CHP’li Emine Çelik; Türkiye’de kadına karşı yapılan ayrımcılık, şiddet insan hakları ihlalidir.
CHP’li Emine Çelik; Türkiye’de kadına karşı yapılan ayrımcılık ve şiddet insan hakları ihlalidir.
Eyüpsultan Belediye Meclisi 8’inci seçim 3’üncü toplantı dönemi Ekim ayı 1’inci bileşimi Meclis Başkan Vekili Mehmet er başkanlığında Eyüpsultan Belediyesi yerleşkesinde bulunan meclis salonunda gerçekleşti.
Kasım ayı gündem maddelerinin görüşüldüğü meclis oturumunda CHP Eyüpsultan Belediye Meclis üyesi Emine Çelik 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla yapmış olduğu gündem dışı konuşmasında ‘’Türkiye’de kadına karşı yapılan ayrımcılık ve şiddet insan hakları ihlalidir’’ ifadelerinde bulundu.
Haber Etkin/ Haber Merkezi
Çelik sözlerinin devamında şu ifadelere yer verdi;
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kadına yönelik şiddete karşı farkındalık yaratmak amacıyla Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilmiştir.
Türkiye’de kadına karşı yapılan ayrımcılık ve şiddet insan hakları ihlalidir.
Şiddet türleri: fiziksel,psikolojik, cinsel ve ekonomik olarak dörde ayrılmakla birlikte aileiçi şiddete maruz bırakılan kadınların şiddetten korunması, önleyici ve koruyucu tedbirlerin alınması ve bu tedbirlerle birlikte güçlü kadın ve güçlü aile yapısına sahip olunması devlet politikası haline getirilmelidir.”
Şiddet türünün ne olursa olsun her türlü şiddet kabul edilemez. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun 20 Mart 2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Kadınlara yönelik koruyucu, önleyici, eğitici, geliştirici rehberlik ve rehabilite edici faaliyetlerin tüm kurum ve kuruluşların katkılarıyla şiddetle mücadele edilmelidir.
Kadına yönelik şiddete karşı sıfır tolerans ilkesi benimsenmeli, aile içinde ve toplumda sevgi ve huzur dolu bir ortamın yaratılmasında hepimize düşen sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz.
”Tamamlayabilir miyiz yarım kalmış hayatları?”
Şiddet sonuçları itibariyle sadece şiddet gören kişiyi değil aynı zamanda bir babayı, bir evladı, bir kardeşi, geniş ölçekte toplumu ve uzun vadede de geleceğimizi etkiliyor.
Şiddete maruz kalan kişiler kadar şiddet mağdurunun yakınları da zarar görüyor.
Bu dalga büyüdükçe toplumsal travmalara sebep olarak ilerlemenin, gelişmenin ve en önemlisi toplumsal huzur ve güvenliğin önündeki en büyük engellerden biri haline gelebiliyor.
Bu nedenle şiddete karşı sessiz kalmak ve şiddete göz yummak mümkün değil. Şiddet mağduru bugün hiç tanımadığımız biri olabileceği gibi yarın bir yakınımız da olabilir. Bizler şiddete göz yumdukça şiddet kendine yer bulur.
“Kadına yönelik şiddetin farklı dinamikler barındırması sebebiyle mücadelesinde de bütüncül bir çabayı gerektirir.
“Bu manada eğitim müfredatlarından medya içeriklerine, hukuk düzenlemelerinden sosyal politikalara kadar pek çok alanda eşgüdümlü bir yönetim sisteminin benimsenmesi şiddetin önüne geçilmesinde ciddi bir etki uyandıracaktır.
Bir insan hakları ihlali olan kadına yönelik şiddet; dil, din, ırk, sınıf, mezhep, cinsiyet ayırt etmeksizin tüm toplumların ortak sorunudur.
Bizler Kadınlar Olarak Her zaman olduğu gibi şimdi ve gelecekte de şiddete kaşı topyekün mücadelemiz kesintisiz devam edecektir.
Kasım Aile ve Çocuk Komisyonu kurulması talebinde bulunmuştuk bu talebimizi yineliyoruz, talebimizin dikkate alınmasını önemle rica ediyorum dedi.