Martın Sonu ve 1 Nisan Sabahı…

Example HTML page

Sevgili, genç araştırmacı gazeteci dostum Abdullah Ağırkan’ın kaleme aldığı ”Martın sonu ve 1 Nisan Sabahı adlı köşe yazısı geleceğimize dair oldukça önemli ip uçları taşıyor.”
Bence üzerinde düşünmeye değer ne dersiniz?

Ramazan Yiğit

Martın sonu gerçekten bahar olacak mı? Kirlenmiş düzen temizlenecek mi?  Bozuk düzene sağlam çarklar eklenecek mi?


Abdullah Ağırkan

Peki, nasıl bahar olacak Martın sonu?

Bahar demekle bahar olunmuyor denmişti vaktiyle bir siyasetçi, bu tez yanlış değil lakin eksik. CHP’nin seçim sloganı malum Martın sonu bahar, bu bir tezdir-idealdir ve bu idealize edilen bir son tespitidir…

Marx’ın sınıf kimlikli tezi kitlelerin ortak amacı sömürü gerçeğini ters-yüz etmek ve işçilerin, yoksulların baharı gelecek teziydi…

Meselenin özü ortak amaçta gizliydi yani…

Peki, şimdi dönüp CHP’ye bakalım ve partililerin hakikaten de ortak amaçları, idealleri var mı? Bir biriyle yarışan başkanlar, meclis üyeleri ve zihinde koltukların bölüşüldüğü, bu bölüşmeden payına düştüğü yer…

Peki, tersi olunca, yani koltuk rüyası boşa düşerse…

İşte mesele tamda bu noktada (ortak ideallerin olmadığı yerde ortak mücadele de olmayacağı için geri çekilme süreci başlar ve de dayanışma olmaz .)

İşte böylesi bir ortamda Martın sonu bakar olur mu? Koltuğa değil davaya talip olma meselesi, yoldaşlık, dostluk, bölüşüm, dayanışma gerçekten de çürümüş bir yönetimin entrikaların da boğulup gitmiyor mu?

İstişare olmadığı takdir de ve daha kötüsü ben bilirim “dar ekipçilik” ile kazanmak mümkün mü?

Martın sonu bahar olması için gerçekten kolektif akıla, ortak amaçlara ve de güncel çirkinliklere, entrikalara, pembe dizi formatlı çürümelerden azade bir yapılanma gidilmelidir… Özetle

Oysa durum daha da karmaşık ve daha da çetrefilli bir sürece evrilirken özgürlükten yoksun, çürümüş düzenden umulan konforlu güvenliğin özgünlüğü ile 1 Nisan da başarısızlık OLDUĞU takdirde sürecin derin karanlığı, yeni bir kurultay süreci, tasfiyeler vb… Kapıda pusuya yatmış durumda… Değil mi?

Oysa Onca emek veren insanının emeği ve onca mali külfeti omuzlayan kişi, kişilerin gerçekliği göz önüne alındığında gerçekten de kimsenin beyhude sarhoşluğa girmesi, yukarıdan bakması ve de merkezi kaçırması haddinde olur mu?

Martın sonu bahar olacak elbette ve de bunun için ciddi emek sarf ediliyor… Lakin 1 Nisan da kötü bir şaka olmaması için daha çok istişare, dayanışma, mücadele birliği şart değil mi? sizce de!

Bu elbette bir tercih meselesidir.

Kaynak Ülkede Günden Gazetesi

Example HTML page

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir