CHP’li Özgür Özel ; Liyakat yerine tarikat dönemi
Tarikat ve cemaatlerin kamuda yükselmenin anahtarı haline gelmesi, muhalefeti harekete geçirdi. CHP, TBMM’de araştırma komisyonu kurulmasını isterken, “Kamu hizmetine girişte liyakat dışında hiçbir kriterin dikkate alınmaması gerektiği” vurgulandı.
Haber Etkin / Ankara
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM’ye sunduğu araştırma önergesinde, son olarak Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Ali Edizer ile ortaya çıkan “kamuya girişte liyakat değil tarikat” kriterinin araştırılmasını istedi.
CHP’nin önergesi, kamu hizmetine giriş ve kamuda yükselmede tarikat ve çıkar gruplarının etkisinin araştırılması, bu etkiyi sıfırlayacak önlemlerin alınması, kamu hizmetine girişte objektif ve şeffaf kriterlerin belirlenebilmesi için Araştırma Komisyonu kurulmasını içeriyor.
Önergenin gerekçesinde Anayasa’nın kamu hizmetlerine ilişkin 70’inci maddesinde, “Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez” hükmünün bulunduğu anımsatılarak, “Bu hüküm açıkça kamu hizmetine girişte liyakat dışında hiçbir kriterin dikkate alınmaması gerektiğine işaret etmektedir” denildi.
DARBE GİRİŞİMİ ANIMSATILDI
CHP’nin hazırladığı araştırma önergesinin gerekçesinde şunlar kaydedildi:
“Ülkemiz, AKP iktidarında, kamu hizmetine giriş için çeşitli sınavlara ait soruların çalındığı acı gerçeğiyle karşılaşmış, iktidar partisinin uzun yıllar ‘dini bir cemaat’ olarak vasıflandırdığı FETÖ, özellikle yargı, ordu ve emniyet teşkilatlarında AKP iktidarının atamasına ve yükselmesine göz yumduğu ya da yol verdiği kadrolarıyla, 15 Temmuz 2016 günü demokrasimize kasteden bir darbe girişimini gerçekleştirmiştir. Kamuya giriş sınavlarında üyelerine soruları çalıp veren FETÖ, üst düzey bürokratik atamalar için iktidar partisinin kadrolarıyla yakınlaşmış, bir iktidar partisi mensubunun itiraf ettiği üzere AKP, devletteki kadroları tasfiye etmek için FETÖ ile işbirliği yapmıştır.”
AYNI HATALAR TEKRARLANIYOR
“Bir cemaate, bir tarikata ya da bir çıkar grubuna mensup olmanın devlet kademelerinde hızlı terfiyle ödüllendirilmesinin acı tecrübelerini ne yazık ki 15 Temmuz 2016’da Parlamento’nun tepesine atılan bombalarla yaşamış olmamıza karşın, aradan geçen dört yıl içinde iktidar partisinin aynı hataları tekrarladığı sayısız örnekle karşı karşıya kaldık. Aynı hataların tekrarlanmaması, başka cemaat ve tarikatların kamuyu ele geçirmemesi ve kamu işleyişinde liyakatin hakim olabilmesi için kamuya giriş ile tayin ve terfi sisteminde nesnel kriterlerin hakim olması gerektiği görülmektedir.”