Saray iktidarının gözaltılarına karşı, işçilerin, emekçiler tüm muhalefet mücadele birliğiyle yanıt vermeli!
İktidarda kalmanın tek aracı haline getirdiği baskı ve şiddet politikalarının araçlarından biri olan yargı sopası tek adam ve saray rejiminin elinden düşmüyor. Tek adam sabaha karşı ABB yapılan operasyon ile baskı politikalarında yeni bir adım atmış oldu. Yapılacak operasyonun bilgisi Ankara’yı parsel parsel satmış İ. Melih Gökçek tarafından duyurulacak kadar pervasızlaşmış bulunuyor.

İstanbul’un en kalabalık ilçelerinin başında gelen Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in “kent uzlaşısı” operasyonu kapsamında 30 Ekim 2024 günü “örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklanmasının ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu 19 Mart 2025’te gözaltına alınmasıyla yeni bir aşamaya geçildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP tarafından kendisine karşı cumhurbaşkanı adayı gösterilecek isminin tasfiyesi için düğmeye basılması anlamına gelen bu operasyon dalga dalga devam etti.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından 2021-2024 yılları arasında düzenlenen konserlere yönelik yapılan harcamaların kamu zararına sebebiyet verdiği iddialarına ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında 13 kişinin gözaltına alındığı operasyonla güne uyandı.
Bu operasyonun, İmamoğlu hakkında siyasi kararının ardından Erdoğan’ın karşısında CHP’nin cumhurbaşkanı adayları arasında ismi geçen ABB Başkanı üzerinde baskı kurmak anlamına geldiği açıktır. Halkın CHP’li aday olarak oy verdiği bazı isimlerin, iktidarın baskı ve şantajları nedeniyle kendilerini kurtarmak için AKP’ye geçtikleri bir dönemde gerçekleşen bu operasyonun birden fazla amacı olduğu tahmin etmek zor değil. Baskı ve korku yoluyla itirafçılar yaratmaya çalışma ve bunu başardığı oranda da geride kalan diğer tüm muhalefet belediyelerinin başkan ve yöneticileri üzerinde terör estirme.
Şu ana kadar, gerçekten birtakım yolsuzluklar üzerinde başlayan ve somut delillere dayalı iddianamelerle yürüyen soruşturma süreçlerine tanık etmiş olsaydık, bu son operasyondaki iddialar karşısında da, bir bekleyip anlamaya çalışma tutumu takınılabilirdi. Ama ortaya çıktığı ilk günden itibaren, tıpkı daha önce DEM Parti ve önceli olan partilerin yönetimindeki belediyelere olduğu gibi siyasi saik ve amaçlarla başlatılıp sürdürülen bir operasyon zinciri ile karşı karşıyayız.
İşçi ve emekçilerin, emek, demokrasi ve barıştan yana olan güçlerin birlikte mücadelesi, iktidarın bu saldırıları karşısındaki yegâne çaredir. İşçi ve emekçileri, muhalefet güçleri ortak bir mücadele cephesinde iktidarın saldırılarına karşı tutum almaya, birleşik mücadeleye çağırıyoruz.
Seyit Aslan
Emek Partisi Genel Başkanı