Dursun Bulut: Sadece denenmiş, denenmeye devam ettirilirse sonuç hüsrandır!
Yerel yönetimler, AKP açısından boğulması gereken kamu kurumları olarak görülüyor. Çünkü, tek adam kendine ait belediyeler dahil, yerel yönetimlerin tümünü yük sayıyor. Kendinden olmayan ve de başarılı belediyeleri ise düşman görüyor. O nedenle pratikte, yerel yönetimlere, bakanlığa bağlı birer şube müdürlükleri muamelesi yapmaya başladı. CHP üyesi birçoğumuz düşünüyorduk ki, milyonları “Tek Adam Rejiminin” önüne koyarsak, yanlışlarnı görür ve doğruya yönelirler. Düşünenler normali düşünüyor da, düşünmeyenler ise sadece iktidarlarını devam ettirmenin peşinde.

Devletin tüm kurumlarını kendi kurumlarına çevirenler, yargıyı bağımsız olmaktan çıkaranlar, TBMM’de muhalefeti tanımayanlar eşitlikçi olabilirmi, yasalara saygılı olabilir mi, demokrasiye inanabilirler mi, özgürlüklere, haklara saygı gösterirler mi? Dolayısıyla milyonlarla yürümeye devam etmeliyiz ancak demokratik eylemleri çeşitlendirmek şartıyla……
Kaç belediye başkanı, kaç belediye başkan yardımcısı ve görevlisi içeri attırdılar, sayısını unuttuk. Yarınlarda daha kaç kişiyi içeri attıracaklar bilmiyoruz. İçeride artık sadece İstanbul yok, PM üyesi, il başkanı, başka şehirlerdeki belediye başkanları, müteahhitler, avukatlar, gençler, diğer partilerin üyeleri var. Operasyonlar Adana, Antalya, Adıyaman ile de durmayacak. Yakın zamanda gözaltına alınmayan kalmayacak. Dolayısıyla demokratik eylemler uzun süre tek tek kişiler için yapılıyor algısına dönüşürse amacına ulaşmaz. Bu demokratik eylemleri yaygınlaştırmak ve toplumsal muhalefete dönüştürmek gerekir. Bir kez daha vurgulamak istiyorum, demokratik eylemler kısa zamanda çeşitlendirilmelidir.
Mevcut iktidardan adil olmayı da beklemeyelim. Haksızlıkların, yolsuzlukların üzerine mecbur edilmedikçe tarafsız gideceklerini de düşünmeyelim. Dolayısıyla bize yeni görevler düşüyor:
● İhsan Aktaş denen kişi veya benzerleri madem ki, para dağıtıyor iş almak için…. Neden bu kişinin hakkında yargıya başvurmuyoruz? Bu vatandaş yolsuzlukla iş almışsa diğer kurumlarda yaptığı işleri tespit edip, neden suç duyurusunda bulunulmuyor?
● Ekonomi bitti. İktidar bundan rahatsız ancak sorunu çözemiyor. Dolayısıyla kimi tutuklatırlarsa tutuklatsınlar, AKP erimesini durduramaz. Ormanlarımız iktidarın beceriksizliği yüzünden kül oluyor, böyle giderse ormanlarımız yok olacak. Neden bu konuları, halkın gündemine oturtmuyoruz?
● Ortak platformlarımızı, kurulları birlikte çalıştırarak yeni şeyleri neden üretmiyoruz?
● Neden her yerde “Temiz Eller” çağrısı yapmıyoruz? Neden tüm Türkiye’de ve temiz eller hareketini başlatmak için, illerden Ankara’ya yola çıkmıyoruz?
● Neden işçi direnişleri, çevre direnişleri yapıldığı yerlerde teşkilatlarımız yeterli ve sürekli katkıyı veremiyor?
● Neden her ilde dip dalgaları büyüterek, aynı anda demokratik eylemleri üretemiyoruz?
Bu nedenleri çoğaltabiliriz. Ancak doğru çözümleri, ortaklaştığımızda daha başarıyla üreteceğimizi düşünüyor ve artık yeni şeyler üretmenin zamanıdır diye öneriyorum.