İmamoğlu açıkladı… TBB heyeti, Suriye’yi ziyaret edecek!

Example HTML page

Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Ekrem İmamoğlu, TBB heyetinin başta Şam olmak üzere Suriye’yi ziyaret edeceğini açıkladı.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu 2024 yılının son Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Encümen Toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. İmamoğlu açıklamalarında, CHP’li belediyelere SGK borçları nedeniyle hacze başlanmasına değindi. 

TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara’da düzenlenen encümen toplantısının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. TBB olarak, savaşı ve yıkımı yaşayan Suriye şehirlerine bir heyet gönderme kararı aldıklarını kamuoyu ile paylaşan İmamoğlu, “İlk aşamada Şam’a gerçekleştirilmesi öngörülen ziyaret sırasında, Türkiye’deki geçici koruma altında bulunan Suriyelilerin gönüllü ve onurlu şekilde geriye dönüş ihtiyaçlarının karşılanması için, yerel yönetimler arasında iş birliği mekanizmalarının geliştirilmesi ve bu doğrultuda somut adımların planlanması da hedeflenmektedir. TBB üzerinden, şehirlerimizin Suriyeli belediyelere verecekleri kapsamlı desteğin, farklı etnik ve inanç gruplarından oluşan Suriye halkının eksiksiz tamamının barış, huzur ve refah içinde yaşamasına önemli katkı sağlayacağına yürekten inanıyoruz. Yine birliğimiz olarak, Suriye’nin yeniden ayağa kalkma sürecinde hem ülkemiz hem de komşumuz Suriye için elimizden gelen desteği yapmaya ve yerel yönetimler olarak, vazifemizi en üst seviyede yerine getirmeye de hazırız” dedi. İmamoğlu, süreci, Dışişleri Bakanlığı ve Şam Büyükelçiliği ile eşgüdüm içerisinde yürüttüklerini kaydetti.

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Encümeni, TBB ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun başkanlığında Ankara’da bir araya gelerek, Birliğin faaliyetlerini ve ülke gündemini değerlendirdi. Birlik hizmet binasında yapılan toplantıya; Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, Edirne Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Keçiören Belediye Başkanı Mesut Özarslan, Artvin Belediye Başkanı Bilgehan Erdem, Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritlioğlu Sengel ve Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı katıldı. İmamoğlu, toplantının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

“ADİL OLMAYAN DAĞITIM MEKANİZMASINI ADİL BİR ZEMİNE OTURTMA KONUSUNDA ÖZENLİ DAVRANIYORUZ”

Konuşmasının başında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 105. yıldönümünü kutlayan İmamoğlu, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Yerelin gücüyle milletin sorunlarına çözüm bulma gayreti içerisinde olmayı amaçladıklarını belirten İmamoğlu, “Başta belediyelerimizin temel sorunları olmak üzere, ne yazık ki hükümet tarafından yaratılan suni sorunları da ele aldığımız bir toplantı yaptık. Rutin gündemlerimizle birlikte, TBB olarak, geçmişten bugüne yapılan araç ve iş makinesi desteği geleneğini sürdürüyoruz. Elbette bu konuda, ne yazık ki geçtiğimiz dönem içerisinde bir bölümünde yaşanan, adil olmayan dağıtım mekanizmasını belli veriler üzerinden adil bir zemine oturtma konusunda özenli davranıyoruz. Daha önce de deprem bölgesi illerimize 89 araç ve iş makinesi desteği yapmıştık. Bugün de encümenimizde, yeni araç ve iş makinesi hibelerini görüştük” dedi.

“ÜLKE DEMOKRASİMİZE GÖLGE DÜŞÜREN KAYYUM ATAMALARIYLA 2024 YILINI NOKTALIYORUZ”

31 Mart 2024 yerel seçimleriyle birlikte, yerel yönetimlerde bir değişimin yaşandığına vurgu yapan İmamoğlu, “Ama ne yazık ki, 31 Mart 2024 yerel seçim sonuçlarının ardından, özellikle muhalefet partilerine ait belediyelerin hükümet tarafından hedef yapıldığını görüyoruz. Farklı konularda, farklı mevzularda bir kısım ayrımcılığın devam ettiğini görüyoruz. Kimi zaman siyasi operasyonlar, kimi zaman ekonomik operasyon girişimleri yaşandı bu kısa 8 aylık dönemde. Kimi zaman yıllardır belediyelerin hizmet verdiği alanlar ya da bir şekilde gelir elde ettiği alanların, hemen bu seçimden sonra geri alınması ya da müdahale edilmesi gibi uygulamalar… Bunları yaşadığımız bir 2024 yılına da seçimi yaşadığımız gibi veda ediyor ortamdayız. Maalesef, yine ülke demokrasimize gölge düşüren kayyum atamalarıyla 2024 yılını noktalıyoruz. Ve ne yazık ki, SGK başta olmak üzere, birtakım belediyelerin borçları bahane edilerek, belediyelerin elini kollarını bağlama çabalarına tanık oluyoruz” diye konuştu.

“MERKEZİ İKTİDARIN YERELDE ANA MUHALEFET GÖREVİNİ SİNDİREMEMESİ, DEMOKRASİYE GÖLGE DÜŞÜRMEKTEDİR”

Merkezi iktidarın yerelde muhalefet pozisyonuna geçtiğinin altını çizen İmamoğlu, “Bu, milletin iradesidir. Buna saygı duymak, demokrasinin temel kuralıdır. Bir nevi ana muhalefet görevini sindirememesi meselesi, demokrasiye gölge düşürmektedir. Ve bu yönüyle de belediyelere yönelik, tam anlamıyla fütursuzca saldırıları harekete geçirmeleri, hepimizi üzmektedir, canımızı sıkmaktadır. Halbuki şöyle bakılması gerekir: Milletimiz, 2023 yılında sizi iktidar yaptı. 2024 seçimlerinde de başka bir partiyi iktidar yaptı. Demokrasiyi sindirmek zorundasınız. Çünkü burası, 27 Aralık’ta Mustafa Kemal Atatürk’ün geldiği, başkenti Ankara olan Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Ve temel dayanağı, laik bir hukuk devleti olmak ve aynı zamanda demokrasiyi güçlendirmektir. Bu manada yapılan bu uygulamalar, bu prensiplerin hiçbirine uymamaktadır. Siyasi olarak kayyumlar, ekonomik olarak da SGK prim borçlarının bu saldırıda araç olarak kullanılmasını ve kullanılmaya devam edildiğini görüyorum. Ve gerçekten memleketimizin işte tam da böylesi bir demokrasi ülkesi, hukuk ülkesi olması prensibine ters düştüğünü, gölge düşürdüğünü de ifade etmek isterim” ifadelerini kullandı.

“ADALETSİZLİĞE BİR ÖRNEK: İBB’NŞN BİR ÖNCEKİ AY ÖDENEĞİNDEN, HABERSİZCE 1,1 MİLYAR LİRA PARA KESİLDİ”

Türkiye’deki tüm belediyelerin SGK prim borçlarının, SGK’nın gelir kalemlerinin yüzde 2,7’sine denk düştüğü bilgisini paylaşan İmamoğlu, şunları söyledi:

“Hükümet, neredeyse bütün işleriyle ilgili sıkıntılarını, belediyelerin SGK borçlarına bağlar duruma geldi. Yani neredeyse, asgari ücreti niye düşük açıkladı diye yarın sorsalar, yani bunu bile belediyelerin SGK borçlarına bağlayacak kadar gündem ve mevzu ediyorlar. Ve bunun dillerinden düşürmemeleri de çok can sıkıcı. Farklı üsluplarla, işte ‘belediyeleri silkeleme’ kavramı, efendime söyleyeyim hesapsız, kitapsız bir üslupla, belediyelere her ay gelen bütçe ödemelerinin kesintiye uğratılması, belediyelerin mallarına haciz koyulması ve bu anlamda ciddi bir adaletsizlik uygulamaları silsilesi. Hedefe konan ve kesinti haczi yağmuruna tutulan bazı belediyelerle ilgili birtakım farklı uygulamaları sizlerle paylaşmak isterim. Mesela, adaletsizliğe bir örnek: İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bir önceki ay ödeneğinden, habersizce 1,1 milyar lira para kesildi. Ve buna benzer kesintiler, başka belediyelerimizde de söz konusu. Ya da bir başka İstanbul’daki ilçe belediyesine, CHP’li bir belediyeye -ki aralarında tarihi eserler de var- gayrimenkullerine hızlıca haciz konuldu.”

AK PARTLİ BELEDİYEYE YAPILAN “SGK BORCU JESTİNİ” ANLATTI

“Ama İzmir’de bir belediyeye bu süreçte pozitif ayrımcılık uygulandı. Yine muhalefet belediyelerine, başta CHP’li belediyeler olmak üzere, aman vermeyen hükümet, İzmir’de bir belediyeye hazineye olan borçlarını kapatmak için ilginç bir metot uyguladı. Metot hayli ilginç. Maliye Hazinesi, kendisine ait çok büyük bir araziyi Menemen Belediyesi’ne hibe olarak verdi. Sonra da bu borçlarına karşılık Hazine’nin hibe ettiği araziyi satarak, borçlarını ödeme olarak geriye verme konusunda bir girişimi başlattı. Açıkçası merkezi idarenin, hükümetin bir ilçe belediyesine borçlarını ödemesi konusunda bu anlamlı jestten rahatsız değiliz. Rahatsız olduğumuz, bu jestin benzerlerinin bu kadarını da beklemiyoruz yani. Çok daha düşük bir eee anlayışla bile diğer belediyelere de yaklaşsalar, bu sorunların tamamını şu anda istese, el ele verse, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Şehircilik Bakanlığı el ele verse, Tarım Orman ve Köy İşleri Bakanlığı inanın bizimle oturup konuşsa, bu sorunların tamamını çözeriz ve hiç kimse böylesi bir çözümden de zarar görmez. Biz, TBB olarak, bu jestlerin partizanlıktan uzak bir şekilde yapılmasını arzu ediyoruz. Tüm belediyelere eşit bir şekilde uygulanmasını arzu ediyoruz.”

“‘SİLKELEME’ ÖNERİLERİ YA DA NEREDEYSE ‘ÇÖKÜN BELEDİYELERİN ÜSTÜNE’ DİYECEK KADAR BİRTAKIM TARİFLERİN YAPILMASI…”

Belediyelerin de anayasal zeminde devlet kurumları olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “Yani o kuruma ver, bu kuruma verme anlayışı olabilir mi? Bu çok kötü bir bakış açısı. TBB olarak, bu konularla ilgili nasıl bir uygulama yapılmalı önerilerimizi de bu yaz sonunda birçok bakanlığa yazılı olarak zaten gönderdik. Nasıl uzlaşılabilir; belediyelerle nasıl uzun vadeli bir uzlaşıyla borçların ödemesinin dengesi sağlanabilir şeklinde. Ama ne yazık ki bu partizan uygulamalar ve belediyelere dönük bu sıkıştırmalar, ‘silkeleme’ önerileri ya da neredeyse ‘çökün belediyelerin üstüne’ diyecek kadar birtakım tariflerin yapılması, devletin en üst mercileri tarafından böyle bir dil kullanılması çok üzüntü vericidir” dedi.

KAYYUM TEPKİSİ: “UMARIM 2025 YILINDA, ÜLKEMİZ VE MİLLETİMİZ HAK ETTİĞİ GERÇEK DEMOKRATİK DEĞERLERE KAVUŞUR”

Son dönemde yaşanan kayyum uygulamalarını da gündemlerinden düşürmediklerini belirten İmamoğlu, “Kayyum uygulamalarını kesinlikle reddeder ve kınarken, özellikle CHP’li Esenyurt Belediye Başkanımız Sayın Profesör Doktor Ahmet Özer’in, seçilmiş bir belediye başkanı olarak, yeni yıla ailesinden, Esenyurtlular’dan uzak bir şekilde haksızca cezaevine girmesinden ötürü duyduğum üzüntüyü de özellikle belirtmek isterim. Umarım 2025 yılında, ülkemiz ve milletimiz hak ettiği gerçek demokratik değerlere kavuşur. Herkese adalet, elbette gerekli. Haksız ve hukuksuz yargılamalar, haksız ve hukuksuz bir biçimde hapis yatan herkesin yeni yıla girerken, bir dilek olarak özgürlüğe kavuşmasını, 2025’in herkese adil bir dünya, adil bir memleket, adil bir ortam, adil bir şekilde yaşanan şehirlerin oluşmasına vesile olmasını elbette diliyorum” şeklinde konuştu.

“YENİ DÖNEMDE, İNŞALLAH İSTİKRAR VE BARIŞIN HAKİM OLDUĞU BİR SURİYE’Yİ GÖRMEK…”

Türkiye’nin güney sınırında yaşanan gelişmelerin de toplantıda ele alındığını kaydeden İmamoğlu, TBB’nin Suriye’ye yönelik yaklaşımını şu sözlerle özetledi:

“Ülkesini terk etmek zorunda kalmış, çoğu da Türkiye’de yaşayan 10 milyonun üzerinde sığınmacıyı, işkence odalarında ve birtakım zindanlarda ölüme terk edilmiş binlerce masum insanın olduğunu, yokluğun, yoksulluğun ve zulme maruz bırakılmış milyonlarca Suriyelinin olduğunu hem gördük hem yaşadık hem tespit ettik. Suriye iç savaşı, aynı zamanda farklı etkilerle de bizim hayatımızı çok yönlü, negatif etkiliyor. Yoğun sığınmacının ülkemizde bulunmasının dışında, sınırımızda artan terör faaliyetleri ve bölgeden ülkemize yönelik terör ihracının artışı da bizim için çok önemli tehditler oluşturmuş durumda. Ülkemiz, sınır dışındaki operasyonlarımızda ne yazık ki evlatlarını şehit verdi. Bunun yanında yine sığınmacı meselesinin ülkemizde çok büyük bir külfete mal olduğunu, yine hükümetin temsilcileri ifade etti, etmeye de devam ediyor. Bu sebeple iç savaşın umut ediyoruz ki bitmesi, ülkemiz için çok hayırlı olacaktır. Yeni dönemde, inşallah istikrar ve barışın hakim olduğu bir Suriye’yi görmek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bakışıdır, milletinin bakışıdır. Suriye’de oluşacak olan olumlu durum çok değerlidir.”

“SIĞINMACILARIN EVLERİNE GERİ DÖNÜŞÜ İÇİN SORUMLULUKTAN KAÇMAYACAĞIZ”

“Biz de TBB olarak, bu süreçte hem ülkemizin güvenliği hem ülkemizde yaşayan sığınmacıların evlerine geri dönüşü için sorumluluktan kaçmayacağımızı ve mutlaka sorumluluk alacağımızı ortak kararla belirttik, beyan ediyoruz. Suriye’de şehirlerin acil ihtiyaçlarının karşılanması, ekonomik ve sosyal altyapının yeniden inşası ve yerel yönetimlerin kapasite geliştirme süreçlerinin desteklenmesi, öncelikli konularımızdan birisidir. Ülkemizde, tüm belediyelerin doğal üyesi olduğu TBB’nin görevleri arasında, yurt içi ve yurt dışında belediyeleri temsil etmek, belediyeciliğin ve yerel hizmetlerin gelişmesine yardımcı olmak için kardeş şehir ilişkilerinin gelişmesine destek olmak da yer almaktadır. Bu yönüyle, kardeş şehir ilişkilerinin en önemli aşamalarından biri de mutlak güçlü bir dayanışmadır. Beş bölgeden çoğu büyükşehir olan belediyelerimizin, Şam başta olmak üzere Halep, Lazkiye, Hama, Hasekiye gibi Suriye’nin önemli şehirleriyle kardeş şehir ilişkileri bulunduğunu bilmekteyiz. Türkiye-Suriye belediyeleri arası, iç savaş nedeniyle kesintiye uğrayan ilişkilerinin yeniden tesisi ve sürdürülebilir bir zeminde yürütülmesinin koşullarını, Suriyeli yetkililerle çalışmak istiyoruz.”

“TBB ÜZERİNDEN, ŞEHİRLERİMİZİN SURİYELİ BELEDİYELERE VERECEKLERİ KAPSAMLI DESTEĞİN…”

“Bu çerçevede, TBB olarak, başta Şam olmak üzere, Suriye’deki şehirlerin ihtiyaçlarını yerinde tespit etmek, iki ülke belediyeleri arasındaki iş birliğini yeniden tesis etmek ve sürdürülebilir bir zemine oturtmak, birliğimiz belediyelerin desteğini koordine etmek amacıyla da bir TBB heyetinin, en kısa zamanda Suriye’yi ziyaret etmesini hep birlikte kararlaştırdık. İlk aşamada Şam’a gerçekleştirilmesi öngörülen ziyaret sırasında, Türkiye’deki geçici koruma altında bulunan Suriyelilerin gönüllü ve onurlu şekilde geriye dönüş ihtiyaçlarının karşılanması için, yerel yönetimler arasında iş birliği mekanizmalarının geliştirilmesi ve bu doğrultuda somut adımların planlanması da hedeflenmektedir. TBB üzerinden, şehirlerimizin Suriyeli belediyelere verecekleri kapsamlı desteğin, farklı etnik ve inanç gruplarından oluşan Suriye halkının eksiksiz tamamının barış, huzur ve refah içinde yaşamasına önemli katkı sağlayacağına yürekten inanıyoruz. Yine birliğimiz olarak, Suriye’nin yeniden ayağa kalkma sürecinde hem ülkemiz hem de komşumuz Suriye için elimizden gelen desteği yapmaya ve yerel yönetimler olarak, vazifemizi en üst seviyede yerine getirmeye de hazırız.”

“DIŞİŞLERİ BAKANLIĞIMIZ VE ŞAM BÜYÜKELÇİLİĞİMİZ İLE EŞ GÜDÜM İÇERİSİNDE HAREKET EDİYORUZ”

“Bu ilk ziyaretimizin gerçekleştirilmesi için, Dışişleri Bakanlığımız ve Şam Büyükelçiliğimiz ile hafta başından beri yürüttüğümüz diplomasi çerçevesinde, eş güdüm içerisinde hareket ediyoruz. Bu anlamda destek olan ve yön veren bakanlığımıza da buradan teşekkür etmek isterim. Umarım kısa zamanda bu girişimimiz olumlu sonuçlanır ve heyetlerimiz, güvenle Şam’a gider ve Şam’da yapacağı tespitler ve bulacağı karşılık mekanizmalarıyla birlikte, başta büyük şehirlerimiz olmak üzere ve yine başta o bölgede geçmişten bugüne gelen kardeş şehir diplomasisini yürüten şehirlerimiz olmak üzere, en etkin şekliyle sıkı bir koordinasyonu sağlayarak, şehirlerimizin Suriye’de ciddi katkılarını, başta oraya gelecek olan sığınmacıların çocukları, kadınları, gençlerini hedef alacak, güçlü hizmet deneyimlerini aktarmak üzere yola çıkmayı sağlarız.”

GAZETECİLERİN SORULARINI YANITLADI

İmamoğlu, değerlendirme konuşmasının ardından, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı. Gazetecilerin soruları ve İmamoğlu’nun bu sorulara verdiği yanıtlar şöyle oldu:

  • Asgari ücret, 22 bin 104 TL olarak açıklandı. Sayın Genel Başkan Özgür Özel de CHP’li belediyelerde asgari ücretin 30 bin TL uygulanacağını açıkladı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Ve ek olarak, asgari ücret açıklandıktan sonra attığınız tweette de belediyelerde sosyal yardımların ciddi oranda artışa gideceğini açıkladınız. Bu konuda neler yapılacak?

“İSTANBUL’DA SOSYAL YARDIM TALEBİ OLAN AİLE SAYISI 1 MİLYON 700 BİNE ÇIKTI”

“Zaten bu asgari ücret konusunda, bugüne kadar da -özellikle CHP’li belediyeler adına söyleyebilirim ki- ciddi anlamda bu asgari ücretin üstünde bir rakamla uygulamayı sürdüren belediyelerimiz var. Mutlak bu anlamda da bu söylenen seviyenin üzerindeki bir uygulamayı, belediyelerimiz harekete geçirecektir. Bunda geri kalacak bir belediyemiz olduğunu düşünmüyorum. En asgari ücretin, o rakamın da üstünde olacağını şimdiden görebiliyorum. Tabii yine sosyal yardım meselesi, sadece bugüne dair açıklanan asgari ücretle ilgili değil. Daha önce de rakamları vermiştim. 2024 yılının Ekim ayına kadar olan bölümünde, bizden sosyal yardım talebi olan aile sayısı, 1 milyon 700 bine çıktı. İstanbul için konuşuyorum. Bir önceki yıl bu yaklaşık 800 bin civarındaydı. Yani zaten iki katına artmış bir 2024 yılını geçiriyoruz. Bu mevcut durum da bunun daha da büyüyeceğini öngörüyoruz. Ve sadece sosyal yardımın bilindik modelleriyle de hareket etmiyoruz aslında. Her ilin, her ilçenin, her büyükşehirin kendine has birtakım çalışmalarıyla, çok yönlü, kendi yöresinin uygun koşullarını ya da tespitleri yaptığı taleplere dönük çalışmalarını da yürütüyor.”

“DAYANIŞMACI VE HALKÇI BELEDİYECİLİĞİ UYGULADIK, UYGULAMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

“2019’dan bu yana yaptığımız tespitlerde, en az 4 katına, 5 katına, ki bizde artık 6-7 katına kadar çıkan bir sosyal yardım bütçesini yönetiyoruz İstanbul’da ve diğer belediyelerimizin olduğu yerlerde. Bu da aslında ülkemizin, önceki döneme göre, 2019’dan bu yana, çok yönlü bir yoksullaşma ve ekonomik zorlukların yaşandığı bir ülke pozisyonunu tarifliyor. Bir yanıyla, aslında biz de belediyeler olarak, sosyal yardım bütçelerimizi büyüterek, bugünün zor koşullarında vatandaşımıza, bütçemizin kalemlerinde olmayacak derecede, olmayan işleri de yaparak, daha büyük destek sunma gayretini ortaya koyan, sorumluluk alan belediyeciliği, dayanışmacı ve halkçı belediyeciliği uyguladık, uygulamaya devam edeceğiz.”

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN SUÇLAMALARI VE AYŞE ATEŞ ZİYARETİ SORULDU

–           SGK borçlarıyla ilgili Cumhurbaşkanı’nın bazı açıklamaları olmuştu. “Tıpış tıpış ödeyecekler. İş başka mevzulara gelince şahin kesiliyorlar, ama borç ödemeye gelince de güvercin kesiliyorlar. Milletin hakkını, yetimin hakkını size konserlerde, şarap turlarında yedirmeyiz” dedi. Bir de görüşmenizden önce Sayın Ayşe Ateş buradaydı, ziyaret etti. Onun da bir adalet arayışı var. Neler söylersiniz?

“SÖYLEDİĞİ İFTİRA İFADELERİNİN HİÇBİRİSİ BİZİM ÜZERİMİZE YAPIŞMAZ”

“Sayın Cumhurbaşkanı’nın ruh halinde ya da zihninde, bir sert cümle söyleyecekse, aklından hemen İstanbul’un geçmesi ve oradan, ‘İstanbul’a buradan da nasıl bir gönderme yaparım’ diye düşünmesi çok manidar. Bunu yaşıyoruz 6 senedir. Tabii söylediği iftira ifadelerinin hiçbirisi, bizim üzerimize yapışmaz. Biz, olimpiyatlara yol yürüyen bir şehiriz. Çok güçlü çalışmalar yapıyoruz. 2036’da ev sahibi olmak istiyoruz. 2027 Avrupa Oyunları’nın diplomasisini yürütüyoruz. Bu kapsamda yapılan, daha önce yapılmayacak, yapılmamış olduğu kadar, güçlü ve önemli diplomatik girişimlerin daha güçlüsünü yaparak, geçirdiğimiz o ortamları, bu şekilde ifade etmesi çok can sıkıcı, üzücü. Ama alıştık. Halbuki biz, daha dün, ülkemizin Spor Bakanı’yla, o yaptığımız diplomatik görüşmelerin sonucunda elde ettiğimiz Avrupa Oyunları’nın ya da 2036’ya birlikte çalışabilmenin yol ve yöntemlerini konuştuk. Bence doğru olan bu. Doğru olmayanı da Sayın Cumhurbaşkanı’nın ifadeleri. Devlet, devleti silkelemez yani. Devlet, kendi kurumunu silkelemez. Devlet, kendi kurumunun bir konusunda üzerine çökmez. Yardımcı olur, el verir, birlikte oturur, konuşur, çözüm bulurlar. K aldı ki zaten güvercin de bizim, şahin de bizim yani.”

“AYŞE HANIM’LA YÜZ YÜZE GÖRÜŞMEK NASİP OLMAMIŞTI”

“Ayşe Hanım’la daha önce birçok kez telefonda görüşmüştük. Daha önce rahmetli eşinin ailesini Bursa’da ziyaret etmiştim. Daha sonra yüz yüze görüşmek nasip olmamıştı. Birkaç kez niyet etmiştik ama gerçekleşememişti. Malumunuz, gerçekten çok derin bir adaletsizlik yaşar durumda kendisi. Sonsuz desteğimizi kendisine, bu geciken yüz yüze buluşmamızda ifade ettim. Şahsi olarak, her yönüyle yanında olduğumuzu kendisine ifade ettim. Beni ziyarete çok sevgili iki kızını da getirmiş olması elbette beni çok mutlu etti. Ben de sevgili kızlarına ve kendisine kitaplarımızdan hediye ettim. Hoş bir sohbet, Ankara sohbeti yaptık. Daha sonra da yine buluşmak dileğiyle vedalaştık. En kısa zamanda da güzel kızlarımızı İstanbul’da misafir etmek istediğimi kendisiyle paylaştım.”

Example HTML page

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir