ÇKD Başkanı Sakine Sayar: Yeter! Çekin o pis ellerinizi masum çocuklarımızın üstünden!
Birgün gazetesinden Timur Soykan’ın haberi üzerine gündeme düşen İsmailağa Cemaatine bağlı Hiranur Vakfı Onursal Başkanı Yusuf Ziya Gümüşel kızını HKG’yi 6 yaşında iken bizat kendisi imam nikahı kıyarak müridi Kadir İstekli ile evlendirmesi ve tecavüze ve istismara maruz kalması haberinin ardından tepkiler çığ gibi yükseliyor. Çağdaş Kadınlar Derneği yöneticileri, üyeleri de bu kapsamda Eyüpsultan- Alibeyköy meydanında tepkilerini dile getiren bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Basına açıklamada bulunan ÇKD Başkanı Sakine Sayar Yeter artık! Çekin o pis ellerinizi çocuklarımızın üzerinden ifadesinde bulundu.
Sakine Sayar sözlerinin devamında şu ifadelere yer verdi;
Değerli Basın mensupları;
Bugün, burada, Çağdaş Kadınlar Derneği olarak maalesef ülkemizin kanayan yaralarından biri olan çocuk ihmal ve istismarına karşı toplanmış bulunmaktayız. Henüz altı yaşında ağzı süt kokan oyuncaklarıyla oyun oynaması gereken yaşta babasının kurucusu olduğu tarikatın müridiyle evlendirilen, din tacirlerinin kurbanı olan çocuğumuz için buradayız… Her geçen gün artan kadın cinayetleri ve çocuk istismarlarına karşı üzgün değil öfkeliyiz! Her zamankinden daha öfkeliyiz… Öfkeliyiz çünkü her geçen gün bir canımız istismar ediliyor, öfkeliyiz çünkü her geçen gün bir canımız katlediliyor. Toplumun bir kesimi bu olanları umursamadan hayatına devam ederken maalesef ülkemizde bir yerlerde çocuklarımız istismar ediliyor.
Çocuk ihmal ve istismarı dinle, akılla, vicdanla ve ahlakla asla bağdaşmayan insanlık dışı bir tutumdur. Çocuk istismarı ile mücadele etmek yerine istismara karşı mücadele edenlerle uğraşanlar var! Yaşananları “münferit” sayanlar, konuşulmasını istemeyenler, “genelleştirmeyin” diye üstünü kapatmak isteyenler var! Hatta ahlak yoksunu istismarcıları himaye eden, koruyan, masum göstermeye çalışanlar var!
Ahlak yoksunu bu insanlarla aynı çağda yaşadığımız için insanlık adına utanıyoruz!
Öpmeye kıyamadığımız, saçının teline zarar gelse uğruna dünyayı yakacağımız çocuklarımız, kutsal dinimizle uzaktan yakından ilgisi kalmamış tarikat yurtlarında, yozlaşmış cemaatler ve sözde vakıflarda bu aşağılık mahlukatlar tarafından istismara uğruyor. Din adı altında kadınlar üzerinde hakimiyet kurmaya çalışan eril gerici yobaz zihniyet o iğrenç elleriyle çocuklarımıza dokunabilme cüretinde bulunuyor.
“Dokuz yaşındaki bir kız çocuğu evlenebilir, çocuk doğurabilir”, “babanın öz kızına şehvet duyması haram değil” diyenlerle bir cemaat vakfında onlarca çocuğa cinsel istismarda bulunanları “bir kereden bir şey olmaz” diyerek savunan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Türkiye’nin hiç bir döneminde İslam’a bu kadar büyük zarar verilmemiş ve bu denli ihanet edilmemiştir. Yaşanılan bu durumlarda “çocuğun kendi rızası vardı”, “çocuk bağırmadı” diyerek masum canlarımızı korumak yerine, o canlara bunları yaşatanları aklamaya çalışanlar, vicdanlarda mahkumdur, hukuk karşısında da en ağır cezaları almalıdır. Çocuk istismarı olgularının değerlendirilmesinde tıp, hukuk ve sosyal hizmetler gibi disiplinlerin iş birliği içinde çalışılması gerekir. Birleşmiş Milletler’in Çocuk Hakları Sözleşmesine göre devletin çocuk haklarını koruması zorunludur.
Ayrıca laiklik dendiğinde “şimdi zamanı değil” diyenler çocuk istismarı kınandığı zaman “bu konuları genellemeyelim” diye karşı çıkanlar , “aman yanlış anlaşılırız” diye üç beş oy için susup oturan güya laik ve medeni geçinen siyaset erbabı da bu ülkede yaşanan çocuk istismarlarından kadın cinayetlerinden sorumludur!
Bu vahim olayların yaşanmasında maalesef toplumumuzun duyarlı kesimlerinin de payı var. Çünkü yeterince cesur olamadık. Yeterince etkili olamadık. Bu kötü gidişatı durduramadık..
Bizler çocuklarımızın kadınlarımızın kısacası kötülüğe maruz kalmış her canın sesi olmak zorundayız…
Çocuklarımıza aydınlık çağdaş bir gelecek bırakmak zorundayız ..
Her zaman kötülüğe, aydınlık karşıtı yobazlara gericilere karşı daha inançlı daha güçlü dimdik korkusuz olmalıyız…
Çocuk istismarı diyoruz ama 6 yaşında çocuğun bir adama verilmesi sonucunda birlikte yasamaları cinsel istismar, cinsel saldırı ve tecavüz suçlarını oluşturuyor. Yani maalesef güzel bir kelime değil, söylemekten bile utanıyoruz ama buradaki suç cinsel istismar değil tecavüzdür.
O yüzden, biz Çağdaş Kadınlar olarak hem çocuk istismarına karşı mücadele etmeye hem de çocuk istismarı ve kadına şiddeti normalleştirenlere karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz!
Toplumun vicdan sahibi bütün duyarlı kesimlerini, bu mücadeleye katılmaya, sesini yükseltmeye davet ediyoruz.
Yeter! Çekin o pis ellerinizi masum çocuklarımızın üstünden! Dedi.