CHP’Lİ Gencay Özcan: Yurt sorunu AKP döneminde vakıflara, derneklere, cemaatlere ve tarikatlara devredildiği için yaşanmakta
İBB Meclisi 8’inci seçim 3’üncü toplantı dönemi 1’inci bileşimi Yeni kapı Dr. Kadir Tobaş Sanat ve Gösteri Merkezinde yapıldı. Toplantıda CHP İBB Meclis üyesi Gencay Özcan Son günlerde ülke genelinde ve İstanbul da yaşanan öğrencilerin barınma sorununa dikkat çeken bir konuşma gerçekleştirdi.
Özcan yapmış olduğu konuşmasında: Bu günkü yurt sorununun yaşanmasının altında AKP döneminde Devletin ve İBB’nin yapması gereken yurtları vakıf, dernek, cemaat ve tarikatlara devrettiği için yaşanmakta ifadesinde bulunarak geçmiş dönem ve günümüzle ilgili rakamları paylaştı.
Sayın Başkan değerli meclis üyeleri; Ben Türkiye’nin İstanbul’un gerçek sorunlarını konuşmak isterim. Son günlerde öğrencilerin barınma ve yurt sorunlarına hepimiz şahit oluyoruz.
Öğrencilik hayatında o yurtlarda kalmış o havayı solumuş o imkansızlıklarla karşı karşıya kalmış bir arkadaşınız olarak bu soruna odaklanmak zorunda olduğumuzu düşünüyorum.
Aslında yurt sorunu uzun zamandır yaşanıyor. Kamuoyunun bu soruna odaklanmasının altında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımızın Sayın Ekrem İmamoğlu Başkanlığın da belediye tarihinde ilk defa yurt hizmeti vermesi yatıyor.
Ayrıca CHP’li Belediyelerimizin bu konudaki özverili çalışmaları duyarlı tutumları yine geride bıraktığımız yıllarda muhalefette olmamıza karşın İBB Meclis üyelerimizin her fırsatta gerek kürsüde gerekse soru önergeleri ile bu soruna dikkat çekmeleri ilgiyi bu noktaya fokusladı.
Yani yıllardır bu husus da çalışan ve çözüm arayan bir grubun üyesiyim.
İsimlerimiz farklı, yüzümüz yeni ama mücadelemiz eski. Uzun zamandır bu sorunun takipçisi olmuş bir parti tabi ki iktidarda olunca ister istemez konu gündemden düşmüyor.
Gençlerin barınma sorununu gündeme getiren bu doğrultuda çaba harcayan partinin adı Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Dünden bu güne emek veren tüm yol arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyoruz.
Değerli Meclis üyeleri;
İBB tarihinde ilk defa 2021 güz döneminde Avcılarda 2. Kız öğrenci yurdu, Beyoğlu’nda Örnektepe Mahallesinde 1 kız öğrenci yurdu olmak üzere toplamda üç kız öğrenci yurdunu hizmete açtı. Kasım ayın da Gaziosmanpaşa da ki açılacak olan yurttaki yatak kapasitesiyle toplam ‘’1000. öğrenciye’’ barınma olanağı sağlanıyor olacak.
AKP döneminde yapımına başlatılan ancak zamanın da bitirilemeyen 1000. yatak kapasiteli halkalı Atakent yurt binasının İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun talimatıyla yapımının hızlandırılarak ve tamamlanarak, yine Bağcılar’daki 500 öğrenci kapasiteli yurdunda inatının bitirilmesi sağlanarak, ayrıca yapılacak kiralamalarla yurt arayan kardeşlerimize yani halka tahsisleri yapılacak. 2021-2022 öğrenim yılı içerisinde toplamda 5000 öğrencinin barınma sorununa çare olunması hedefleniyor.
Değerli meclis üyeleri;
25 yıldır İstanbul’u AKP yönetiyor.
Bunun 19 yılında siz hükümet partisisiniz. Kamu bankalarından yada meclisten boç alma sorunu yaşamadan yönettiniz İstanbul’u.
Biz tüm bu sorunları yaşıyoruz.
Soruyorum bir tane yurt yapıp tamamladınız mı?
Tabi ki hayır.
Tek bir öğrenciye tek bir yatak barınma hizmeti sağladınız mı?
Hayır.
Şimdi Millet İttifakı’nın yönettiği İstanbul Büyükşehir Belediyesi en kıt finansal koşullarda, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krize rağmen yurt yapıyor.
Biz bunları ifade ettiğimizde efendim başlattık bitiremedik falan diyorsunuz.
Bitirseydin 25 yıl az bir süremi.
‘’Kusura bakmayın İstanbul’un size verecek bir 25 yılı daha yok.’’
Sizin 25 yılda yapamadığınızı İBB Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu 2. yılda yaptı.
Sizinle aramızdaki fark bu kadar net.
Bu yurtlarda spor salonu, aktivite odaları, fiber internet her odada buzdolabı çamaşırhane gibi günümüz z kuşağının ihtiyaçlarını karşılayacak hizmetler üretiliyor.
Başkanımız Ekrem İmamoğlu zaten İstanbul’luların umuduydu.
Şimdi de İstanbul’a öğrenci olarak gelen gençlerimizin umudu oldu.
Barınamayan, iş bulamayan ve geleceğe kaygıyla bakan gençlerin ve ailelerinin umudu olarak her geçen gün yükseliyor.
İstanbul’u yönetirken hiç yapılmayanları yapıyor. İcraat direniş ve umut oluyor.
Gençler adeta Ekrem İmamoğlu Başkana yapılan tüm engellemeleri de görerek ‘’dayan kitap ile, dayan iş ile, tırnak ile sevda ile düş ile, dayan rüsva etme beni gözlerinden, gözlerinden öperim, bir umudun sende anlıyor musun diyor.
O gençler ki %43’ü kredi kartı borçlusu, %34’ü KYK’ya borçlu, yine aynı gençleri%6.2’si gelecek de bir konuda sahip olacağını düşünüyor. Yani gençler sadece bu gün değil gelecekte de barınamayacaklarını düşünüyor.
Hiç merek etmesinler biz güçlü ve büyük bir milletiz bu sorunları yenecek güçteyiz ve yeneceğiz.
İnsanın aklına şöyle bir soru geliyor.
İstanbul’daki AKP belediyelerinin de yurt var mı?
Maalesef ki yok.
Peki neden?
AKP bu sorunu tamamen görmezden mi gelmiş.
Tabi ki evet.
AKP bu sorunun çözümünü tamamen başka kuruluşlara mı bırakmış?
Evet.
Bence bu konuyu biraz açmamız lazım.
Ülkemiz genelin de ve İstanbul özelinde öğrencilerin barınma ve yurt sorunu hangi boyutlarda. Bu konu da Milli eğitim bakanlığı ve YÖK’ün yayınladığı resmi sayıları ve SODEV’in yaptığı araştırmadan bazı verileri paylaşmak istiyoruz.
AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında Vakıf ve Dernek yurtları sayısı 723 iken, bu gün 3331’e yükselmiş. Yani aradaki fark 2608. Bu rakamı konuşturursak vakıf ve dernek yurtları devlet yurtlarından 5. Kat daha fazla artmış.
Buradan çıkaracağımız sonuç öğrencilerin barınma ve yurt sorunu cemaat, vakıf ve derneklere havale edilmiş.
Ayrıca yıllara ve yurt yapım sayılarına göre değerlendirirsek.
2013 yılında gerçekleşen AKP ile FETÖ kavgası sonrasında iktidar yurt yapımına bir nebze hız vermiş.
Yine Milli Eğitim Bakanlığının sitesinden aldığım bir veriyi sizlerle paylaşmak istiyorum. AKP’nin iktidarda olmadığı 1997- 2002 yılları arasında ki hükümetlerin tüm yatırımlar içerisin de Milli Eğitim Bakanlığına ayırdığı kaynağın ortalama oranı %25 bu yaklaşık bir rakam. AKP iktidarında ki 2002-2021 yıllarında Milli Eğitim Bakanlığı’na ayrılan pay oransal olarak %12’ye düşüyor.
Buradan ne anlıyoruz. Demek ki AKP Milli Eğitim Bakanlığı’na yeterli kaynağı ayırmamış.
Ama neden ayırmadı, neden yapmadı bunu?
Çünkü milli olması gereken eğitimi vakıflarla, derneklerle cemaatler ve tarikatlerle yönetmeye çalıştı ondan.
Peki İstanbul’a gelirsek buradaki durum nedir?
Bunu tabloyla da göstereyim. İstanbul İlimizde toplam 21 adet devlet yurdu var. Bunların toplam yatak kapasitesi 24.651. Bu rakamları Milli Eğitim Bakanlığı’nın sitesinden aldım. Bu kontenjanın yarısı kız yarısı da erkek öğrenci barınmasına ayrılmış. İstanbul da toplam Üniversite öğrencisi rakamı 802. bin 131. Dolayısıyla yatak başına 33 tane öğrenci düşüyor.
İstanbul da Yurt Sorunu Var mı, yok mu?
Tabi ki var.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın resmi rakamları öyle söylüyor.
Eğer yok ise böyle bir sıkıntı. Bu yurtlara kayıt olmak için parti ayrımı yapmaksızın herkes için söylüyorum.
Günde en az 10 kişi beni arıyor.
Sizleri de eminim o kadar insan arıyordur.
Şu yurt kaydını yaptırabilir miyiz diye.
Yoksa bu kadar millet neden arasın durup dururken.
Dolayısıyla böyle bir sorunun olduğu sokaktan da belli veriyle de tespit edilmiş bir durum.
Ama yok deniyor. Kim tarafından sizin yetkilileriniz tarafından.
Son 13 yılda İstanbul da bulunan Üniversite sayıları ve öğrenci sayılarının paralelinde armasına rağmen devlet yurtlarının sayıları ve kapasitesi artmadı. Hatta bu yıl 2020 yılına göre yurt sayısı 20 adet yatak sayısı da 8000. Adet azaldı.
Bu yatak sayısı neden azalıyor?
İhtiyaç olmadığından değil tabi ki.
Yurt sorunu vakıflara, derneklere ve cemaatlere devredildiği için.
Bu havale edilme işini biraz açalım.
Acaba İstanbul da İBB AKP dönemin de barınma sorununu hangi derneklere, vakıflara ve cemaatlere, tarikatlere havale etti. 16 Milyon İstanbullunun hakkı olan kamu taşınmazlarını ve kaynaklarını hangi idolojik çevrelere teslim etti.
AKP 2002 yılından sonra göreve geldikten sonra Milli Eğitim Bakanlığı dolayısıyla öğrencilerin barınma ihtiyacını Fetullahçı terör örgütüyle ve bir kısım vakıflarla yönetmek istedi.
Bu ittifak 17-25 Aralık tarihin de yapılan yolsuzluk operasyonlarına kadar devam etti. Bu tarihten sonra FETÖ’den doğan boşluğu kendisine yakın vakıf, dernek, cemaatlerle işbirliğine dönük adımlar attı.
Aslın da bu konu bu kadar net.
Gerek genelde gerekse yerelde kamu taşınmazlarını bu vakıf, dernek ve cemaatlere tahsis etmek için adımlar attı. 16 Milyon İstanbullunun kaynakları yandaşlara açık, açık aktarıldı.
Değerli meclis üyeleri;
İstanbul Büyükşehir Belediyesi 17-25 Aralık operasyonları sonucu AKP’nin FETÖ ile yollarının ayrılmasından sonra bu dernek ve vakıflarla hizmet protokolleri imzaladı. Bu protokolün ortaklaştığı maddeler şunlar.
- Bu yurtların yapımını, bakımını, dayanıp döşenmesini İBB yapacak.
- Yurt binalarının kiralarını ortak giderlerini de İBB ödeyecek.
Peki buna karşın vakıflar ne yapacak?
Her şeyi ile hazır yurtların sadece işletmesini yapacak zahmet olmazsa elektirik, su ve doğalgaz faturalarını ödeyecek.
Neden tüm harcamalarını Belediyenin yaptığı bu yurtlarını İBB yönetmiyor?
İşte İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Başkana bundan dolayı kızıyorlar.
Çünkü İBB Yurtlarını kendi yönetmek istiyor.
Tıpkı avcılarda Ensar’dan alınan İBB yurt’u gibi.
Bu taşınmaz tahsislerine örnek vermek gerekirse 18.09.2015 tarihinde rapor numarası 222 ve dosya no 2015/1630 bu raporda Şişli, Avcılar, Fatih, Üsküdar, Maltepe ve Sarıyer ilçeleri olmak üzere İBB tarafından kiralanan 9 adet taşınmazın tek bir kararla TÜRGEV, TÜGVA, İstanbul Darulühün ve Aziz Mahmut Hüdai vakfına tahsisi öneriliyor.
Yine dönemin meclis çoğunluğu AKP’de olduğu için CHP meclis üyelerinin ret vermesine rağmen oy çokluğuyla tahsisler kabul ediliyor.
Peki o günkü tahsisin o günkü maliyeti ne kadar diye bakarsak. Yaklaşık 1.5 Milyon TL civarında.
Enflasyon farkını da ilave edersek bu günkü maliyeti 2.5 Milyon TL ye tekabül ediyor. Tek kararda bu vakıf ve derneklere 2.5 Milyon TL menfaat sağlanıyor. Ne özellikleri var da bu menfaat sağlanıyor. Teklif bu. Bu tabloda da karara ret oyu veren yol arkadaşlarımızın imzası var geriye doğru dönüp baktığımızda bir onur belgesi bu imzalar. Hepsiyle gurur duyuyorum.
Yine başka bir örnek daha vermek istiyorum. 12.02.2015 rapor numarası 120, 2015/3 311 sayılı dosya numarası ile Avcılar Üniversite Mahallesi Cemil Meriç sokakta bulunan binanın öğrencilerin barınma ihtiyacının karşılanması için Ensar Vakfına tahsis edilmesi teklif ediliyor. Yine dönemin CHP Meclis üyelerinin karşı oylarına rağmen AKP çoğunluk olduğundan oy çokluğuyla kabul ediliyor. Bu tahsisin o günkü maliyeti 550. Bin TL bu günkü enflasyon farkıyla hesap edildiğin de 1. milyon 200. Bin TL.
Tek bir teklifte Ensar Vakfına 1.Milyon 200.Bin TL aktarılmış.
İstanbul’un kaynakları maalesef böyle yandaş vakıflara aktarılmış.
Böylece uzayıp giden onlarca tahsis söz konusu bu tahsislerle belediyemize toplam maliyeti yaklaşık 308. Milyon TL . enflasyon farkıyla hesap edersek bu gün 550. Milyon TL yapıyor. Tahsis yapılan Vakıf ve Derneklerin yönetiminde AKP’li yöneticilerin bulunduğu malumunuz. Bunu söylemeye bile gerek yok.
İşte saymış olduğum bu nedenlerden ötürü AKP iktidarı öğrencilerin barınma sorununu yandaş Vakıf ve dernek, cemaatlere havale etti diyorum.
Oysa bu gün o kaynaklar İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eliyle kullanılsa idi binlerce öğrenciye yurt imkanı sağlanmış olacaktı. Binlerce öğrencinin ve ailelerinin yüzü gülecekti. Ama maalesef yandaşlara peşkeş çekildi.
Vakıflar öğrenci yurdu yapabilir. Ama bunu 16 milyon İstanbullunun kaynaklarıyla değil. Vakıf mantığında insanlar kendi rızalarıyla hizmetlerin sürmesi için herhangi bir mal yada para bağışı yapabilir. Ancak 16 Milyon İstanbullunun kaynaklarını bir idoloji doğrultusunda kindar nesiller yetiştirilmesi konusu vakıf mantığıyla açıklanamaz.
Bu olsa, olsa 16 Milyon İstanbullunun malına çökmek olarak algılanabilinir.
O yurtlardan faydalanan gençler o hizmeti devletin tarafsız yapması gerektiğini bilmeli vakıfların, derneklerin, cemaatlerin bir lütfuymuş gibi kanmamalılar.
O gençlere seslenmek istiyorum.
O binalar zaten sizlerin. O vakıflar sizlere iyilik yapmıyor. 16 Milyonun hakkı var oralarda. Sizleri kendi idolojileri doğrultusunda yönlendirmelerine izin vermeyin.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tüm gençlerin Başkanı çok net size de sahip çıkacaktır.
Değinmek istediğim son nokta eğer bu gün öğrencilerin barınma sorunları var ise bunun nedeni.
- Genelde ve yerelde iktidarda olan AKP’nin ‘’Milli olması gereken Eğitimi’’ Vakıflara, derneklere, cemaatlere ve tarikatler eliyle yönetmeye çalışmasıdır.
- Milli Eğitime yeterli kaynak yatırım bütçesinin ayrılmaması.
- Üniversite İhtiyaç sayısının iyi planlanamaması.
- Hatalı dış politikayla ülkemize gelen göçmenlerin ev kiralarını yüksek oranda artırması.
Büyük milletler en karanlık günlerde de mutlaka bir çıkış yolu bulur.
İstanbul Halkı çıkış yolu olarak İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu buldu. İBB Başkanımızın yaptığı 1000. Yataklı kız yurtları ve yapacağı 5. Bin öğrenci kapasiteli yurtlar başta gençlere ve ailelerine olmak üzere tüm İstanbullulara hayırlı olsun Her şey çok güzel olacak dedi.