Dursun Bulut’tan ‘George Orwel’ alıntılı değerlendirme: Aslında hiçbir şey yasa dışı değildi, çünkü artık yasa diye birşey yoktu!

https://askidafatura.ibb.gov.tr/

ASLINDA HİÇBİR ŞEY YASADIŞI DEĞİLDİ, ÇÜNKÜ ARTIK YASA DİYE BİRŞEY YOKTU! (George Orwell)

Türkiye’de nispi demokrasi, seçme ve seçilme hakkı, yarım yamalakta olsa düşünce ifade etme, örgütlenme ve demokratik tepki verme hakkı vardı. Bunları kaybedince, öncesinde “bana değmiyorlar, kârlarımız yerinde” diyen Patronlar (TÜSİAD), telaşa kapılıp, gidişatın iyi olmadığına itiraz etmek istediler, haklarında derhal soruşturma başlatıldı.

Sevgili Patronlar, nerdeyse 23 yıl olacak. Haydi bunun ilk on yılında kendinizi bu iktidarın sağladığı yüksek kazançlara kaptırdınız. 13 yıla yakındır zulüm görmeyen yoktur. Günahı olmayan çok sayıda insan yıllardır içeride. Sizin deyiminizle ülkenin tüm değerleri çöktü. Ama siz kendinize yeni geldiniz. Olsun zararın neresinde dönerseniz kârdır. Bari bundan sonra dik durun ki, her şeyin para olmadığını göstermiş olasınız.

Dün, SODEV’in geleneksel ödül töreni vardı. Ödüle, FERNAS işçileri layık görülmüştü. Törende FERNAS işçileri adına bir Kadın temsilci konuştu. Konuşması tam bir ders niteliğindeydi. SODEV bu konuşmayı kamuoyuna duyurursa yerinde bir görev yapmış olur.

Mücadele içinde gelenler çelikleşiyorlar, direngenleşiyorlar, dayanışmacı oluyorlar. Her haksızlığa karşı çıkıyorlar. Zafer onlara yakışmış. Ödüllerini tüm Dünya Emekçi Kadınlarına adadılar. Kutluyorum hepsini.

Keşke, bu adımları çoğaltabilseydik. Keşke, iktidarın oyunlarına gelmeseydik. Yapamadık. Birkaç yıldır her konuşmada, her yazıda “AKP iktidarı, 2024 Yerel Seçimleri sonrasında artık her yapıya, kuruma, kişiye, her kötülüğü yapacaktır” uyarıları yapıldı. Ses duyurmak mümkün olmadı. Çünkü, kurullarla karar alma alışkanlığından çok uzaktık. Seçimlerden yüksek moralle çıkmamıza ve AKP’nin çökmesine rağmen, biz bu avantajı kullanarak erken seçim kapılarını açamadık.

● Sanki biz ülkeyi bu hale getirmişiz gibi, işe normalleşmeyle başladık.

● Partimizin merkez binasına Cumhurbaşkanı forsu çekerek, Sn.Erdoğa’nı karşıladık.

● Bu kadar zulme karşın meclis grubunu ikiye bölerek, TBMM’de Sn.Erdoğan’ı ayakta karşıladık.

● New York belediye başkanı hakkında Amerika’da açılan davaya ilişkin, Türkiye Cumhuriyeti rüşvet vermez diyerek, AKP “devletini” hoş gösterdik.

● 1 Mayıs’ta insanları davet edip, bilgi vermeden ayrıldık.

● Işıkları söndürün dedik, bu eylemi itibarsızlaştırdık.

● Tüzüğümüzü Kurultay Delegeleri yerine 81 il başkanıyla yaparak, niye bu Tüzük Kurultayı’nı yaptık sorularına sebep olduk.

● Kırmızı kart dedik, örgütlerimizde esprilere yol açtık.

● 2024 yerel seçimlerinde Ön Seçim sözü verdik ama bu sözümüzün gereğini yapmadık.

● Bırakın yönetimleri, TBMM Grubumuzla dahi konuşmadan sadece CB’lığı için Ön Seçimi ilan ettik.

Bu hataları yapanlar strateji oluşturamazlar, ortak davranamazlar. Bu tespitim o kadar acı veriyorki, çünkü; giderek partimizdeki farklı görüşler birbirlerini, parti içinde barındırmama aşamasına evrilecek.

Biz stratejik davranmıyoruz. Ortak akıla hiç ihtiyaç duymuyoruz. Haksız, hukuksuz durumda olan AKP’yi, haklı duruma getirerek, kendini tartıştıran başka bir örnek yoktur, bizim dışımızda.

Sevgili Partililer, Sevgili Yoldaşlarım:

AKP, CHP’nin Kurultayı’nı inceleme cüretini bir yıl önce göstermiş. Gizli tutmuş. Sonra CB’nının ağzında şaibeli kurultay olarak nitelediler. Bu oyunlara, haksız ithamlara birleşerek, bütünleşerek karşı çıkmamız gerekirken, birbirimize düşen ve partimizin yıpratılması tuzaklarına izin vererek, yeni ve çirkin tartışmaların önünü açan tek partiyiz. Bu eksiklerimiz nedeniyle önümüzdeki günlerde, aylarda, yıllarda bizi bekleyenleri sıralarsam abartmış olmayacağım:

● AKP, artık istimini aldı. Hergün, her hafta CHP ve kendisine karşı olan herkese gözdağı verecek. Durdurmanın yolu bütünleşmek ve güçlü kitlesel karşı koyuştan geçer.

● Hatırlayalım, FETÖ cemaatini devletin içine yerleştiren AKP’e, günahını çekmesi gerekirken, partimiz suçlanmıştı. Yine aynı cemaat oyunları sahneye konulursa şaşırmayalım. Çünkü, biz sadece ‘oy’ diye yola çıkmaktan vazgeçmedik.

● Ön Seçime ilişkin endişelerimi ve eksiklikleri defalarca yazmıştım. Geldiğimiz nokta itibarıyla bizi bölmek için, AKP her yolu deneyecektir. Biz bütünleşemediğimiz için, AKP; Kurultayımızı lekelemeye devam edecek, kayyımla tehtid edecek, partililerimize yönelik davaların sayısını çoğaltacak.

Sevgili CHP’liler, artık önümüzü görmenin zamanı geldi. Aksi taktirde hepimize yazık olacak! Sadece bize değil, bizim yüzümüzden ülkemize de yazık olacak! O kadar aceleci davranıyoruz ki, hazırladığımız Ön Seçim görselinde ilk göze çarpan OY VERME ifadesi oluyor. Bu acelecilik bizi savurabilir. Dolayısıyla;

☆ Gelin, sadece CB adayları için ve çok erkene alınmış Ön Seçim kararını bir daha gözden geçirelim!

☆ Gelin, normal kongreler sürecini başlatıp, yenilenerek, partimize kurulan kayyım dahil, tüm tuzakları bozalım!

Example HTML page

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir