Muhalefet kabuğunu kırıp ülke gündemine dönecek mi?
Uzunca süredir kendi iç gündemiyle meşgul olan muhalefet kabuğunu kırıp ülkenin gerçek gündemine odaklanacak mı?
Kuşkusuz ki “Muhalefetin ülkenin gerçek gündemleriyle paralel gündem oluşturması gerekli” ve toplumun beklentisi.
Ülke gündeminin son 1 ayı neredeyse haftalık tüketilen bir dizi suni tartışma etrafında şekillendi. Var olan bütün konular üzerine birçok köşe yazısı, tartışma programı kendine yer bulsa da hiçbirinde iktidarın rolüne değinilmedi. Havada kalan birçok soru gündemin gidişatı içerisinde eriyip gitti. Öte yandan bu gündem değişiklikleri de olayların arka planını ve ülkenin gerçek gündemlerinin ıskalanmasına neden oldu.
Bir taraftan yerel seçim süreci de ülke gündemine girerken bu durum da sadece ittifak tartışmalarına indirgendi.
FATİH TERİM FONU
‘Fatih Terim Fonu’ adıyla bilinen ve Seçil Erzan’ın aralarında Arda Turan, Selçuk İnan gibi futbolcuların da olduğu birçok ismi dolandırılmasının yankıları uzun süre ülke gündeminde kaldı. Ancak olay magazinsel bir meseleymiş gibi ele alındı ve “Kim ne yaptı? Kim ne dedi?” gibi toplumun önüne atılan içerikler gerçeği görünmez kıldı.
YARGI KRİZİ
TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında çıkan AYM kararına Yargıtay’ın müdahale etmesi ile başlayan yargı krizi de çokça tartışılan başka bir konu oldu. AKP iktidarının hukuku ortadan kaldırdığı şartlarda bu tartışma da kendi kendine tükendi. Sonuç ise Atalay’ın anayasaya rağmen hâlâ tutuklu kalması.
Öte yandan bu krizin hemen ardından Erdoğan’ın tartışmaya açtığı 50+1 kuralı günlerce üzerine konuşulan bir diğer konu oldu. AKP- MHP arasındaki kriz olarak konuşulan bu konu da günlerce kendine yer buldu.
RÜŞVET SKANDALI
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar’ın HSK’ye gönderdiği ve yargıda var olan rüşvet çarkını anlattığı dilekçesi de AKP iktidarı dönemindeki yargıda yer alan yolsuzlukları açığa çıkartmıştı. Basında yer alan haberden sonra iddia edilen yargıdaki çeteleşme karşı hâkim ve savcılar hakkında soruşturma başlatılmasının ardından bu konu da günlerce tartışıldıktan sonra gündemden kayboldu. Üstelik yargı içerisindeki çeteleşme olarak ortaya çıkan iddialar sonucu sadece Hâkim Sidar Demiroğlu görevden alındı.
DİLAN-ENGİN POLAT ÇİFTİ
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Dilan ve Engin Polat çifti hakkında başlattığı soruşturma da ülke gündeminde genişçe yer tuttu. Ünlü fenomenler günlerce programlara konu oldu. Ancak bu mesele de magazinsel boyutlar etrafında normalleştirildi.
İTTİFAK MI İŞBİRLİĞİ Mİ?
Ülkenin son gündemi ise yerel seçimler. Adaylık başvuruları ile partilerin gündemleri tamamıyla 31 Mart Yerel Seçimlerine kitlendi.
Ancak bu gündem de kısa sürede ittifakların durumuna ve yaşanan güncel gelişmelere bağlandı. CHP-İYİ Parti işbirliği görüşmeleri, Cumhur İttifakı’nın ne yapacağı daha şimdiden en çok konuşulanlar arasında.
Diğer yandan da salt kişiler üzerinden ilerleyen tartışmalar gündemin içeriğini ortadan kaldırıyor. ‘Yerel seçimler siyaseti nasıl olmalı? Partilerin bu dönemde politikaları ne? Aday adaylıklarını açıklayan kişiler nasıl projeler sunacak? Gerçek bir yerel yönetim nasıl olmalı?’ gibi tartışılması gereken konu başlıkları da haftalık oluşan gündemler etrafında görünmez durumda.
NELER GÖRÜNMEDİ?
AKP iktidarının politikaları ülkeyi neredeyse her alanda ayrı bir krize sürüklerken sadece son bir ayda ülkede yaşananlar bile muhalefete ders niteliğinde. O gündemlerden bazıları ise şunlar:
• Yoksulluk ülkenin en yakıcı sorunu olmaya devam etti. Milyonlar geçim sıkıntısıyla boğuşurken ekonomik sorunlar, artan işsizlik ve yüksek enflasyon hasıraltı edildi.
• Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK) 13 Kasım Pazartesi İstanbul’dan Ankara’ya gerçekleştirdiği “Gelirde Adalet Vergide Adalet” yürüyüşü bir avuç bağımsız medya dışında gündeme gelmedi.
• Gerici kuşatma son sürat devam etti. Okullara imam atanmasını sağlayan ÇEDES projesine karşı tepkiler gündeme getirilmedi.
• Emekliler, İstanbul’daki TÜİK önünde boş poşetlerle eylem yaptı.
• 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü için sokağa çıkan kadınlara engel olundu.
• Aydın’da KYK yurdunda düşen asansör bir kadın öğrencinin hayatına mal oldu. Ülke genelinde KYK yurtlarında kalan öğrenciler ihmalleri protesto etti. Ancak öğrencilerin yurt protestoları da sümen altı edildi.
‘’MUHALEFET KENDİ GÜNDEMİNİ YARATMALI’’
Ülkede var olan onca gündeme rağmen en temel meselenin ekonomi olduğunu aklıyla düşünen herkesin önceliği. Fakat ülkenin demokratik geleceğinin, siyasal sistem sorunlarının belirginleşmesinin ve adaletin yok edilmesinin de önemli bir diğer sorun olduğu da ortada.
“Yanlış bir algı oluşturuldu. Yurttaşların ekonomik krizden çok etkilenmediği, 14-28 Mayıs’ta bu temel problemin oy verme davranışı üzerinde çok etkisi olmadığı gibi yanlış bir algı pompalandı.
Aslında temel mesele ekonomik krizin etkilendiği kesimlere doğru söylem ve tekniklerle yaklaşamamak, sosyal yardımlarla belli ölçülerde rahatlayan “ev ekonomilerinin” sürdürebilir olmadığını göstermek. Durum tespiti, enflasyonun ne kadar yüksek olduğunu tekrarlayan değil, tehlikenin boyutlarını, kendisine verilen “elma şekerlerinin” aslında ne kadar zehirli olduğunu anlatan politikalara ihtiyacı var.
Muhalefet yerel seçime giderken kendi gündemini, iç meseleleri derhal çözmeli. Muhalefet cephesinde artan ittifak tartışmalarıyla, kafası karışık “yönetme” zaafı varmış gibi görünen bir muhalefet izlenimi hızla terk etmeli.
İktidarın ısrarla, birlik içinde hareket eden “her şeye” hazırlıklı yapısını, “yaparsa Erdoğan yapar” algısını ve bu yaklaşıma dayalı ezberleri her alanda bozacak çözümlemeler üretmek zorunda.
Demokrasi’den, asgari ücrete, emeklilere zamına kadar toplumun gerçek taleplerini düzeyi ne olursa olsun, sonuna kadar dillendirmedikçe, iktidarın sınırını çizdiği tartışmalara razı oldukça mesafe alınması mümkün değil.”