TMMOB’un asgari ücret belirlemesine engel!
TMMOB, mimar, mühendis ve şehir plancılarının asgari ücretini belirleme yetkisinin TMMOB’un elinden alınmasını onayan mahkeme kararına tepki gösterdi. Birlik, yetkinin SGK tarafından tek taraflı olarak feshedildiğini açıkladı.
Türk Mimar ve Mühendisleri Odaları Birliği (TMMOB) mimar, mühendis ve şehir plancılarının asgari ücretini belirleme yetkisinin TMMOB’un elinden alınmasını onayan mahkeme kararına tepki gösterdi.
Tepki açıklamasında TMMOB’un 1954 yılından bu yana Anayasa ve yasalardan aldığı yetkiyle mimar, mühendis ve şehir planlamacılarının hak ve çıkarlarını korumak-geliştirmek için her zeminde mücadele ettiği hatırlatıldı.
TMMOB ve bağlı odaların yönetim kurulu başkanlarının imzasıyla yayınlanan açıklamada 2012 yılında Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile TMMOB arasında imzalanan Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılarına ilişkin Asgari Ücret Protokolü’nün 2017 yılında SGK tarafından tek taraflı olarak feshedildiğine dikkat çekilerek şu ifadelere yer verildi:
“SGK TARAFINDAN TEK TARAFLI OLARAK FESHEDİLDİ”
“Meslektaşlarımızın çalıştıkları sektörlerdeki kayıt dışı istihdamın ve düşük ücret bildiriminin engellenmesi açısından çok önemli bir iş birliği olan bu protokolle birlikte daha önce Odalarımız tarafından ayrı ayrı belirlenen mühendis, mimar ve şehir plancısı asgari ücreti, 2013 yılından itibaren, Odalarımızdan alınan görüşler doğrultusunda Birliğimiz tarafından belirlenmeye başlamıştır. Protokol hükümleri gereği SGK da mühendis, mimar ve şehir plancılarına ödenecek ücretlerin bu asgari seviyenin altında olmaması için gerekli tedbirleri almakla yükümlü hale gelmiştir. Özel sektörde çalışan genç meslektaşlarımızın gelir düzeyini güvence altına aldığı kadar, kayıt dışı istihdamın ve vergi kaybının engellenmesinde de önemli bir işlevi olan bu protokol, 2017 yılında SGK tarafından tek taraflı olarak feshedilmiştir. Protokolün feshiyle birlikte SGK tarafından yapılan incelemelerde, TMMOB tarafından belirlenen asgari ücret değil, işveren/sermaye piyasasının serbestçe belirlediği ücretler esas alınmaya başlanmıştır.”
Sürecin mahkemeye taşındığına dikkat çekilen açıklamada “SGK’ya karşı açtığımız davada mahkeme kurumun fesih kararını haklı bulmuştur” ifadesine yer verildi.
“SERMAYE KESİMLERİNİN HEDEFİNDE OLMUŞTUR”
TMMOB tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“TMMOB ile SGK arasında imzalanan protokolün feshedilmesine rağmen Birliğimiz ücretli çalışan meslektaşlarımızın gelir düzeylerini koruyabilmek için her yılın başında Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları için Asgari Ücret belirlemeye ve duyurmaya devam etmiştir. Son yıllarda yaşanan yüksek enflasyon, istikrarsız fiyat artışları ve iktidarın ‘asgari ücreti temel ücret haline getirme’ politikası karşısında sürekli olarak güncellenmek zorunda kalınan TMMOB Asgari Ücret düzeyi, her şeye rağmen sektörde yapılan pek çok anlaşmada ve ücret düzeylerinin belirlenmesine ilişkin mahkeme kararlarında ölçüt alınmaya devam etmiştir. Bu işlevi nedeniyle de TMMOB tarafından açıklanan Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları için Asgari Ücreti sermaye kesimlerinin ve devlet kurumlarının hedefinde olmuştur. Konuyla ilgili odalarımıza karşı pek çok dava açılmış, Rekabet Kurulu tarafından Odalarımıza çeşitli cezalar verilmiştir. Bu konudaki hukuk mücadelemiz yıllardır devam etmektedir.
Bu hususta bugüne değin lehimize sonuçlanmış birçok yargı kararı bulunmasına karşın ne yazık ki, yakın zamanda görüşülen bir davada, “Birliğimizin Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları için asgari ücret belirleyemeyeceği” yönünde karar verilmiştir. Hukuk devleti ilkesi ve idari yargı kararlarının uygulanması zorunluluğu gereği bu karar nedeniyle, yeni bir hukuki durum ortaya çıkana kadar, Birliğimizce Mühendis, Mimar ve Şehir Plancısı Asgari Ücreti açıklanamayacaktır. Söz konusu karara ve Birliğimizin Anayasa’dan gelen yetki ve görevlerinin engellenmesine yönelik tüm girişimlere karşı hukuki mücadelemiz devam edecektir.
“İKTİDAR GÜDÜMÜNDEKİ YARGI KARARLARINA KARŞI MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ”
İçinden geçtiğimiz ekonomik kriz şartları altında meslektaşlarımızın yaşadığı ücret aşınmasını ve gelir kaybını daha da artıracak olan bu karar, siyasi iktidarın yıllardır sistematik olarak Birliğimizin yetkilerini sınırlandırmaya yönelik attığı adımların bir parçasıdır. Kuruluş yasamızda olduğu gibi Anayasa’nın 135. Maddesi’nde de Birliğimizin amacının “meslektaşlarımızın ortak ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak” olduğu açık biçimde yer almaktadır. Bu Anayasal hükme rağmen, meslektaşlarımızın çıkarlarını korumak amacıyla yaptığımız bir işlemin yargı tarafından “yasal dayanağı olmadığı” gerekçesiyle iptal edilmesinin anlaşılır bir hukuki yönü bulunmamaktadır. Bu karar ve tavır, siyasi iktidarın uzun yıllardır yürüttüğü “Anayasayı yok sayan” ve “yargıyı bir müdahale aracı olarak gören” anlayışının parçasıdır. Siyasi iktidarın politik önceliklerinin ve ihtiyaçlarının Anayasanın ve yasaların önüne geçirilmesi, ülkedeki kurulu hukuk düzenini ve hukukun üstünlüğü anlayışını her geçen gün yerle bir etmektedir.
İktidar güdümündeki yargı organlarının kararlarına ve siyasi iktidarın tüm baskılarına karşı mesleki saygınlığımızı korumak, meslektaşlarımızın hak ve çıkarlarını geliştirmek için mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu mücadele, ülkemizde hukukun üstünlüğünü yeniden tesis etme, demokrasiyi ve özgürlükleri koruma mücadelesinin de bir parçasıdır. Ülkemizin kalkınmasında ve gelişmesinde büyük emekleri olan tüm meslektaşlarımızı, mesleğimize sahip çıkmak, haklarımızı korumak ve insanca yaşayabileceğimiz bir ücret düzeyi için birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.”