CHP’li Yılmaz Turan: Savcılarınız, maddi engelleriniz, soruşturmalarınız ve denetçileriniz eriyişinizi engelleyemeyecek…
Eyüpsultan Belediye Meclisi 9’uncu seçim, 2’nci toplantı dönemi Şubat ayı 1’inci oturumu Meclis Başkan Vekili Av. Özgür Nemutlu başkanlığında Eyüpsultan Belediyesi yerleşkesinde bulunan meclis salonunda gerçekleşti.
Gündem maddelerinin ilgili komisyonlara havalesinin yapıldığı 2025. Şubat ayı 1’inci oturumunda gündem dışı söz alan CHP Eyüpsultan Belediye Meclisi Grup Başkan Vekili Yılmaz Turan, ‘’Savcılarınız da, maddi engelleriniz de, soruşturmalarınız da, denetçileriniz de eriyişinizi engelleyemiyor; sizin artık halkın yüreğinde yeriniz yok’’ dedi.
Başkan Yılmaz Turan konuşmasına şu ifadelerle devem etti:
Saygıdeğer Divan, kıymetli meclis üyeleri, değerli basın emekçileri, gerek meclisimize gelerek gerekse sosyal medya üzerinden bizleri takip eden çok değerli Eyüpsultanlılar; 2025 yılının ikinci meclis oturumuna hoş geldiniz. Alacağımız kararlar şimdiden Eyüpsultan’ınımıza hayırlı olsun.
Konuşmama başlamadan önce Bolu Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal oteldeki yangında yitirdiğimiz vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve tüm Türkiye’ye başsağlığı diliyorum. Umudumuz ve dileğimiz odur ki bir daha böyle acı bir olay yaşanmasın. Umarım hükümet, muhalefetle uğraştığı kadar bu işin sorumlularıyla da uğraşır ve insanlarımızın ölümüne sebep olanların ceza almasını sağlar.
1 Şubat günü vefat eden Beşiktaş Eski Belediye Başkanlarımızdan Ayfer Atay’a Allah’tan rahmet, ailesine ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyoruz. Kendisinin sosyal halkçı belediye anlayışına kattıkları her dönem bize ışık olacaktır.
Kayınvalidesini geçtiğimiz ay kaybeden Değerli Meclis Üyemiz İdris Çilingir ve eşine başsağlığı ve sabırlar diliyor, Hakk’a yürüyen kayınvalidemize de Allah’tan rahmet diliyoruz ifadelerine yer verdi.
Başkan Turan konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:
‘’ÖMRÜNÜ TAMAMLAYAN İKTİDAR GİDERAYAK TÜM TUŞLARA BAŞARAK TOPLUMU KORKUTMAYA VE SİNDİRMEYE ÇALIŞIYOR’’
Demokrasi tarihimizin belki de en zor döneminden geçiyoruz şu günlerde. Ömrünü tamamlamak üzere olan bir iktidar; giderayak bütün tuşlara birden basarak, toplumu kışkırtmaya, korkutmaya, sindirmeye çalışıyor. Artık bu topluma verecek bir şeyi kalmamış, 23 yıldır sürekli olarak mağduru oynamış bir partinin, bir zümrenin ülkeyi kaosa sürüklemesini izliyoruz maalesef.
Halkın seçtiği belediye başkanlarına kayyum atayarak, ipe sapa gelmez davalarla görevlerinden uzaklaştırarak; topluma gözdağı vermek amacıyla göz önündeki insanları, görevi gazetecilik, medya yayıncılığı olan insanları tutuklayarak ömrünü uzatmanın derdinde bir iktidar ile karşı karşıyayız. Sadece ekonomik zorluklarla muhalefet belediyeleri durduramayacağını bilen AKP, hukuk sistemi içindeki maşalarını kullanmaya başladı. Bu maşa bazen gizli tanık, bazen neyi bildiği belli olmayan bilirkişi, bazen de savcı veya başsavcı oluyor. Herkesin gözü önünde halkın temsilcileri yargı sopası ile korkutulmak isteniyor. Ocak ayı içerisinde Akdeniz Belediyesine kayyum atanmış, Beşiktaş Belediye Başkanımız Rıza Akpolat absürt gerekçelerle tutuklanmış, İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu hakkında soruşturma başlatılmış, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ tutuklanmıştır. Amacın ne olduğu bellidir, korku imparatorluğu yaratmak istiyorlar.
‘’FAKAT ONLARDA BİLİYOR Kİ KORKMUYORUZ. BU SEFER DDK İLE TEHDİT EDECEKLER’’
31 Ocak Cuma günü TBMM’den geçen bir yasa teklifi ile Devlet Denetleme Kurulu’na çok garip bir yetki verildi. Garipliği şu; DDK üyesi veya denetçiye, “kamu hizmetinin gerekleri yönünden görevi başında kalmasında sakınca görülen her kademe ve rütbedeki görevliler hakkında görevden uzaklaştırma kararı verme” yetkisi tanınıyor. Devlet Denetleme Kurulu’nun başkan ve yönetimini cumhurbaşkanı belirliyor ve şimdi o kurul tüm kamu kurum ve kuruluşlarına denetçi gönderecek. Yani AKP’li cumhurbaşkanımız istemediği her belediye başkanını hiçbir yargısal mevzuya takılmadan görevden alabilecek. Neyi amaçladığının farkında mısınız? Benzer bir icraatı 1958 yılında Adnan Menderes’te yapmış ve 15 Demokrat Parti milletvekilinden oluşan Tahkikat komisyonu kurmuştu. Komisyonun ilk işi CHP incelemek ve İsmet İnönü hakkında işlem yapmak olmuştu. Demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, masumiyet karinesini ayaklar altına alan bu karardan bir an önce dönülmesi gerekiyor yoksa emin olun bu işten en çok siz pişman olacaksınız değerli iktidar mensupları.
‘’MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİ ASLA YALNIZ DEĞİLDİR’’
İktidarın zulmüne uğrayan diğer bir kesim ise vatanına ve ülkesine gönülden bağlı olan genç teğmenlerimiz olmuştur. 30 Ağustos mezuniyet törenlerinde Mustafa Kemal’in Askerleriyiz diye slogan attıkları için ihraç edildiler maalesef. Belki bir kısım iktidar mensuplarının zoruna gidiyor olabilir ama Mustafa Kemal bu toprakların mayasıdır; ekmek gibi, su gibi, hava gibi olmazsa olmazıdır. Beyhude işlere girmeyin, gençlerimizle uğraşmayın; derdiniz belli ama bu halk size sandıkta gösterecek Mustafa Kemal’le uğraşmanın ne demek olduğunu. Hodri meydan getirin sandığı.
‘’HERŞEYE RAĞMEN HALKIMIZIN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ’’
İliğini kuruttuğunuz emekliye, ev geçindiremeyen işçiye, okula gitmekte zorlanan öğrenciye, pazarını yapamayan ev hanımına yine biz koşacağız emin olun.
Biz CHP’li belediyeler, sosyal desteklerle, kent lokantalarıyla, Pazar destekleriyle, çocuk Etkinlik merkezlerimizle her daim halkımızın yanında olacağız.
Savcılarınız da, maddi engelleriniz de, soruşturmalarınız da, denetçileriniz de eriyişinizi engelleyemiyor; sizin artık halkın yüreğinde yeriniz yok.
Halkımızın daha fazla üzülmemesi, ekonomik olarak ezilmemesi, ülkemizin daha fazla itibar kaybı yaşamaması için bir an önce erken seçim olmalı diyor hepinizi saygıyla selamlıyorum dedi.