Madımak’ta yitirilen aydınlar anıldı

SİVAS’ta, 2 Temmuz 1993’te Pir Sultan Abdal Kültür Etkinlikleri’ne gelenlerin konakladığı Madımak Oteli’nin ateşe verilmesi sonucu yaşamını yitiren 33 aydın ile 2 otel görevlisi, kentte düzenlenen programlarla anıldı. Yaşamını yitirenlerin ailelerinin en önde olduğu yaklaşık 10 bin kişilik kalabalık, Atatürk Caddesi’nden eski Madımak Oteli olan İl Özel İdare Bilim ve Kültür Merkezi önüne yürüdü.

Kentteki ilk anma programı, valiliğin koordinasyonunda gerçekleştirildi. Vali Salih Ayhan, Belediye Başkanı Hilmi Bilgin, Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alim Yıldız, Cem Vakfı Genel Başkanı Erdoğan Döner, Emniyet Müdürü Kenan Aydoğan, İl Jandarma Komutanı Albay İdris Tataroğlu, Ticaret Sanayi Odası Başkanı Mustafa Eken ile çeşitli kurum ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden oluşan heyet, eski Madımak Oteli olan bugünkü Sivas Bilim ve Kültür Merkezi’ne geldi. Heyet, bina içinde, 2 Temmuz 1993’te yaşamını yitirenlerin isimlerinin yer aldığı anı köşesine karanfil bıraktı ardından dualar edildi.

VALİ AYHAN: 26 YILDIR ACIYI YÜREĞİMİZDE HİSSEDİYORUZ

Burada açıklama yapan Vali Ayhan, 26 yıl önce meydana gelen üzücü olayı anmak için milletvekilleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile bir araya geldiklerini kaydederek, “Bugün 2 Temmuz 2019. Bundan tam 26 yıl önce burada çok müteessif bir olay yaşandı. Sivas’ın bağrına bir hançer saplanmış durumdaydı. 93 yılını tahayyül ettiğimizde Türkiye’mizin çeşitli yerlerinde bu tür hadiseler yaşanmıştı; ancak en acısı Sivas’ta yaşandı. Burada ölen vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Ailelerine sabırlar diliyorum. Tabi Sivas’ımızda olması bizi derinden yaralamıştır. O gün bir avuç vatandaşımızda galeyana gelerek burada istenmeyen bir insanlık ayıbı yaşandı. 26 yıldır da bu acıyı yüreğimizde hissettik. Bu acı milletimizin ortak acısı, dedik ve yüreğimizde hep hissettik. Bu acı bizi birleştirecek ve bütünleştirecek. Birliğimizi ve bütünlüğümüzü perçinleyecektir” diye konuştu.

‘AİLELERLE ANMAK İSTEDİK’

Vali Ayhan, bu yıl, yaşamını yitirenlerin aileleriyle birlikte anma programını gerçekleştirmek istediklerini belirterek, şunları söyledi:

“35 vatandaşımızın buraya gelen aileleriyle birlikte anma programını yapmak istedim. Ailelerimiz içeriği giremeyeceklerine dair bir beyanları oldu. Tabi gönül isterdi ki beraber bu anmayı yapalım. Bu acı toplumun bir acısı olarak bizleri daha çok birleştirsin. Bir hususun da altını çizmek istiyorum. Sosyal medyada olsun, kamuoyunda olsun, sorumluluk mevkisinde olan herkesin Sivas katliamı kavramını kesinlikle kullanılmamasını istiyorum. Sivas kadim bir şehirdir, milli mücadelenin sarsılmaz duruşunu gösterdiği bir şehirdir. Dolayısıyla bu iki kavram bir araya asla gelmez. Sivas’ta yaşayanlar ve dışarıda yaşayan Sivaslılar, bu olayı tasvip etmiyor. Aslında özür dilenmesi gereken bir kesim varsa Sivaslılardan özür dilenmelidir. Buraya gelen vatandaşlar, acıyı yaşamaya destek olmak için gelenler var, onları da en iyi şekilde ağırlayacağız. Dua edeceklerdir, Sivas’ın birliğine de destek olmuş olacaklardır. Düzenleme kurulunun talepleri var. Güzel bir şekilde adım atıyorlar, uzlaşı mantığını devreye sokuyorlar. İstişarelerimizi yapacağız, arzu ve taleplerini en iyi şekilde karşılamaya çalışacağız. Sivas buna hazır. Bu acı bir grubun değil herkesin acısıdır. Türkiye Cumhuriyeti devleti birlikteliklerin ahengin bir ürünüdür. Bu ülkeye nifak sokmak isteyen, fitne sokmak isteyen, kirli oyunlar kurgulamak isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz. Bu mekanlar, bu tür olayların yaşanmamasını hatırlatacak mekanlardır.”

CEM VAKFI BAŞKANI DÖNER: ANI MÜZESİ OLMASINI İSTİYORUZ

Valiliğin anma programına katılan Cem Vakfı Genel Başkanı Döner ise “Dünyamız Kerbela’dan beri bu benzeri katliamları çok gördü. Madımak da katliamdır. İnancı ne olursa olsun; hiçbir dini inanç, insanların katledilmesini müsaade etmez. Hele bizim inancımızda asla kabul etmez. Bizim İslam inancımızda kin ve nefret asla yoktur. Sivas’ımız medeniyetlere ev sahipliği yapmış kadim bir şehirdir. Buranın anı müzesi olmasını istiyoruz. Sayın valimiz de hemfikirler. Biz bu topraklar için beraber şehit vermişiz. Kimsenin, kimseyi kovmak gibi bir hakkı yok. Biz bu topraklara beraber yaşama kültürünü ektik. Sivas’ımız bunu hak etmiyordu; ama bu anıları da bu acıyı da unutmayacağız” dedi.

AİLELER, KARANFİL BIRAKTI

Valilik öncülüğündeki kuruluşların anma programının ardından, yurt içinden ve dışından gelen yaklaşık 2 bin kişi, Seyrantepe Mahallesi’ndeki Hacı Bektaş-ı Veli binası önünde toplandı. CHP ve HDP dahil çeşitli siyasi parti, Alevi- Bektaşi dernekleri, sendikalar ile çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilci ve üyelerinden oluşan yaklaşık 10 bin kişi, önlerinde yaşamını yitirenlerin aileleri olmak üzere yürüyüşe geçti. Ethembey Parkı güzergahını kullanan kalabalık, Mevlana Caddesi ve kent meydanı üzerinden Atatürk Caddesi’nden eski Madımak Oteli olan bugünkü İl Özel İdare Bilim ve Kültür Merkezi önüne geldi. Burada aileler ve siyasi partilerin temsilcileri, eski otel binası olan bugünkü Bilim ve Kültür Merkezi önüne geldi. Aileler, bu yıl da binaya girmeyerek, ellerindeki karanfilleri ve olayda ölenlerin yakınlarının fotoğraflarını binanın girişine bıraktı. Bu sırada duygusal anlar yaşandı.

Anma programına CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ile milletvekilleri Şenal Saruhan, Orhan Sarıbal, Yüksel Mansur Kılıç, İrfan Kaplan, Ali Şeker, Nurhayat Kayışoğlu, Turabi Kayan, Ulaş Karasu, Kadim Durmaz, Servet Ünsal, Atilla Sertel ve Necati Yılmaz katıldı. HDP adına ise milletvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit, Ali Kenanoğlu, Kemal Bülbül, Kemal Peköz, Zeynel Özen yer aldı.
PİR SULTAN ABDAL DERNEĞİ BAŞKANI KAPLAN: MÜZE TALEBİMİZ BİTMEYECEK

Pir Sultan Abdal Derneği Genel Başkanı Gani Kaplan da 2 Temmuz 1993’te yaşamını yitirenleri anmak için bir kez daha buluştuklarını belirterek, şunları söyledi:

“Ne yazık ki 25 yıl olduğu gibi bu yıl da şehit ailelerimiz çocuklarının nerede katledildiğini, nerede ateşe verildiğini, nerede binanın içinde dolaştığını görmediler; şimdi de bugün de göremiyorlar. Biz her zaman şunu ifade ettik; Madımak ‘utanç müzesi’ olacak. Alevi kurumlarının bu taleplerinden hiçbir zaman vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Ancak öncü adım olarak biz valilikten buranın tüm sivil toplum örgütleri, kurumları bir araya gelin, birlikte içerideki şehitlerimizin arasında bulunan 2 katilin ismini çıkarın, diye çok uğraştık. Burada maalesef gerçekleşmedi. Bundan sonraki süreçte umut ediyorum ki önümüzdeki yıl gerçekleşir; ancak biz Madımak Oteli’ni mutlaka ‘utanç müzesi’ yapacağız. Yapıncaya kadar burası müze oluncaya kadar bu kitle buraya gelmeye devam edecektir. Buraya gelmemizi istemiyorsanız Sivas halkının da bize destek vererek, burasının ‘utanç müzesi’ olması gerekiyor. Bizler şehit ailelerimiz ile birlikte Ankara’da büyük bir ‘utanç müzesi’ yapmaya karar verdik. Ben dahil hiçbir genel başkan, hiçbir şehit ailesi içeri girmiyorsa devletin biraz kendini sorgulaması lazım. 26 yıldır attığımız gibi bundan sonraki süreçte de adımlar atacağız. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey görülmemiştir. Ne yazık ki 26 yıldır hiçbir şeyin değişmediğini gördük. Geçen Çubuk’ta Sayın Kılıçdaroğlu’nun linç edilme olayında kitlenin içinde bir kadının ‘Yakın, yakın’ diye bağırması içimizi sızlattı. 26 yıldır geldiğimiz sonuç. Biz Aleviler olarak buna asla izin vermeyeceğiz.”

CHP’Lİ AĞBABA: İNSANLIĞA KARŞI SUÇ

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ise “Maalesef zaman aşımına uğradı bu dava. Bilelim ki bu katliam, insanlığa karşı işlenen suçtur. Buradan Almanya hükümetine çağrımız var. Sivas davasının halen yargılanan tanıklarını mutlaka Türkiye’ye iade etmelidir. Bu, insanlık açısından önemli bir cinayettir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak her ne kadar mahkeme, zaman aşımı vermiş olsa da hem Meclis’te gündeme getirmeye çalışacağız hem de bu katliamın unutulmamasını sağlayacağız. Ne bizim ne insanlığın unutacağı bir dava ve hepimizin vicdanlarında mahkum olmuş bir katliamdır. Bu katliamda hayatını kaybedenleri bir kez daha anıyoruz. Bu katliam, Türkiye’deki aydınlanmaya, sanata, kültüre karşı yapılmış bir katliamdır. Bir cumhuriyetle hesaplaşmadır. Bunun da altını çizelim” diye konuştu.

HDP’Lİ KOÇYİĞİT: HESABI VERİLMELİ

HDP Eş Sözcüsü ve Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise aradan geçen 26 yıla rağmen acıların hala taze olduğunu belirterek, “Sivas’ın hesabı henüz sorulamadı. Zaman geçti, dava açıldı, katliamı yapanlar aklandı. Bütün Alevi kurumlarının talebi, ‘utanç müzesi’ olarak aslında düzenlenmesi gerekiyor. Ne yazık ki ‘utanç müzesi’ yapılmadığı için içinde canlarımızı yakan 2 katilin de adı yazıyor. Biz bunu kabul etmiyoruz. Sivas ile yüzleşilmesi gerekiyor. Katliamın hesabının verilmesi gerekiyor. Bu demokrasinin, insanlığın ilk adımıdır. 26 yıldır buradayız, bunun hesabını soracağız. 2 Temmuz 1993’te yaşamını yitirenleri saygıyla sevgiyle minnetle anıyoruz. Onlar bizim onur kaynağımızdır. Her biri bu ülkenin gülen yüzleriydi. Onlar üreten, düşünen insanlardır. Hesabını adil mahkemeler önünde verecekler, biz de bunu kararlılıkla takip edeceğiz” dedi.

Eski otel binası önünde toplanan gruptakiler, anma programının ardından geldikleri güzergahı kullanarak dağıldı.

Example HTML page

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir