“Yeni bir dünya için” Uluslararası Antifaşizm Kongresi’ne Katılan CHP’li Yeşim Fatma Tektaşlı: “Dünyanın dört bir yanından kongreye katılanlarda ciddi bir inanmışlık gördüm”

Example HTML page

Uluslararası Antifaşizm Kongresi “Yeni bir dünya için” sloganıyla Venezuela’nın başkenti Karakas’ta yapıldı. Türkiye’den CHP’li Yeşim Fatma Tektaşlı’nın katıldığı kongrede yayımlanan sonuç bildirgesinde, İsrail’in Filistin’e saldırıları başta olmak üzere uluslararası alanda her türlü şiddet ve saldırının derhal durdurulması çağrısı yapıldı.

Uluslararası Antifaşizm Kongresi, “Yeni Bir Dünya İçin” sloganıyla Venezuela’nın başkenti Karakas’ta 27-28 Kasım tarihlerinde düzenlendi. 76 ülkeden 1100 delegenin katıldığı kongreye, Türkiye’den CHP’li Yeşim Fatma Tektaşlı ve CGTN Türk Genel Yayın Yönetmeni Ulaş Can katıldı.

Kurulan yedi ayrı masada eş zamanlı çalıştayların da yapıldığı kongrenin açış konuşmasını yapan Venezuela Dışişleri Bakanı Yvan Gil, küresel imparatorlukların faşist eylemlerinin, insanlığın karşı karşıya kaldığı en büyük tehlikelerden biri olduğunu söyledi. Gil, konuşmasında, “İsrail’in siyonist hükümetinin bir yılı aşkın süredir yürüttüğü saldırılarla Filistin’de yaklaşık 100 bin insanı öldürdüğüne” dikkat çekerek, “İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını G7, Avrupa Birliği ve ABD gibi küresel güçlerin vesayeti altında gerçekleştirilen bir Nazi soykırımı” olarak nitelendirdi. İnsanlığın 1930’lardan bu yana en büyük faşizm tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ifade eden Venezuela Dışişleri Bakanı Gil, emperyalizmin işçiler üzerindeki egemenliğini sürdürmek için faşizmi bir araç olarak kullandığını ifade etti.

CHP’li Tektaşlı: “Emperyalizm ve faşimze karşı çok başarılı bir girişim olduğunu düşünüyorum”

Kongreden izlenimlerini anlatan Tektaşlı, “Dünyanın dört bir yanından kongreye katılanlarda ciddi bir inanmışlık gördüm. Güzel ve iyi insanların kardeşlik duygusu içinde bir araya geldiğini söyleyebilirim” dedi. Venezuela’nın emperyalizme ve faşizme karşı bir birliktelik oluşturmaya çalıştığını kaydeden Tektaşlı, “Bu anlamda çok başarılı bir girişim olduğunu düşünüyorum” ifadesini kullandı. 

Kongre ile eş zamanlı yapılan çalıştaylarda sosyal medya ile ilgili çalışma grubuna katılan Tektaşlı, çalışma grubuna katılan uzmanların, emperyalist odakların son yıllarda sosyal medyada güç kazandığına vurgu yaptığını ve buna karşı da ortak bir mücadele yürütülmesi görüşünün kabul gördüğünü vurguladı.

Kongre salonunda ve sahnede, sık sık İsrail’in saldırılarına hedef olan Filistin, İran ve Lübnan’a destek gösterileri yapıldı.

“Dünya Anti-Faşist Cephesi”nin kuruluşu için de girişim başlatıldı

Uluslararası Anti-Faşizmi Destekleme Komitesi’nin oluşturulduğu kongrede, Dünya Anti-Faşist Cephesi’nin kuruluşu için de girişim başlatıldı. Kongrede, emperyalist ve faşist saldırıları izlemeye, araştırmaya ve kınamaya adanmış Dünya Gözlemevi’nin kurulması, Karakas merkezli Uluslararası Antifaşist Hareketin Yönetici Sekreterliği’nin kurulması, stratejik düşünmeyi ve anti-faşist mücadele için öneriler üretmeyi amaçlayan Karakas Forumu adı verilen bir düşünce grubunun oluşturulması, Antifaşist Enternasyonal’e bağlı bir hukukçular ağı oluşturulması, kongreye temsilci gönderen 76 ülkede Anti-Faşist Enternasyonal çalışma ekipleri kurulması kararlaştırıldı.

“Siyonizm mağdurlarına yönelik her türlü saldırı suçunun derhal durdurulmasını talep ediyoruz”

Uluslararası Antifaşizm Kongresi’nin kapanışında “Caracas Antifaşist Deklarasyonu” başlığı ile yayınlanan sonuç bildirgesinde şu görüşler dile getirildi:

“Dünya barışının, çatışmaların barışçıl çözümünün ve halkın egemenliğinin savunulmasının temel ekseni olarak halk tarafından yönetilen halkçı, katılımcı demokrasiye olan bağlılığımızı ifade ederiz. Siyonizm mağduru halklara yönelik, topraklarının yasa dışı işgali, yeni sömürgeci uygulamalar ve kendi kaderini tayin haklarının ihlali de dahil olmak üzere her türlü şiddet ve saldırı suçunun derhal durdurulmasını talep ediyoruz. Tüm dünya halklarını bu soykırımı sona erdirmek için harekete geçmeye ve halkların egemenlik, özgürlük ve adalete yönelik meşru özlemlerini desteklemeye çağırıyoruz. Bu nedenle, Filistin Devleti’nin ve Lübnan’ın egemenliğinin uluslararası düzeyde tam ve derhal tanınması çağrısında bulunuyoruz.

NATO’nun yayılmacı ve savaşı kışkırtıcı makinesinin Ukrayna’da Rusya Federasyonu’na karşı başlattığı savaşın barışçıl çözümünü destekliyoruz. Tüm ulusların güvenliğini korumak ve nükleer bir felaketten kaçınmak için dünyadaki tüm hümanist ve ilerici güçleri, çabalarını birleştirmeye çağırıyoruz. Dünya halklarını istikrarsızlaştırmaya ve boyunduruk altına almaya çalışan emperyalist güçlerin dayattığı her türlü savaş ve müdahaleyi kınıyoruz. Ekonomik, politik, askeri, teknolojik, kültürel ve sosyal alanlarda sürekli korku ve terör ekerek faşizmin yapısal destekçisi olarak emperyalizmi reddediyoruz. Emperyalizm bu şekilde kendi hegemonyasını, halkın sömürülmesini, gezegenin doğal ve stratejik kaynaklarının yağmalanmasını garanti altına almaya çalışmaktadır.

“Faşizmi etkisiz hale getirmek için eğitimi derinleştirecek bir uzman grubu oluşturmalıyız”

Faşizmin çeşitli mutasyonlarını çözmek ve çeşitli strateji ve taktiklerini etkisiz hale getirmek için araştırmayı, çalışmayı ve eğitimi derinleştirecek bir uzman grubu oluşturmalıyız. Ekonomik güçler tarafından kontrol edilen algoritmalara ve iletişim ağlarına meydan okumamıza olanak tanıyan bilgisayar ve sistem teknoloji uzmanlarından oluşan bir hareket oluşturumalıdır. Anti-Faşist Enternasyonal, yeni ortaya çıkan ve aynı zamanda pankartlar, duvar resimleri ve broşürler gibi geleneksel teknolojileri de içeren hibrit iletişim stratejilerinden yararlanmamız gerektiğine inanıyor.

Gelişen teknolojilerin eleştirel, aktif, etkili ve sorumlu bir şekilde kullanılmasını, halklarımıza karşı bilişsel savaş vahşeti ve nefret kampanyaları üreten yanlış bilgi ve yanlış iletişimle mücadele etme girişimlerini teşvik etmeliyiz. Bu anlamda teknolojik platformlar, ulus ötesi iletişim şirketleri ve dijital ağlar üzerinden faşizmi körükleyen hegemonik merkezlere karşı kalıcı bir mücadele içinde olduğumuzu ilan ediyoruz. İnsan haklarını savunmaya büyük bir güçle devam etmeliyiz. Emperyalizmin faşizm, neo-faşizm, neo-sömürgecilik ve egemen ulusları boyunduruk altına almayı ve halklarımızın iyi yaşamını baltalamayı amaçlayan diğer baskı biçimleri aracılığıyla gerçekleştirdiği her türlü insan hakkı ihlalini kınadığımızı ifade ediyoruz. Filistin, Küba, Nikaragua ve Venezuela’ya yönelik ambargo ve eylemlere karşı dayanışma politikaları uygulanmaya konulmalıdır.”

Example HTML page

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir