İYİ Parti’den Soylu’ya ‘mutabakat metni’ yanıtı
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, 6 muhalefet partisinin mutabakat metninden yola çıkarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik “O bildiriyi hangi büyükelçiye redakte ettirdin açıkla” şeklindeki sözlerine İYİ Parti’den yanıt geldi.
İYİ Parti Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu’nun, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin konuştu.
İkinci kez gerçekleşen “Liderler Buluşması”na değinen Tatlıoğlu, “6 siyasi partinin birlikteliği ve bunun Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem odağında gerçekleştirilmesi, Türk siyaseti için hem dil olarak hem üslup olarak hem de siyasetin kendi kulvarında akmasını sağlayacak strateji olarak kazanımdır.” dedi.
Önümüzdeki seçimin ‘Tek kişilik hükümet sistemiyle mi devam edilecek?’ yoksa ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme mi geçilecek?’ tercihleri arasında geçeceğini ifade eden Tatlıoğlu, çalışmalarını bu yönde yaptıklarını ekledi.
TORBA KANUN DEĞERLENDİRMESİ
Meclis’e gelecek olan 39 maddelik torba kanuna değinen Tatlıoğlu, kanunla birlikte Hazine’nin elindeki son arazileri satışa çıkaracağını söyledi.
“Ne yazık ki Türkiye hem Merkez Bankası hem de Hazine anlamında çok ciddi bir nakit sıkışıklığına gelmiş bir fotoğrafa sahip” diyen Tatlıoğlu, Türk ekonomisinin genel makro çıkış planı çerçevesinde hak ettiği yere gelebileceğini vurguladı.
Torba kanunla Kurumlar Vergisi’nin yüzde 25’e çıkarıldığını hatırlatan Tatlıoğlu, dünyada ilk defa sektörel bazda farklılıklar olduğuna işaret etti.
“Yaptım-oldu” anlayışının hakim sürdüğünü savunan Tatlıoğlu, şunları söyledi;
*Türkiye’nin bütün bunları yönetecek ciddi bir beşeri sermaye zenginliği var, aklı var. Devlete taşıdığınız zaman bunları yönetebilecek çok ciddi bir devlet aklı var ama buradan her defasında söylüyoruz; biz olumlu bulduğumuz kanun maddelerini onaylamamıza rağmen Cumhur İttifakı hiçbir öngörüyü, hiçbir önergeyi, hiçbir uyarıyı ve hiçbir katkıyı kabullenmiyor.
*Tamamına yakınını reddeden bir anlayış var. Bu toplumun büyük bir kısmını reddetmek demektir. Yanlışın maliyetini de milletimiz büyük fedakarlıklarla karşılamak zorunda kalıyor. Bugün Türkiye’nin karşılaştığı hayat pahalılığı, fakirlik, geçinememe sıkıntısı, işsizlik, yatırım iklimin kaybolması bu aklın neticesidir.
“SİYASETİN DİLİ SOPA İLE KISILMAK İSTENİYOR”
Kur Korumalı Mevduat Sistemi için “Merkez Bankası ile tapu dairesi arasında fark gözetmeyen bir anlayışın getirdiği noktadır” yorumunda bulunan Tatlıoğlu, sistemin ülkeye ek maliyet getirdiğinin mesajını verdi.
Türkiye’nin dövizle borçlanmasındaki faizi oranını yüzde 8.60 olduğuna dikkat çeken Tatlıoğlu, “Bu bizim gibi ülkelerin hiçbirinde görünmeyen bir faiz oranıdır.” dedi.
Kur Korumalı Mevduat Sistemi’nin yapılan açıklamalara göre, 590 milyon lirayı bulan bir hacme sahip olduğunu ifade eden Tatlıoğlu, şunları söyledi;
“5 günlük ödemelerin net tutarına baktığımızda 10-12 milyar liralık bir maliyet söz konusudur. Hesapladığımızda yüzde 107’lik bir faiz söz konusudur. Yüzde 107, borçlanma ihtiyacını karşılamak için ve dövizini baskılayabilmek için ödenen bir faizdir. Dövizi olanların, dövizlerini bozdurup sistemde tutabilmeleri için 84 milyonun cebinden, harçlığından, ekmeğinden, gelirinden kesilerek devletin üzerinden ödenen yeni bir faizdir.”
Türkiye’nin 23 Eylül 2021 tarihinden itibaren faiz ve Merkez Bankası sürecini sağlıklı tuta bilmesi durumunda, Merkez Bankası faizlerinin yüzde 14-15 bandında, Hazine’nin borçlanma maliyetlerinin 16 bandında, enflasyonun yüzde 20’lerin altında olacağını savunan Tatlıoğlu, döviz kurunun da 10 lirayı geçmeyeceğine işaret etti.
Tatlıoğlu, basın toplantısı ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Torba kanunda ‘Şirket itibarını sarsan’ habere hapis istendiği hatırlatılan Tatlıoğlu, şu ifadeleri kullandı;
*Siyasetin dili torba kanunla getirilen ilave bir sopa ile kısılmak isteniyor. Türkiye’de yolsuzluklar ve yolsuzluklara bulaşmış kişi ve firmaların isimleri zikredilmesi, bunlar yasak olsun.
*Firmaların itibarlarını zedeleyecek açıklamalarla ilgili hükümler var. Bunlar mahşerin 5’li atlısı için, bunun üzerinden muhalefet dilini terbiye etme üzerine getirilen bir düzenleme.
*Sayın Erdoğan ve saray yönetimi istiyor ki, Türkiye’de Osmangazi Köprüsü neden 14 milyar dolara mal oluyor sorulmasın. Geçenin bile parasının dörtte üçünü neden Hazine ödüyor? Bunlar konuşulsun istenmiyor.
“MİLLETİMİZE YANLIŞ BİLGİ VERİYORLAR”
45 bin araç garantisiyle açılan 1915 Çanakkale Köprüsü’nden 6 bin aracın geçmesi üzerine Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun “Zamanı geldiğinde geçecektir” dediği aktarılan Tatlıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü;
*Çanakkale’ye bir geçiş lazımdır ama bu tartışıldığı gibi bu bir tünel mi olmalıydı yoksa köprü mü olmalıydı bu teknik bir tartışma. Bizim de görüşümüz geçiş yapılması tarafında ancak bu daha yüksek maliyet ile kredi alan özel sektör yerine kamu ihale yöntemiyle yapılmalı.
*Bakın Osmangazi Köprüsü’nü şu an Hazine ödüyor. 2022 yılında yaklaşık 10 milyar lira köprüyü yapan konsorsiyuma para ödenecek, öyle gözüküyor. Bunun 7.5 milyar lirası Hazine ödüyor.
*’Cebimizden 5 kuruş para çıkmayacak’ sözü bu garantilere rağmen havada kalmış ve gerçeği ifade etmiyor. Milletimize yanlış bilgi veriyorlar. Yalan bilgi demek devlet adabına ve siyaset anlayışıma uymadığı için gerçek dışı demek istiyorum.
BAKAN SOYLU’NUN SÖZLERİ
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, 6 partinin mutabakat metninden yola çıkarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik “O bildiriyi hangi büyükelçiye redakte ettirdin açıkla’ şeklindeki sözleri de sorulan Tatlıoğlu şunları söyledi:
“Bunu değerlendirmiyoruz. Değerlendirmeye de değer bulmuyoruz. Süleyman Bey’in daha önce kamuoyunu bilgilendirmesi gereken hususlar var. Plan ve Bütçe Komisyonu’nda gelip de söz verdiği hususlar var. Öncelikle bunları açıklamasını bekliyoruz. İçişleri Bakanıdır. Sorması değil göstermesi gereken makamdadır. O önce söz verdiği açıklamaları yapsın gerisi kolay.”