Akşener: Damat Berat’ın açıkladığı program IMF’siz IMF programıdır
Akşener: Damat Berat’ın açıkladığı program IMF’siz IMF programıdır
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, ekonomideki kötü gidişatın ‘ABD’yle ilgisi olmadığını’ söyleyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı eleştirerek, “Bunları, Damat Berat ekonomiyi Amerika’ya emanet ettikten sonra söyledi” dedi. Akşener, “Bu, ikinci kozmik oda davasıdır ve vakasıdır” diye ekledi.
Akşener, Erdoğan’a seslenerek, “Kifayetsizsin, Türkiye’nin üzerinde bir yüksün” ifadelerini kullandı.
Akşener’in partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmanın satırbaşları şöyle:
“Burada cesurların sesini asla kısamayacaklar. Yetkileri sınırlandırılmış olsa da bu meclis hala gazi Meclis’tir.
-İyi Parti Meclis’in müsamere sahnesine dönüşmesine izi vermeyecektir. Meclis çalışmalarımızı bu ciddiyetle yürüteceğiz. Grubumuz Meclis’in en çalışkan grubu olacak. İYİ Parti bir turnusol kağıdı olacak. FETÖ’nün siyasi ayağı için araştırılsın teklifinde bulunduk. AKP ve MHP oyları ile reddedildi. AKP’yi anlıyoruz peki küçük ortak neden karşı çıkmıştı. AKP MHP arasında yaşanan ortaklıktan öteye geçmiş birbirlerine mecburiyete dönüşmüştür.
-Hırsızları affedelim, mafya bozuntularını affedelim diyorlar. Daha ilgincini söyleyeyim kendisine milliyetçi diyen bir parti Türklüğe hakareti de af kapsamına eklemişler. Saray yancısından milliyetçi olmaz. Evet tekeden süt çıkmaz milliyetçiden de saray paspası olmaz, olamaz.
“Bu anlaşmayı imzalayanları affetmeyeceğiz”
-Türkiye’nin ekonomisini Amerika’ya emanet edenleri affetmeyeceğiz. Günü geldiğinde bunları yargılayacağız. Sayıştay denetleyemeyecek ama Amerikalı McKinsey denetleyecek. Sayın Erdoğan neden böyle bir anlaşmaya gerek duydun? Neden Amerikalardan adam çağırdın? 34 Türk bir araya geldiğinde devlet kuruyor. Bir ofisi yönetecek bir tane Türk evladı bulamadın mı?
-(McKinsey) Bu anlaşmayı imzalayanları, uygulayanları affetmeyeceğiz. Günü geldiğinde kesinlikle yargılayacağız.
-Hazırladıkları yeni ekonomik programda vatandaş yok, işsizlikle mücadele yok. Yapısal dönüşüm yok, şeffaflık, hesap verme yok. Fakat Türkiye’nin ekonomi kurumlarının ABD’ye emanet edilmesine izin veriliyor. Saray ve damadının ekonomiyi yönetemediğinin kanıtı bir programdır.
-Yüzleri kızarmadan yerli ve milli olanlar da bunlar. Karşı karşıya olduğumuz gerçek ekonomik çöküştür. Hükümet bankaları büyük bir risk altına sokuyor. Yandaşlar zarar etmesin diye sistem çökertiliyor. Son verilere göre ekonomi güven endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre 30 puandan fazla geriledi.
-Saray ve damat yaklaşan krizin faturasını vatandaşa kesmeye hazırlanıyor. Bu konuda yaptığımız uyarılar ve çağrıların saray ve damat tarafından duyulmazdan gelindiğini görüyoruz. Bütün Meclis ne gerekiyor el birliği ile oturup konuşalım. İYİ Parti bu konuda elinden ne geliyorsa yerine getirecektir.
“Damat’ın programı IMF’siz IMF programıdır”
-Türk milletinin üretebilmesi, emeğinin karşılığını alabilmesi birinci önceliğimizdir. Bu neden ekonomi daima gündem maddelerimizden olacaktır. AKP iktidarının tüm kadroları daha teşhiste yanılıyor. Her gün onlarca iş yeri kapanıyor ama kriz mriz yok. Kriz hanedana ve tosuncuklarına yok ama millete var. Sayın Erdoğan çık Sarayın’dan halkın arasına karış bak bakalım kriz var mı? Yaptığın doğalgaz zammı ile vatandaşın evi buz kesiyor. Karşı karşıya olduğumuz gerçek ekonomik çöküştür..”
-Damat Berat’ın açıkladığı program IMF’siz IMF programıdır. Adını telafuz etmiyor ama işi Amerikan firmasına devrederek bunu yapıyor.
-Hepimiz aynı gemideyiz, gemi hızla su alıyor. Meclis’teki tüm partilere çağrımızdır, krizin sorumlusu biz değiliz ama gelin sorunu birlikte çözelim.
-Sayın Erdoğan sürekli win-win diyor. Hep o ve yandaşları kazanıyor, kaybeden hep millet.
-(Erdoğan’a) Kifayetsizsin, Türkiye’nin üzerinde bir yüksün.
“Sayın Erdoğan, bu nasıl bir lüks düşkünlüğüdür?
-Gazetelere televizyonlara çökmekten, süper lüks uçaklarla ilgilenmekten başka meselesi yok ki muktedirin. Özrü kabahatinden büyük, secaat arz ederken sirkatin söyler mi diyeyim. Hiç mi sende devlet şuuru yok. Türk devleti böyle bir hediyeyi nasıl kabul eder; satın aldıysan zaten iki elimiz sonuna kadar yakanda olacak.
-1938’de uçak hediye eden bir Türkiye vardı, şimdi bile hediye alan konuma geldik. Bu, utanç kaynağıdır.
-Sayın Erdoğan, bu nasıl bir lüks ve şatafat düşkünlüğüdür. Sen nasıl imam hatiplisin? Peygamber efendimizin vücudunda izi kalan kuru hasırda uyuduğunu ne çabuk unuttun. Dicle kenarındaki kuzuyu geçtim, çocuğuna pantolon alamayınca canına kıyan İsmail’lerle ilgilen. Kaza deyip geçtiğin tren katliamıyla ilgilen. Aş yerine taş kaynatan milletle ilgilen. İş bulamadığın gençlerle ilgilen.
-Bürokratları uyarıyorum. Kritik bilgileri paylaşmayın. Paylaşacaksanız, kamuya açık ve şeffaf olsun. Aksi takdirde casusluk suçu işlemiş olursunuz. Talimatı bakan da verse mutlaka mevzuata uyun. Kurulmak istenen paralel devlete asla izin vermeyin. Devran döndüğünde size o talimatı verenler bana mı sordun derler. Aynı Mavi Marmara’yla Akdeniz’e açılan şehit ailelerine dendiği gibi. “