Kılıçdaroğlu: İslam ile Müslümanlığımız arasındaki fark açılıyor

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Paneli’nde konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Dinimiz İslam’ın kendisiyle Müslümanlığımız arasındaki farkın gün geçtikçe açıldığını kabul etmeliyiz. İslam’ın özünde yer alan çoğulculuğun gün geçtikçe azaldığı, Müslümanlar arasındaki kardeş kavgasının tüm çabalara rağmen sonlandırılmadığı gerçeğiyle yüzleşmeliyiz. Kimi grup ve yapıların kendi çıkarları doğrultusunda dini değerlerimizi istismar etmesine hep birlikte karşı durmalıyız” dedi.

Kılıçdaroğlu: İslam ile Müslümanlığımız arasındaki fark açılıyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Paneli’ne katıldı. Törende İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da yer aldı.

“ATATÜRK’ÜN BAKIŞINA ÇOK UYUMLUYDU”

Kürsüye çıkan İmamoğlu, şu açıklamalarda bulundu:

“Elmalılı Hamdi Yazır’ın, İslam’ın her türlü ilerlemenin, bilimin, tekniğin ve medeniyetin yanında olduğu; cehalete, bağnazlığa, batıl inançlara karşı olduğuyla ilgili fikirleri gerçekten ülkemizin kurucu değerlerine ve kurucu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün bakışına da çok uyumlu olduğunu, örtüştüğünü ifade etmek isterim.

Elmalılı Hamdi Yazır’ın, Sahrayı Cedit’te bulunan kabri için de bir anıt mezar yarışması yaptık. Bu anıt mezar yarışmasında ilk 3’e giren eserleri değerlendirmek üzere değerli torununu ve ailesini davet ettik. Süreç son aşamaya geldi. Anıt eserde mutabık kalınacak halini de en kısa zamanda nasıl bitiririz diye düşünürken, inşallah 27 Mayıs’a, ölüm yıl dönümüne bunu yetiştirmenin çabası içinde olacağız.”

“SADECE BEŞERİ DEĞİL AYNI ZAMANDA DİNİ BİR ZORUNLULUK”

“Devletin dininin adalet olduğuna” vurgu yapan Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Elmalılı’nın, ‘Şüphesiz ki Allah, size emanetleri ehline vermenizi, insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emretmektedir’ şeklinde Türkçeye aktardığı ayette de buyurulduğu üzere devletin dini adalettir. Devlet, işin ehline verildiği, işi ehline verenlerce yönetildiği ve sonuç olarak adaletle hükmedildiği zaman bir vasfa kavuşmuş olur. Aksi halde ideal bir devlet yönetiminden söz edemeyiz. Bir ülkede zulmün, haksızlığın, eşitsizliğin, kayırmacılığın keyfiliğin değil; hukukun üstünlüğü, açıklık, eşitlik ve şeffaflığın hakim olması, vatandaşların onur ve haklarının korunması sadece beşeri değil aynı zamanda dini bir zorunluluktur.

“DİNİ DEĞERLERİMİZİN İSTİSMAR EDİLMESİNE KARŞI DURMALIYIZ”

Dinimiz İslam’ın kendisiyle Müslümanlığımız arasındaki farkın gün geçtikçe açıldığını kabul etmeliyiz. İslam’ın özünde yer alan çoğulculuğun gün geçtikçe azaldığı, Müslümanlar arasındaki kardeş kavgasının tüm çabalara rağmen sonlandırılmadığı gerçeğiyle yüzleşmeliyiz. Kimi grup ve yapıların kendi çıkarları doğrultusunda dini değerlerimizi istismar etmesine hep birlikte karşı durmalıyız.”

Example HTML page

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir