Özgür Özel: “Ey Recep Tayyip Erdoğan, sen en çok meydanlardan korkarsın. Artık sokaklardayız, meydanlardayız. Korkmaya devam et”

https://askidafatura.ibb.gov.tr/

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Saraçhane’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek, “Ey Recep Tayyip Erdoğan, sen en çok meydanlardan korkarsın. Bu akşam Saraçhane’yi görüyor musun? Ey Tayyip Erdoğan, sen en çok sokaklardan korkarsın. Artık sokaklardayız, meydanlardayız. Korkmaya devam et. Bizi korkutamazsın. Sen korkacaksın. Buradan sözümün, sesimin ulaştığı tüm Türkiye’ye sesleniyorum. Demokratik biçimde, şiddete bulaşmadan ama hak aramak için söke söke almak için sokaklar bizimdir. Meydanlar bizimdir. Bundan sonra kırıp, dökmeden, yakıp, yıkmadan ama sinmeden, durmadan, sokaklar bizimdir. Meydanlar bizimdir” ifadesini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını protesto etmek için Saraçhane’de bulunan İBB Başkanlık Binası önüne yurttaşları çağırdı. İmamoğlu’nun ailesi, partililer ve binlerce yurttaş Saraçhane’de bir araya gelerek İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını protesto etti. Kalabalık arasında birinin biber gazı kullanıldığını söylemesi üzerine, Özel, “İstanbul Valisi Davut Gül, sana sesleniyorum. Bu meydanı provoke etme. Orada bir daha biber gazı görmeyeceğim. Bir daha biber gazı görürsem, olacaklardan İstanbul Emniyet Müdürü sorumludur. İstanbul Valisi sorumludur” diye seslendi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, şunları kaydetti:

“Burada Ekrem İmamoğlu’nun yol arkadaşları, yoldaşları var. Burada iyi insanlar, tertemiz insanlar var. Pırlanta gibi gençler var. Türkiye’nin umudu var. Sen kim oluyorsun, Türkiye’nin umuduna gaz sıkıyorsun. Biraz önce il başkanımız, İstanbul Valisi’ne ulaştı. Buradaki durumu kendisine anlattı. Kendisi de bir daha gaz sıkılmaması yönünde talimat verdiğini söyledi. Böyle devam ederse, burada barış içinde, kardeşlik içinde, demokratik bir zeminde tepkimizi, protestomuzu, beklentimizi, dayanışma duygularımızı ifade edeceğiz. Bundan sonraki süreçte kimse CHP’den salonlarda, binalarda, siyaset beklemesin. Bundan sonra sokaklarda, meydanlardayız.

“Resul Emrah Şahan, onlara eşit temsiliyet hakkı verdiyse, helal olsun”

Bugün Şişli Belediyesi’ne gittim. Belediye başkanımız Resul Emrah Şahan’ın yol arkadaşlarıyla, emekçilerle bir araya geldim. Buradan Şişli Belediye Başkanımız Resul Emrah Şahan’a selamlar olsun. Resul Emrah Şahan, CHP’nin yetiştirdiği bir evlat. Çok kaliteli, çok çalışkan bir bürokratken, büyük bir oyla, büyük bir teveccüh ile seçildi. Ben Resul Başkan’a bakınca, onda sadece bir ilçe belediye başkanı değil, onda geleceğin bakanını, bu ülkeye en güzel hizmetler yapacak çok etkili bir siyasetçiyi görüyorum. Bugün Resul Emrah Şahan, bir terör suçlamasıyla ve terör örgütüne yardım etme suçlamasıyla gözaltında tutuluyor. İddia kent uzlaşısı yaparak, batıdaki Kürtleri, buradaki belediyelerde temsiliyet sağlamak. Buradan açıkça söylüyorum. Batıdaki Kürtler, buradaki Türkler, Lazlar, Çerkesler gibi, batıdaki Aleviler, Sünniler gibi tam ve eşit haklara sahiptir. Resul Emrah Şahan, onlara eşit temsiliyet hakkı verdiyse, helal olsun. Ancak dedikleri şu, ‘Siz kent uzlaşısı yaptınız. Bu isim, DEM Parti’nin kullandığı bir niteleme’ Kendilerinin seçim kazanamadıkları yerlerde, kente hizmet edeceğine inandıkları, kente katkı sağlayacağına inandıkları, temiz yöneteceğine inandıkları adaylarda birleşmek üzere aldıkları bir karar. Biz de bunu İstanbul İttifakı olarak nitelendirdik ve uyguladık. İstanbul’un sosyal demokratları, muhafazakar demokratları, milliyetçi demokratları, Kürt demokratları bütün demokratları bir araya gelecek ve İstanbul’u kazandı. İşte biz hep birlikte bunu başardık. Hepsine minnettarız. Hepsinin arkasındayız.

“Tayyip Bey, Türkiye İttifakı’nın da İstanbul İttifakı’nın da sahibi benim”

Aramızda Adana İttifakı’nın mimarı Zeydan Karalar var. Bursa İttifakı’nın, Mersin İttifakı’nın mimari burada. Vahap Seçer var. Burada Eskişehir’i, kazanan, Tekirdağ’ı kazanan başkanımız, Aydın’ı kazanan ‘topuklu efemiz’ var. Biz tüm kentlerde kimseyi ayırmadan seçim kazanırken, listemizde geçmişte başka siyasi partilerde bulunan çok sayıda isim yer aldı. Şimdi o isimlerden dolayı, kimse belediye başkanlarını mesul tutmaya kalkmasın. Tayyip Bey, Türkiye İttifakı’nın da İstanbul İttifakı’nın da sahibi benim. Mesulü benim. Ne hesap soracaksan, benden soracaksın. Bizi Şişli’de izleyen on binlere selam yolluyoruz. Hep birlikte haykırıyoruz, Emrah Şahan yalnız değildir. Yarın sabah saat 11.00’de Beylikdüzü Belediyesi’nde olacağız. Murat Çalık başkanın yol arkadaşlarını selamlayacak, onlarla birlikte haykıracağız, Murat Çalık yalnız değildir. Buradan Beşiktaş Belediye Başkanımız Rıza Akpolat’ı, Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer’i, Beykoz Belediye Başkanımız Alaattin Köseler’i saygıyla selamlıyoruz. Onlara sesleniyoruz. Sizi seviyoruz. Sonuna kadar yanınızda, arkanızdayız.

“Ekrem Başkan, ne yolsuzluğa bulaşır ne de terörle işi olur”

Bugün İstanbul’da, yıllar önce İstanbul’un oyunu almış, desteğini almış, bu İstanbul’a hizmet etmiş ama artık seçim kazanamayacağını görmüş bir kişinin hezeyanlarıyla ve verdiği haksız, hukuksuz talimatlarıyla karşı karşıyayız. İstanbul’da yoksulu aşevinde doyuran, düşük gelirliyi Kent Lokantaları’nda ağırlayan, yeni doğan bebeği, ‘hoş geldin bebek’ diye karşılayan, yoksul anneyi, ‘Anne Kart’ ile kucaklayan Ekrem Başkanımıza karşı hazımsızlar. Büyük bir kumpas kurdular ama buradan herkes bilsin ki Ekrem Başkan, ne yolsuzluğa bulaşır ne de terörle işi olur. Tayyip Erdoğan, sıkışınca FETÖ’cülere kendi genel kurmay başkanını, terörist ilan ettirmiş, yıllar sonra da ‘milli ordumuza kumpas kurdular’ demiş biridir. Ekrem İmamoğlu gibi vatanını, milletini seven, yoksulu kendi evladından ayrı görmeyen, şefkatli, çalışkan, namuslu bir evlattan ne hırsız çıkar, ne yolsuz çıkar ne terörist çıkar.

“Ey Tayyip Erdoğan, sen en çok sokaklardan korkarsın”

Ey Recep Tayyip Erdoğan, sen en çok meydanlardan korkarsın. Bu akşam Saraçhane’yi görüyor musun? Ey Tayyip Erdoğan, sen en çok sokaklardan korkarsın. Artık sokaklardayız, meydanlardayız. Korkmaya devam et. Bizi korkutamazsın. Sen korkacaksın. Buradan sözümün, sesimin ulaştığı tüm Türkiye’ye sesleniyorum. Demokratik biçimde, şiddete bulaşmadan ama hak aramak için söke söke almak için sokaklar bizimdir. Meydanlar bizimdir. Bundan sonra kırıp, dökmeden, yakıp, yıkmadan ama sinmeden, durmadan, sokaklar bizimdir. Meydanlar bizimdir. Bana diyorlar ki ‘Sokak çağrısı mı yapıyorsun?’ Evet. Buradan sesleniyorum. Evde aç oturmayacağız. Evde yoksul oturmayacağız. Evde işsiz, güvencesiz oturmayacağız. Sen bizim seçtiğimizi nezaretlerde tutarken, biz evde oturmayacağız. Asla. Buradakiler senin gibi ne korkaklar ne de zalimler. Kimseye kıyamazlar. Ama kendilerini de senin gibi bir zalimin vicdanına bırakmazlar. Biz, birbirimize emanetiz. Tayyip Bey, korkuyorsun ve diyorsun ki ‘sokağa mı çağırıyorsun’, diyorsun ki ‘meydanlara mı çağırıyorsun?’ Evet. Bu meydanı, bu sokakları ben doldurmadım. Sen doldurdun sen.”

Example HTML page

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir