Başkan Esin Köymen’den Süreyya plajı açıklaması: ”Hukuksuz devir protokollerinin, usulsüzce tahsis edilmiş taşınmazlarımızın peşini bırakmayacağız”
Maltepe Belediye Başkanı Esin Köymen ve CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Maltepe’de Süreyya Plajı’nda yaşanan sürece ilişkin açıklama yaptı. Köymen, “Bu alanda olduğu gibi Maltepe’nin neresinde olursa olsun ve kim tarafından gerçekleştirilmiş olursa olsun, hukuksuz devir protokollerinin, usulsüzce tahsis edilmiş taşınmazlarımızın peşini bırakmayacağız” dedi. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de “Ne zaman iktidar partisinin ilçe başkanlığını yapan bir kişi işin içerisine girdiğinde ne yazık ki mahkeme, yürütmeyi durdurma kararı vererek bir hukuk garabeti işlemiştir” diye konuştu.
İstanbul’un Maltepe ilçesi sınırlarındaki Süreyya Plajı’nda yer alan alışveriş alanında yaşanan sürece ilişkin belirsizlik sürüyor. Süreyya İlmen’in eşi Adalet İlmen tarafından vakfedilen alışveriş alanıyla ilgili yenilenen sözleşme, 31 Mart’tan sonra göreve göreve gelen Köymen ve yönetimi tarafından hukuka aykırı bulundu.
AKP’li başkanın başvurusu kabul edildi
Köymen, Süreyya Paşa Vakfı’na ait olan Süreyya Plajı’nın alışveriş alanını, sözleşmesi sona ermesine karşın amacı dışında kullanan şirketi tahliye ettiklerini duyurdu. Önceki dönem AKP Maltepe İlçe Başkanı Kamil Barkır tarafından yapılan 26 Eylül tarihli başvuru sonucunda, daha önce verilmiş 5 ayrı ret kararının aksine İstanbul Anadolu 11. Sulh Hukuk Mahkemesi, başvurudan bir gün sonra “tahliye kararının uygulanmasının tedbiren durdurulmasına” karar verdi.
“Normal koşullardaki aylık kira bedeli bir yılda alınabiliyor”
Maltepe Belediye Başkanı Esin Köymen, CHP Maltepe İlçe Başkanı Kenan Otlu ve CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, konuya ilişkin bugün Bakireler Anıtı önünde basın açıklaması yaptı. Sürece ilişkin bilgi veren Köymen, şunları söyledi:
“Bu alana ilişkin yaptığımız incelemelerde; alanın sözleşme süresinin yıllar önce dolmasına rağmen tahliye için gerekli girişimlerin gerçekleştirilmediğini, daha da ötesi kesinleşmiş tahliye kararlarının dahi icra edilmediğini, uygulanmadığını, bunun sonucu olarak ise vakfın kira gelirlerinin oldukça düşük kaldığını, normal koşullarda aylık kira bedeli olarak elde edilebilecek tutarların ancak bir yıllık kira bedeli olarak alınabildiğini tespit ettik. Burada Süreyya Paşa Vakfı’nın mahrum kaldığı kira geliri, özel bir şirketin kârı veya ticari kazancı olarak düşünülemez. Mahrum kalınan, Maltepeli öğrencilere verilecek burs yardımlarıdır. Mahrum kalınan, Maltepelilere verilecek eğitim ve sağlık yardımlarıdır. Mahrum kalınan, öğrencilerimizin kalacağı yurtlardır. Mahrum kalanlar ise Maltepelilerdir.”
“Yargının siyasi bağlantılara alet edilmesini asla kabul etmeyeceğiz”
Mahkeme sürecini de anlatan Köymen, yapılan son başvuruya dikkat çekerek şunları dile getirdi:
“Altıncı başvuru dilekçesini, öncekilerden ayıran tek bir özellik vardı. Şirket vekili olarak hareket eden avukatın ismi ve imzası. Önceki başvuruların aksine son başvuruda şirketin vekilliğini üstlenen avukat, Maltepe kamuoyunun yakından tanıdığı bir isim. Geçmişte Adalet ve Kalkınma Partisi İlçe Başkanlığı’nı yapmış olan avukat Kamil Barkır. Adalet ve Kalkınma Partisi yöneticilerine soruyorum. Önceki dönem ilçe başkanınızın, detaylarına son derece hâkim olduğu bu alana ilişkin olarak Maltepelilerin kazanımlarını ve kamu yararını ortadan kaldıracak şekilde özel bir şirketin vekilliğini üstlenmesini yalnızca mesleğini yapıyor olmasına bağlayıp geçiştirecek misiniz? Bu hususu da Maltepeli komşularımızın takdirlerine bırakıyorum. Lafı eğip bükmeye gerek yok. Açıkça ilan ediyoruz. Maltepe halkına ait olan kamusal gelirlerin küçük bir sermaye grubuna, bir özel şirkete yahut bir kısım imtiyazlı kimselere devredilebilmesi uğruna yargının siyasi bağlantılara alet edilmesini asla kabul etmeyeceğiz. Hukuk düzleminde haksız çıkanın, yargıda başı sıkışanın birtakım ‘makbul’ kişiler üzerinden Maltepe halkının hakkına el uzatmasına izin vermeyeceğiz.
“Hiçbir hukuk dışı müdahaleye boyun eğmeyeceğiz”
Hiçbir hukuk dışı müdahaleye boyun eğmeyeceğiz. Bu alanda olduğu gibi Maltepe’nin neresinde olursa olsun ve kim tarafından gerçekleştirilmiş olursa olsun, hukuksuz devir protokollerinin, usulsüzce tahsis edilmiş taşınmazlarımızın peşini bırakmayacağız. Ne ben ne de çalışma arkadaşlarım hiçbir baskıya, hiçbir tehdide teslim olmayacağız. Maltepelilerin olanı tamamıyla Maltepelilere kazandırana kadar durmayacağız. Bugün, geçtiğimiz cumartesi günü çekmeyi planladığımız bir video ile burs duyurumuzu sosyal medya hesaplarımızdan paylaşmayı planlıyorduk. Bu vesile ile duyurmak isterim ki vakıf gelirlerini amacına uygun şekilde kullanmak üzere ilk adım olarak 10 ay boyunca bin üniversite öğrencisine aylık bin 250 lira burs desteğinde bulunacağız. Bir yıl içerisinde yine Maltepe’de bir kız öğrenci yurdunun yapımına hızla başlayacağız.”
Çelik: Buradaki mücadele, Maltepe halkının hakkını koruma mücadelesidir
Özgür Çelik de kamucu bir anlayışla yönetim sergilediği için Köymen’e ve ekibine teşekkür ederek “Süreyya İlmen milli mücadele kahramanımızdır. Cumhuriyet Halk Partisi’nin İstanbul’da il başkanlığını yapmıştır, milletvekilliği yapmıştır partimizde. Türkiye siyaseti için çok önemli girişimleri vardır ve bütün mal varlığını eşiyle birlikte adalet birlikte Türkiye halkına bağışlamıştır. Çok çeşitli alanlardaki mal varlıklarını da Kadıköy’deki Süreyya Operası ve farklı alanlardaki mal varlıklarını da Türkiye halkına bağışlamışlardır. Yani buradaki mücadele, Maltepe halkının hakkını koruma mücadelesidir” ifadelerini kullandı.
“Siyasallaşan yargı kararlarına geçit vermeyeceğiz”
Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Önemli bir nokta şudur. Tahliye kararı alındıktan sonra alanı tahliye etmesi gereken şirket, 5 kere mahkemeye başvurmuştur, 5 kere yürütmeyi durdurma talebi reddedilmiştir. Ne zaman bir siyasi figür işin içerisine girdiğinde, iktidar partisinin ilçe başkanlığını yapan bir kişi işin içerisine girdiğinde ne yazık ki mahkeme, yürütmeyi durdurma kararı vererek bir hukuk garabeti işlemiştir. Bu, yargının siyasallaştığının göstergelerinden sadece bir tanesi. Biz siyasallaşan yargıyı ne yazık ki sadece burada, Maltepe’deki Süreyya Vakfı’nda görmüyoruz. Günlerdir, haftalardır Türkiye bir meseleyi konuşuyor. Acaba Büyükşehir Belediye Başkanı’na bir siyaset yasağı gelecek mi, gelmeyecek mi? Orada da bir siyasallaşmış davayı görüyoruz. Yani bir kamu görevlisi, o dönemin bir bakanı büyükşehir belediye başkanına ‘ahmak’ diyor. Büyükşehir Belediye Başkanı aynı lafı kendisine iade ediyor ancak siyasallaşmış bir kararla birinci derece mahkeme, Büyükşehir Belediye Başkanı’na bir siyaset yasağı kararı veriyor, 2 yıl 7 ay hapis cezası kararı alıyor. Şu anda dava istinaf sürecinde ama bütün Türkiye şunu çok iyi biliyor ki, bu yargı süreci siyaseti dizayn etme çabasıdır. Bu, Demokles’in kılıcını siyasetin üzerinde sallandırma çabasıdır. Biz Cumhuriyet Halk Partililer olarak asla bu siyasallaşan yargı kararlarına geçit vermeyeceğiz.”