21’ci Yüzyılın Türkiye’sinden insan manzaraları;Donmamak için evin içine çadır kurdular
Adıyaman’da damı akan ve duvarları hasarlı olan evlerinde ısınamayan aile, evin içine battaniyelerden çadır kurarak ısınmaya çalışıyor. Astım hastası olan baba 1 aydır çalışamazken, 4 çocuklu aile yardım bekliyor.
Adıyaman’da yürekleri donduran bir görüntü ortaya çıktı. Adıyaman merkez Yeşilyurt Mahallesi’nde Mehmet ve Esma Arıcı çifti duvarlarında yarık, damı sürekli akan evde çocukları üşümesin diye çadır kurdu. Beş adet battaniyeyi birbirine diken ve battaniyeden çadır yapan aile, soğuk kış gününde bu çadırda yatıyor. Çocuklar üşümemek için birbirine sarılarak yatıyor. Yakılan soba ise odayı ısıtmaya yetmiyor. Evin üzeri ağaç üzerine ince beton dökülerek yapıldığı için hem soğuk oluyor hem de yağmur yağdığında damlıyor.
Belinay Büşra (9), Emine Berfin (6), İbrahim Kerem (2) ve Sevgi Nur (6 Aylık) isimli 4 çocuğuyla bu evde yaşayan Mehmet ve Esma Arıcı çifti yaşam mücadelesi veriyor. Daha önce çeşitli tekstil fabrikalarında çalışan ancak astım hastası olduğu için işten çıkartılan Mehmet Arıcı, 1 aydan beri çalışmıyor. Aile, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ile Adıyaman Belediyesinin katkılarıyla hayatlarını sürdürüyor.
“Pazarda atılan meyve sebzeleri topluyorum”
Anne Esma Arıcı ısınamadıklarını ve geçim sıkıntısı çektiklerini belirterek, “Evimiz çok soğuk olduğu için ısıtamıyoruz. Geceleyin çok soğuk oluyor. 5-6 battaniyeyi birbirine dikerek çadır şekline getirdim. Çocuklarımı yatırıyorum. Battaniyeyi odanın içinde başka bir oda gibi ısınmaya çalışıyoruz. Çok faydası olmasa da işimizi görüyor. Çaresizim, eşim astım hastası ve iş bulamıyor. Belediyenin ve vakfın yardımlarıyla geçiniyoruz. Eşim 1 aydır işsiz. Bir çok iş yerine başvuru yaptık ama sonuç alamadık, kimse aramadı. Çocuklarıma hiçbir şey alamıyorum. Geceleri çok soğuk oluyor. Bize yardım etsinler. Evimin üzerini yapmalarını istiyorum. Yağmur yağdığı zaman su damlıyor evi ısıtamıyorum. Eşim iş bulamıyor, iş istiyorum. 6-7 yıl ben ahır gibi evde oturdum. Ev üzerimize yıkılınca bu evi yaptık. Kolonsuz, ince beton atıldı. Eşim tekstilde çalışırken bir ekmekte olsa getiriyordu. Şu anda fırına bile gidemiyoruz. Pazara bile çıkamıyorum. Paran olmayınca hiçbir şey alamıyorsun. Pazarcılar eve gidince gece karanlık çöküyor ya gidiyorum pazarda yere atılan soğan, domatesleri topluyorum. Dört beş gün onla idare ediyorum. Alamadığım için çürük sebzeleri topluyorum” diye konuştu.
Belinay Büşra ise geceleri çok üşüdüklerini ve üşüdüğünde kardeşine sarılarak yattığını söyledi.