Prof. Dr. Atila Tanyeli’nden; Çocuk kanserine karşı 9 öneri
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre yılda yaklaşık 300 bin çocuk kanser hastalığına yakalanıyor. Doğumdan itibaren her dönemde kanser ortaya çıkabiliyor. Tüm çocukluk çağı kanser vakalarının neredeyse %50’si 0-5 yaş arası çocuklarda görülüyor. Erken teşhis ve teknolojik gelişmeler çocukluk çağı kanserlerinde tedavi başarı oranını oldukça artırıyor.
Memorial Şişli Hastanesi Çocuk Hematolojisi-Onkoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Atila Tanyeli, çocukluk çağı kanserleri hakkında bilgi verdi.
Çocukluk çağı kanserlerinin teşhisi erişkinlere göre daha zor olabiliyor
Ülkemizde her yıl yeni kanser görülme sıklığı ise bir milyonda 110-120 olarak belirtilmektedir.
Buna göre ülkemizde her yıl yaklaşık 3 bin yeni kanser tanısı konmaktadır. Çocukluk çağı kanserleri klinik, biyolojik ve genetik olarak erişkinlerde görülen kanserlerden farklıdır. Bu nedenle çocuklarda kanser teşhisi konulması erişkinlere göre biraz daha zordur. Klasik olarak erken teşhis ve erken dönemde tedavi başarıyı oldukça artırmaktadır. Çocuklarda sıklıkla görülen kanser türleri yetişkinlerde görülenlerden farklıdır. En sık görülen çocukluk çağı kanser türleri aşağıdaki gibidir.
- Lösemi (kan kanseri)
- Beyin ve omurilik tümörleri
- Lenfomalar
- Yumuşak doku tümörleri
- Böbrek tümörleri
- Kemik tümörleri
Çocuğunuzda bu belirtiler varsa dikkat
Çocukluk çağı kanserlerinin belirtileri genellikle diğer, daha yaygın sağlık sorunlarıyla da ilişkilendirilebilir ancak yine de ciddi bir şekilde değerlendirilmelidir. Yaygın olarak görülen belirtilerden bazıları şunlardır;
1. Ciltte özellikle gövdede, bacakların üst kısmında herhangi bir travma olmaksızın morlukların oluşması,
2. Diş eti büyümesi (diş eti hipertrofisi) ve/veya sık tekrarlayan burun kanamaları,
3. Nedeni bulunamayan ve açıklanamayan uzun süren ateş,
4. Son altı ayda istemsiz olarak vücut ağırlığının %10’dan fazlasının kaybı,
5. Özellikle sabah kusmaları, baş ağrısı ve bulantı olmaksızın kusma birlikteliği,
6. Boyun, gövde, karın veya vücudun herhangi bir yerinde ortaya çıkan bezeler, özellikle 2 cm’den büyük lenfadenopati varlığı,
7. Özellikle kemiklerde, eklemlerde, sırtta veya bacaklarda geçmeyen ve geceleri daha kötü olabilen ağrı, açıklanamayan topallama,
8. Nedeni bulunamayan uzun süren halsizlik, yorgunluk, bitkinlik,
9. Küçük bebeklerde kedigözü parlaması gibi gözün içinde beyazlık ortaya çıkması, (Flaşlı fotoğraf çekildiğinde bebeğin göz bebeği beyaz renkte ise bu mutlaka araştırılmalıdır)
10. Geceleri iç çamaşırı değiştirecek kadar gece terlemesinin bu şikayetlere eşlik etmesi,
11. Karın şişliği ile birlikte özellikle idrar ve gaita çıkarımında zorlanma, kanlı idrar birlikteliği, (özellikle çocuklar banyo yaptırılırken, giydirilirken karın bölgesinde ele sertlik gelmesi)
12. Yüzde felç, yürüme bozukluğu,
13. Kansızlık, özellikle demir tedavisine cevap vermeyen anemi,
14. İyileşmeyen veya tekrarlayan enfeksiyonlar,
15. Küçük çocuklarda sürekli ağlama, huzursuzluk, çok uyuma, yemek yememe gibi davranış değişiklikleridir.
Yaygın görülen genel belirtilerin yanı sıra kanser türüne bağlı olarak değişen belirtiler de görülebilmektedir Örneğin, beyin tümörleri baş ağrısı ve denge bozukluklarına neden olabilirken, lösemi gibi kan kanserleri halsizlik, kansızlık, tekrarlayan enfeksiyonlar ve vücutta travma olmaksızın kolay morarma gibi belirtiler gösterebilir.
Bazı çocukluk çağı kanserlerinin tedavi oranları oldukça yüksek
Çocukluk çağı kanserleri genellikle tanı konulması ve tedavi edilmesi açısından uzmanlık gerektirir. Teşhis, kan testleri, görüntüleme testleri (MR, BT taramaları), kemik iliği biyopsisi ve diğer yöntemleri içerebilir. Tedavi yöntemleri cerrahi, kemoterapi, radyoterapi ve hedefe yönelik ilaç tedavisi gibi çeşitli olabilir. Tıptaki ilerlemeler sayesinde çocukluk çağı kanserlerinin tedavisinde başarı oranları oldukça yüksektir. 1960’lardan önce başarı oranı %50’lerin altında iken günümüzde Genel ortalama %80’lerin üzerindedir. Akut lenfoblastik lösemi B hücre tipinde %90’lara varan iyi sonuçlar alınmaktadır. Ancak bazı kemik tümörlerinde, AML’de ve nöroblastomada hala istenen başarılar elde edilememektedir. Yine de erken teşhis ve uygun tedavi ile birçok çocukluk çağı kanseri başarı ile tedavi edilebilmektedir. Günümüzde dirençli vakalarda kemoterapi yanında immünoterapi ve uygun vakalarda kök hücre nakli yapılması önemli bir tedavi seçeneğidir.
Çocukluk çağı kanseri riskine karşı ne yapılmalı?
Çocukluk çağı kanserleri hem çevresel hem de genetik etkilerin bir kombinasyonu nedeniyle ortaya çıkabilir. Bu yüzden, çocuğunuzun kanser olmasını engellemenin kesin bir yolu yoktur. Ancak bazı risk faktörlerine dikkat edilerek çocuklarda kanser riski azaltılabilir.
- Hamilelik sırasında yeterince folik asit almaya dikkat edin.
- Eğer mümkünse yeterli süre emzirin.
- Çocukluk dönemi boyunca çocuğa yeterli fiziksel aktivite imkanı sağlayın.
- Tüm çocuklar ve aileler için güvenli, istikrarlı, besleyici ilişkiler ve ortamlar inşa ederek olumsuz çocukluk çağı deneyimlerinin önün geçin.
- Hamilelik sırasında alkol ve tütün kullanımından kaçının. Radyasyon maruziyetinden kaçının.
- Çocukların tütün dumanından ve hava kirliliğinden uzak durmasını sağlayın.
- Çocuğunuzun sağlıklı ve dengeli beslenmesini sağlayın.
- Kansere neden olabilecek kimyasal maddelerin kullanılmasından kaçının.
- Günümüzde elektromanyetik dalgalarının kanser yapıcı etkileri ile ilgili yayınlar artmaktadır. Bu konuda dikkatli olun.