CHP Eyüpsultan İlçe Kadın ve Gençlik Kolun’dan kadın, çocuk taciz ve cinayetlerine tepki açıklaması

Example HTML page

CHP Eyüpsultan İlçe Kadın kolu Başkanı Arzu Özen Uzunoğlu: Kadınların ve çocukların güvende olduğu bir toplum düzenini sağlayana kadar mücadele etmekten geri durmayacağız! CHP Eyüpsultan İlçe Gençlik Kolu BaşkanI Elif Göksu: Sesimizi daha da yükselteceğiz birlikte değiştireceğiz bu düzeni! dedi

Geçtiğimiz hafta saplantılı Semih Çelik tarafından hayattan koparılan İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil katliamlarının ardından Esentepe Mahallesinde kayınpederi tarafından vurularak öldürülen Kübra Güler ve ülkenin çeşitli yerlerinde meydana gelen kadına şiddet, Çocuk istismarları cinsel tacizler bardağı taşıran son damla oldu. Bunun üzerine birçok üniversitede öğrenciler ve ülkeni çeşitli yerlerinde Kadın örgütleri ve siyasi partiler, Sendikalar, STK’lar tepki gösteren açıklamalarda bulundu. Geçtiğimiz hafta Cumartesi günü yine aynı yerde Eyüpsultan Meydanında CHP Eyüpsultan İlçe Başkanlığı geniş katılımlı protesto açıklamasında bulunmuştu.

CHP Eyüpsultan İlçe Kadın Kolu ve Gençlik Kolu, kadın cinayetlerini ve cinayetlere, şiddete karşı iktidarın tutumunu, Eyüpsultan Meydanında protesto etti. İktidarı, İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamaya çağıran CHP’li kadınlar ve gençler “Bu düzene sessiz kalmayacağız. Bu düzenin kurbanı kadınlar ve çocuklar olmayacak. Kadınları ve çocukları koruyamayan, korumayan bu düzeni mutlaka değiştireceğiz. İstanbul Sözleşmesi yaşatır demeye de, 6284’ü uygula demeye de devam edeceğiz” dedi

Eyüpsultan Meydanındaki Protestoya: CHP Eyüpsultan İlçe Başkanı Doğan Sarıtaş, Önceki Dönem CHP Eyüpsutan İlçe Başkanı Sinan Akçiçek, CHP İBB, Eyüpsultan Belediye Meclis Üyesi ve Eyüpsultan Belediye Meclisi 2’nci Başkan Vekili Av. Kıymet Kaya Koçak, CHP İBB ve Eyüpsultan Belediye Meclis Üyesi Ebru Demir Özdemir, CHP Eyüpsultan Belediye Meclis Üyeleri Esra İnci Filizkıran, Şanal Egemen Cantimur, Arzu Altunay, Sakine Sayar, Hidayet Ağca, Önceki dönem CHP İBB ve Eyüpsultan Belediye Meclis Üyesi Gülsüm Polat, Önceki Dönem CHP Eyüpsultan Belediye Meclis Üyeleri Ayvaz Badem, Mustafa Tüysüz, Zülfü Çakar, ilçe yöneticileri Kadın Kolu ve Gençlik kolu yöneticileri, mahalle temsilcileri ve çok sayıda İlçe Örgüt emekçileri katıldılar.  

CHP Eyüpsultan İlçe Kadın Kolu ve Gençlik Kolu, kadın cinayetlerini ve cinayetlere, şiddete karşı iktidarın tutumunu, Eyüpsultan Meydanında protesto etti. “Korkmuyoruz, yılmıyoruz, itaat etmiyoruz”, “Hak, hukuk, adalet”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz”, “Direne direne kazanacağız” ve “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek” sloganlarının atıldığı protestoda, “İstanbul Sözleşmesi yaşatır”, “Dikkat! Bu ülkede kadın katliamı var”, “Tacize, tecavüze, şiddete hayır”, “Bir kadın daha öldürülmesin, İstanbul Sözleşmesini uygula!”, “Başıboş hayvanları değil, başıboş psikopatları sokaklardan toplayın”, “Sessiz kalma, suça ortak olma”, “Rastgele bir yere çiçek bıraksak bir kadının mezarına denk gelecek” dövizleri taşındı.

Eyüpsultan Meydanında yapılan Protesto sırasında CHP Eyüpsultan İlçe Kadın Kolu Başkanı Arzu Özen Uzunoğlu CHP Eyüpsultan İlçe Gençlik Kolu Başkanı Elif Göksu açıklama yaptı.

Adalet için sessiz kalmayacağız” sözleriyle açıklamaya başlayan Arzu Özen Uzunoğlu şunları söyledi:

“ADALET İÇİN SESSİZ KALMAYACAĞIZ”

“Bugün bu surların önünde bütün ülkenin kanını donduran iki cinayet için toplandık. Ayşenur ve İkbal için toplandık. Çocuğunu, gencini, kadınını yaşatmak istediğimiz bir geleceği; iki kız kardeşimiz eksik yaşamak zorunda bırakıldığımız için; Onları hayattan koparan vahşetin tanığı olduğumuz için üzüntü ve öfke doluyuz. Üzgün ve öfkeliyiz çünkü bu iki genç kadının vahşice katledildiği gün Beyoğlu’nda bir tacizin video kaydını ülkece izledik. Tacizciler serbest bırakıldı. Kamuoyu tepki verince tekrar gözaltına alındılar, tutuklandılar. Haberimiz olmasaydı, görmeseydik, duymasaydık, tepki vermeseydik; Başka tacizler ve belki de cinayetler için aramızda olmalarına göz mü yumulacaktı? Bu sorunun cevabını biliyoruz. Biz bu sorunun cevabını defalarca şikayette bulunmasına rağmen sesini duyuramamış, korunamamış İkbal’den biliyoruz. Biz bu sorunun cevabını tacize uğrayan, şiddet gören kadınları koruma görevini yerine getirmeyen yahut suistimal eden yetkililerden biliyoruz. Biz bu sorunun cevabını kişisel bilgilerinin faille paylaşılmasından korkup hukuki süreçlere başvurmayan binlerce kadından biliyoruz. Hukuk sistemi kadınları korumuyor, kolluk korumuyor, yasalar etkin uygulanmıyor. Çok sayıda suç kaydı olan sabıkalı şahıslarla ilgili işlemler ancak kamuoyu sesini yükseltince gerçekleşiyor!”

“22 YILDIR KADINLARIN YAŞAMI HER GÜN DAHA DA ZORLAŞIYOR”

“Cezasızlık politikalarıyla, teşvik edilen şiddet kültürüyle, kamuoyu baskısıyla ilerleyen hukuki süreçlerle, güven kaybına uğrayan adalet sistemimizle gelinen nokta hepimizin kanını donduran kadına yönelik şiddet oluyor.” diyen Dursun şöyle devam etti:

“Kamu düzenini sağlaması beklenirken siyaseti dizayn etmekle uğraşan yargıyla, gündelik siyasete malzeme edilen yasalarla geldiğimiz nokta kadınlar hayattan koparılıyor. 22 yıldır kadınların yaşamı her gün daha da zorlaştırılıyor. Bugün Türkiye’de artık hepimiz açık konuşmalıyız ki kadınları korumayan bir hükümet ve yargı sistemi var. 6284’ü etkin uygulamaktan ve İstanbul Sözleşmesi’nden başka bir koruma kalkanı da yok. Ama keyfiyet var, ama hukuku hiçe sayma var, İstanbul Sözleşmesinden bir gecede çekilme garabeti var! Kadınlar ve çocuklar tehlikede!

Bütün kadınlar bu gerçeğin farkında olarak hayatlarına devam etmeye çalışıyorlar. Kadınlara karşı işlenen suç ve şiddet verilerini tutan ya da yayınlayan bir devlet kurumu olmadığı gibi hükümet yetkilileri tarafından bu verilerin üzeri örtülüyor, kamuoyundan saklanıyor…

“KADINLAR ŞİDDET KARŞISINDA ÇARESİZ BIRAKILDI BIRAKILIYOR”

Bu tablonun sorumlusu elbette siyasi iktidar. Sistematik bir şekilde kadınlar şiddet karşısında çaresiz bırakıldı, bırakılıyor. Politik bir tercih olarak Koruma, önleme ve caydırıcılık ekseninden uzaklaşmış uygulamalar ve cezasızlık şiddet salgınını büyütüyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Hanım, “aileyi koruma” görevinden bahsediyor. Her haneye bir aile danışmanı olacakmış. Kadının soyadı hakkı bile aileye zararmış, çocuk üzerinde olumsuz etkileri olurmuş. Çocukları asıl olumsuz etkileyen; şiddet, istismar ve bunların üzerinin örtülmesidir.

Kadınların çalışma hayatına katılımını kolaylaştırmak, istihdam politikaları uygulamak yerine kadının eve hapsolmasını destekleyen bir iktidar karşımızda duruyor. Biz de tam bu zihniyetin karşısında kadınların eşitlik mücadelesinin yanındayız. Hukuki ve psikolojik destek hizmetlerimizle hayatın her anında kadınların yanındayız. Kreşlerden yurtlara, istihdamdan eğitime cinsiyet eşitliğinin sağlandığı bir toplum için var gücümüzle çalışıyoruz. Kadın ve çocuk refahını önceleyen sosyal politikalarımızla güçlü kadınlarla güçlü bir gelecek tahayyül ediyoruz.

“KADINLAR MAHKÜM ETMEYE ÇALIŞTIĞINIZ ÇARESİZ HAYATA MECBUR DEĞİLDİR”

Buradan tekrar vurgulayalım; Kadınlar mahkûm etmeye çalıştığınız çaresiz hayatlara mecbur değil. Kadınlar ve çocuklar yoksulluk, şiddet, uyuşturucu ve suç sarmalındaki bir hayatın içinde ne zaman öldürüleceğini düşünerek yaşamayacak. Biz, bu düzene sessiz kalmayacağız. Bu düzenin kurbanı kadınlar ve çocuklar olmayacak. Kadınları ve çocukları koruyamayan, korumayan bu düzeni mutlaka değiştireceğiz.

İstanbul Sözleşmesi yaşatır demeye de, 6284’ü uygula demeye de devam edeceğiz. Kadınlar kadim şehrimizin sokaklarında yaşama katılacak, çocuklar huzurla büyüyecek! Karanfil elden ele diyerek başlattığımız mücadelemizle; rastgele bir yere çiçek bıraksak bir kadın mezarına denk gelecek diyen kız kardeşlerime sesleniyorum; elinizde bir karanfil olsun, o karanfil varsa bir aradayız, O karanfille değiştireceğiz biz kendi geleceğimizi, Yeni bir mezara yer yok mücadelemizde, o karanfil birleştirecek bizi; Sonra diyeceğizki o karanfil haydi şimdi.

Son sözümüz; bedeli ne olursa olsun sonuna kadar birlikte mücadeledir. Kadınların ve çocukların güvende olduğu bir toplum düzenini sağlayana kadar durmayacağız! Çünkü kaybedecek tek bir kız kardeşimiz daha yok!”

GÖKSU: ‘’SESİMİZİ DAHA DA YÜKSELTECEĞİZ VE BİRLİKTE DEĞİŞTİRECEĞİZ BU DÜZENİ’’

CHP Eyüpsultan Gençlik Kolu Başkanı Elif Göksu’da açıklamasında: İkbal ve Ayşenur gibi binlerce kadının gülüşünü yarım bırakanlar hesap verene dek, bu olaylara zemin hazırlayan toplumsal ve siyasi yapılar yerle yeksan edilene dek mücadelemizi sürdüreceğiz! ‘’Hep birlikte, omuz omuza bu düzeni değiştireceğiz!’’ Bizi korkutmaya ve sindirmeye çalışanlara, umudumuzu çalmaya yeltenenlere inat, sesimizi daha da yükselteceğiz! İfadelerine yer verdi.

Başkan Göksu açıklamasını şu ifadelerle devam etti

Bugün burada, Eyüpsultan’da meydana gelen ve hepimizi derinden üzen vahşete karşı sesimizi yükseltmek, kadınlarımızın maruz kaldığı şiddeti kınamak ve toplumsal dayanışmamızı göstermek amacıyla bir araya gelmiş bulunuyoruz.

Son zamanlarda yaşanan olaylar, yalnızca bir bireyi değil, tüm toplumu etkileyen,  insanlık onurunu zedeleyen, kabul edilemez bir sorundur. Kadın cinayetleri, yalnızca bir istatistik değil, her biri birer hayat hikayesi, birer umut ve gelecek olan yaşamların sona ermesidir.

CHP Eyüpsultan Gençlik Kolu ve Kadın Kolu olarak, bu vahşetin sona ermesi için toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları konusunda farkındalık yaratmanın önemine inanıyoruz. Bizler, birlikte, güç birliği yaparak daha güvenli bir toplum inşa etmek için buradayız. Şiddeti, ne olursa olsun, asla kabul etmiyoruz! Failleri koruyan, suçu ödüllendiren bu sistemin karar alıcıları, en az suçlular kadar bu cinayetlerin sorumlusudur! Kaybedilen canlar; birer sayıdan, siyah beyaz birer fotoğraftan, gündemi saran hashtag ve paylaşımlardan ibaret değildir. Burada ve Eyüpsultan’da cani duygularla katledilen sevgili İkbal ve Ayşenur, her yıl yüzlerce kadının kurban gittiği çok daha köklü ve büyük bir sorunun en taze, en derin yaralarıdır.

‘’DEĞİŞİM DAYANIŞMA VE MÜCADELEYLE GELECEK’’

Kadına yönelik şiddete karşı sessiz kalmak, suça ortak olmaktır. Bugün burada toplandığımız gibi, her zaman birleşmeli ve bu karanlık tabloyu aydınlatmalıyız. Biliyoruz ki, birlikte hareket edersek, gerçek bir değişim yaratabiliriz. Kadın cinayetlerine karşı İstanbul Sözleşmesi’ni savunmak ve 6284 sayılı kanunu uygulatmak için mücadelemizi hep birlikte sürdüreceğiz. Geleceğimizi güvence altına alana kadar durmayacağız.

AKP İKTİDARI TARİHİN EN KARANLIK KÖŞESİNDE ANILACAK

Kadını, çocuğu, hayvanı, doğayı değil; yalnızca kendisini koruyan bu iktidar tarihin en karanlık köşelerinde anılacak, toplum vicdanı tarafından asla affedilmeyecektir Her bir kadın, her bir genç kendini evde, işte, sokakta ve hayatın her alanında güvende hissedinceye dek omuz omuza bu mücadeleyi sürdüreceğiz.

Son sözümüz: İkbal ve Ayşenur gibi binlerce kadının gülüşünü yarım bırakanlar hesap verene dek, bu olaylara zemin hazırlayan toplumsal ve siyasi yapılar yerle yeksan edilene dek mücadelemizi sürdüreceğiz! Hep birlikte, omuz omuza bu düzeni değiştireceğiz! Bizi korkutmaya ve sindirmeye çalışanlara, umudumuzu çalmaya yeltenenlere inat, sesimizi daha da yükselteceğiz!

Example HTML page

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir