Dem Parti Kadın Meclisi’nden savaş karşıtı deklarasyon: Barış istiyoruz, barış istemeliyiz, barış inşa etmeliyiz
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi, “Özgür ve eşit yaşamda ısrarcıyız, savaşlara karşıyız” kampanyası başlattığını açıkladı. Açıklamada, “Barış ihtiyacı yakın tarihte güçlü olduğu kadar bugün güçlü olmamıştı hiç. Barış istiyoruz, barış istemeliyiz, barışı inşa etmeliyiz. Bu aynı zamanda geleceği birlikte inşa etmek demektir” denildi.
DEM Parti Kadın Meclisi, “Özgür ve Eşit Yaşamda Israrcıyız, Savaşlara Karşıyız” başlıklı deklarasyonunu açıkladı. DEM Parti Genel Merkezi’nde yapılan açıklamada, deklarasyonu DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk okudu. Çelenk, kampanya kapsamında panel, konferans ve atölye çalışmaları düzenleyeceklerini belirterek şunları söyledi:
“Kendi bekasını ve devamlılığını her şeyin önüne koyan antidemokratik, militarist, eril ve otoriter yönetimler savaşları dünyanın her yerinde kaçınılmaz bir beka sorununun sonucu olarak göstermeye ve savaşı meşrulaştırmaya çalışır. Fakat savaşlar kaçınılmaz değildir ve kazananı yoktur… Bugün dünyanın her yerinde yeniden topyekün savaşa sürüklendiğimiz hissiyatı güçlenip bu yöndeki emareler çoğalırken kaçınılmaz olan tek şey güçlü bir savaş karşıtı hareketi örgütleme gerekliliğidir. Bu hareketin evrensel ölçekte desteklenmesidir.
Rusya’nın Ukrayna işgali ile başlayan savaş süreci gibi İsrail ve Filistin savaşı, Gazze ve Lübnan’da yaşanan korkunç katliamlarda bu çıkar mücadelesinin çapını ve ölçeğini genişletti. Bugün artık üçüncü bir dünya savaşının mümkün olmayacağını hiç kimse tereddütsüz ifade edemeyeceği gibi bu konuda çalışanlar üçüncü dünya savaşının Ortadoğu’da ve Ukrayna’da süren savaşlar gibi bir vekalet savaşı olarak çoktan başladığını söylüyor… Kürt sorunu ile ilişkili olarak genelgeçer tanımlar çerçevesinde sıcak bir savaş yaşandığı egemen söylemle kabul görmemekle birlikte savaşın hem doğrudan hem de dolaylı etkilerine maruz kaldığı da kolaylıkla anlaşılabilir.”
Savaş ve çatışma bölgelerindeki kitlesel göçlerin ölümcül koşullarda gerçekleştiğini belirten Çelenk, “Göçmenlerin sığındıkları ülkelerde maruz kaldıkları dışlama ve ırkçı saldırılarda savaşın dehşet verici hakikatinin ayrılmaz parçasıdır. Savaşlar eril, militarist, cinsiyetçi şiddet pratiklerini en uç noktalara vardırır. Savaşlarla gelen insani ve maddi yıkım kadınların ve çocukların hayatında olumsuz ve onarılmaz sonuçlar yaratır. Kadınlar savaş dönemlerinde çok özel yöntemlerle mağduriyete maruz bırakılıyor. Kadın bedeni fetih mantığı ile ele geçirilen, teşhir edilen ve yağmalanan toprak ya da mülkle devamlılık içinde militarist söylemlerde içerilir. Bunun sonuçları kadınları hedef alan tecavüz taciz ve işkencelerdir…Barış ihtiyacı yakın tarihte güçlü olduğu kadar bugün güçlü olmamıştı hiç. Barış istiyoruz, barış istemeliyiz, barışı inşa etmeliyiz. Bu aynı zamanda geleceği birlikte inşa etmek demektir. DEM Parti Kadın Koordinasyonu olarak, özgür ve eşit yaşamda ısrarcıyız, savaşlara karşıyız başlıklı kampanyamızı başlatıyoruz.”