme ilişkin temel belirleyici olacağında şüphe yok.