TMMOB ‘ideal başkan adayı’ profilini açıkladı
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu, kentte belediye başkan adaylarından beklentilerini ve ‘ideal başkan adayı’ profilini açıkladı. Birliğe bağlı meslek odaları, başkan adaylarının seçildikten sonra, bulunduğu makamları kendi siyasi çıkarları için kullanmamalarını isterken, yine belediyeyi şirket gibi görmemeleri de kriterler arasında yer aldı.
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısı ile 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde aday gösterilen ve gösterilecek olan başkan adaylarından beklentilerini açıkladı ve ideal başkan adayı profilini çizdi. TMMOB’a bağlı meslek odalarının ortaklaşa düzenlediği basın toplantısında, hazırlanan basın metnini TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Dönem Sekreteri Melih Yalçın, okudu.
Yalçın, yağma politikaları ile mücadele edecek yöneticiler istediklerini söyledi. Türkiye’de yerel yönetim seçimlerine gidilirken birçok il ve ilçede adayların belirlendiğini anımsatan Melih Yalçın, “Bu süreçte ‘Kim belediye başkanı olsun?’ sorusundan daha çok, tüm adaylara eşit mesafede durarak, ‘Nasıl bir belediye başkanı istiyoruz?’, hatta ‘Nasıl bir kent yönetimi istiyoruz?’ sorularına yanıt aramanın daha doğru olduğunu düşünüyoruz. Bu bağlamda, yerel yönetimlerde dikkat edilmesi gereken bazı ilkeler konusunda bir çerçeve çizme ihtiyacı duyuyoruz. Son yıllarda hızla artan ranta dayalı ekonomik politikalar sadece kriz yaratmamış, bu süreç kentlerimizde, doğal yaşam alanlarımızda geri dönülemez çok önemli zararlara yol açmış, açmaya da devam etmektedir” diye konuştu.
‘YEREL YÖNETİMLER, YANIMIZDA YETERİNCE YER ALMADI’
Bir süredir İzmir ve çevresine ilişkin rant projeleriyle kentin doğal yaşam alanlarının yapılaşmaya açıldığını öne süren Melih Yalçın, şehir ve çevresinde paraya dönüştürülecek ne kadar alan varsa, plansız bir şekilde yok edilmeye çalışıldığını iddia etti. Meslek odalarının bu tür plansız çalışmalara karşı mücadele ettiğini fakat bu mücadele sürecinde İzmir’deki mevcut yerel yöneticilerden yeterince destek alamadıklarını da söyleyen Yalçın, “Yerel yöneticilerin İzmir’i yaşanmaz hale getirerek, yok edecek bu tür politikalara itiraz etmemesi gerçekten çok düşündürücü ve hatta kaygı vericidir. Ayrıca bu politik kararlara karşı çıkılmadığı gibi kentleşme politikalarında demokratik yöntemlerden uzak, bilimden ve hukuktan yana olmayan proje ve planlarla karşı karşıya kaldığımızı da üzülerek eklemek zorundayız. Bu politikalar ve uygulamalar sonucu çarpık kentleşmeye yol açılarak, birçok konuda kent suçu haline gelmiş yapılar oluşmuş ve oluşmaya devam etmektedir” dedi.
‘MAKAMLARI KENDİ SİYASİ ÇIKARLARI İÇİN KULLANMAMALILAR’
TMMO İzmir İl Koordinasyon Kurulu Dönem Sözcüsü Melih Yalçın, “Kentlerin geleceğini rant yağmacılarından kurtarmak için belediye başkanlarının ve yerel yönetimlerin benimsemesi gereken temel ilkeleri de belirledik” ifadelerini kullandı.
TMMOB’un belirlediği ilkelere göre, kente ilişkin yapılacak her türlü alt ve üst yapı yatırımlarında, öncelikle uzman meslek odalarından görüşleri alınmalı, büyük projelerde halkın ve demokratik kitle örgütlerinin görüşüne başvurulmalı. Toplumun ihtiyacı olmayan ve kamuyu zarara uğratacak yatırımlardan kaçınılması istenirken, yine yaşam alanlarını ve mülkiyet hakkını zapt etmek niyetiyle gerçekleştirilen her türlü kentsel dönüşüm uygulamalarında, vatandaşların yanında yer alınması, yerlerinden edilmeden, güvenli ve daha yaşanabilir bir çevreye kavuşmalarının sağlanması istendi. Meslek odaları, adayların seçildikten sonra, bulundukları makamları kendi siyasi çıkarları için kullanmamasını da istedi. Yine belediyeyi şirket gibi görmeyecek, yargı kararlarına uyacak donanımlı kişilerin aday gösterilmesi gerektiği de beklentiler arasında yer aldı.